Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 10 parsel sayılı taşınmazına 9 parsel sayılı taşınmaz malikleri davalıların taşkın inşaat yaparak elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binanın taşkın kısımlarının yıkılmasını istemiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile kal istemlerine ilişkindir....

    Mahkemece, davalının taşınmazı üzerindeki yapının, davacının taşınmazının 7,93 m2 lik kısmına tecavüzlü olduğu, ancak yıkımın fahiş zarar doğuracağı, davalı tarafça 59 parsel sayılı taşınmazın satın alındığı tarihte tecavüzlü binanın var olduğu, her iki taşınmazın tedavül görerek el değiştirdikleri böylece el atmanın önlenmesi davasının yasal koşullarının gerçekleşmediği, ecrimisil istemi yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile elatmanın önlenmesi istemi yönünden davanın reddine, ecrimisil istemi yönünden ise davanın kabulü ile 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza taşkın inşaat nedeniyle yapılan müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil bedeli tahsiline ilişkindir. 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2009 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ...'un 145 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerine yaptığı binanın irtifak hakkına taşkın olduğu ve Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğine aykırı inşaa edildiği iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuştur. Yargılama aşamasında da taşınmazda paydaş ... davaya dahil edilmiştir....

        Bir kimsenin kendi çapı dışına çıkarak bir başka kimseye ait taşkın inşaat yapması onun iyiniyetini değil kötüniyetli olduğunu gösterir. Kısaca ifade etmek gerekirse, somut uyuşmazlıkta iyiniyet koşulu gerçekleşmediğinden temliken tescil davasının kabulüne olanak yoktur. Kabule göre de; bilirkişinin zemin bedeli olarak bulduğu 305.60 YTL.nin davalılara ödenmesine karar verilmesi yerine malzeme bedeli olan 4211.55 YTL.nin davacıdan alınarak davalılara ödetilmesine karar verilmesi yanlıştır. Birleşen davanın davacılarının temyiz itirazlarına gelince; Bu davada davacılar, başlangıçtaki elatmanın önlenmesi ve kal isteminden vazgeçmişler, Türk Medeni Kanununun 723. maddesine dayanarak malzeme araziden sökülüp alınamayacağından malzeme sahibine uygun bir tazminat ödenmesi karşılığı malzemenin kendilerine bırakılmasını ıslahen talep etmişlerdir....

          Mahkemece bozmaya uyulmuş, mülkiyet hakkı sahibi davacıların davasının kabulü ile taşkın yapı bölümlerinin kal suretiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Bilirkişi krokisinde (A) ve (B) harfleriyle işaretlenen taşkın yapı bölümleri 4 sayılı parsel çap kaydı kapsamındadır. Kuşkusuz, Türk Medeni Kanununun 683.maddesi uyarınca o şeye malik olan kimse, eşyayı haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı elatmanın önlenmesi isteminde bulunabilir. Ancak, davada elatmanın önlenmesi istemi dışında kal isteminde de bulunulmuştur. Kal’ine karar verilen taşkın yapının bulunduğu 4 sayılı parselde davacı ... dışında davacılardan ...’in satışı sebebiyle dava dışı ...’ün de 1/2 oranında malik olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 718.maddesinin 2.fıkrasına göre arazi mülkiyeti kapsamına yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girdiğinden, taşkın yapı bölümünde arza tabi olduğundan, davada kayıt maliklerinden ...’ün de taraf olması zorunludur....

            ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmına tecavüzlü olduğu tespit edildiğinden 18.42 m2'lik kısma davalılar tarafından yapılan müdahalenin men'ine, 12/03/2014 tarihli inşaat bilirkişisi ...'in raporundan fen bilirkişisi ...'ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmının yıkımının mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu 150 ada 106 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki yapının yıkımına (kal'ine), birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü; davalılar-birleştirilen davacılar vekili temyiz etmiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliğini taşıması gerekir. Elatma, objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez....

              Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/11/2010 gününde verilen dilekçe ile asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal; karşı dava temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacıların men-i müdahale ve kal taleplerinin reddine; karşı davanın kabulüne dair verilen 21/05/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... vd. ve katılma yolu ile karşı davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 2 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı .... Şti’nin yaptığı binanın 3 parsel sayılı taşınmazlarına taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binanın taşkın bölümünün kal’ini istemişlerdir....

                Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 1010 parsel sayılı taşınmaza komşu 1007 ve 1008 parsel maliki davalının taşkın inşaat yaptığını belirterek elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek TMK'nın 725. maddesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin muhik tazminat karşılığında davalı adına tescilini olmadığı takdirde irtifak hakkı tesisini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne1010 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlar açısından elatmanın önlenmesine, davalıya ait taşkın yapıların yıkılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

                  Somut olayda; davacı tarafça davalının dava konusu parsele taşkın inşaat yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunun ileri sürülerek el atmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunduğu, davalı tarafça savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, temliken tescil talebinin reddine yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Davalıya ait taşınmazda başka hissedarların da olduğu, bu kişilerin dosyada taraf olmadıkları, taşkın yapının taşan kısmının dava tarihindeki değerinin tespit ettirilmediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 684. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın (yapının) arzın mütemmim cüzü olacağı ve arzin mülkiyetine tabi olduğu tartışmasızdır. Bu itibarla dava dışı paydaşın bulunduğu gözetildiğinde, yıkım istekli davalarda tüm kayıt maliklerinin davada yeralmaları zorunludur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2009 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu