Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde," tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde özellikle dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davalının dava konusu taşınmazı davacının rızasına dayalı olarak kullandığı sabit olup davacının uzunca bir süre elatmanın önlenmesi davası açmaması, suskun kalması, davalıyı çekişmeli yerden çıkarmaya yeltenmemesi ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere 20 yıl önce taşınmaza elatmasına karşın davalı tarafın kullanımına müdahalede bulunmaması dikkate alındığında davacının davalının kullanımına muvafakat ettiği ve bu muvafakati dava açmakla geri alındığı sonucuna varılmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2015 gün ve 2014/290 esas 2015/330 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.01.2016 gün ve 9828-649 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 2536 ada 11 parsel sayılı taşınmaza davalının binasının taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkım sureti ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava, faydalı ve zorunlu giderlerin tahsili ve hapis hakkı tanınması isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen dava bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, mahkemece, davanın davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... açısından atiye bırakılmasına, C blok, 7 no’lu bağımsız bölüme davalı ...'ün ve C blok, 30 no’lu bağımsız bölüme davalı ...'nın müdahalelerinin önlenmesine, ecrimisil talebinin koşullar oluşmadığından reddine, kooperatif açısından davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

        Dava, çapa dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. 1. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; dava konusu binanın birbirine komşu olan hem 141 ada 16 parsel, hem de 141 ada 17 parsel üzerinde olduğu, binanın davalıların murisi tarafından yapıldığı, 16 sayılı parselle ilgili olarak Vakıflar İdaresince daha önce elatmanın önlenmesi, kal talepli dava açıldığı ve davanın kabulüne yönelik karar, Yargıtay denetiminden geçerek 24.03.2014 tarihinde kesinleştiği, davalıların eldeki dosyanın karar tarihinde ise söz konusu binada bulunmadıkları ve öncesinde orayı boşalttıkları anlaşılmaktadır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, elatmanın önlenmesi ve orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1994 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı taraf, mahkemece tanık olarak bilgisine başvurulan ... ... ...'in de aralarında bulunduğu hissedarlardan çekişmeli taşınmazları satın aldığını iddia etmekte, tanık ... ...'de satışı doğrulamakta, ancak satışa konu yerlerin neresi olduğunu bilmediğini beyan etmektedir. Tapu kaydındaki intikaller takip edildiğinde, sözü edilen satışın gerçekleştiği, hatta 1982 yılında taşınmazların kısmen kamulaştırma işlemine konu olduğu ve işlemin tapudaki hissedarlardan ... kızı ... ... adına yürütüldüğü dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır....

            Davalı ..., davanın reddini savunmuş; ayrıca tecavüzlü kısma ilişkin elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalılar-karşı davacılar vekili, asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise tecavüzlü kısma ilişkin elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davada elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulü ile 6.767,55 TL ecrimisile hükmedilmiştir....

              Yapılan bu saptamaya göre asıl davanın reddinde, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi isteminin ise kabulünde bir yanılgı yoktur. Asıl davanın davacılarının diğer temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde değildir. Ancak; Davada, ikinci kademedeki istek olarak binaların rayiç değerinin (malzeme değerinin) tahsili de talep edilmiştir. Mahkemece, ikinci kademedeki bu istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar kurulmamış olması doğru olmamıştır. Karar, bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava paydaşlar arasında mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Somut olayda, dava konusu taşınmaz bahçeli kargir ev ve müştemilat niteliğinde olup 4312 m2 yüzölçümüne sahiptir. Davacı, davalının miras bırakanları ve dava dışı kişiler paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Bilirkişi raporuna göre, taşınmaz üzerindeki binanın zemin üzeri 2 kat ve toplam olarak 5 ayrı daireden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Davacının söz konusu dairelerden yararlanıp yararlanmadığı anlaşılamamaktadır. Buna göre Mahkemece yeniden taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmalı, davacının söz konusu taşınmazların bulunduğu binada kullandığı ya da kullanmaya müsait bölümün bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

                  Bu durumda davanın haksız işgale dayalı ecrimisil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu