Bu nedenle mahkemece temliken tescil talebinin davalı-karşı davacının iyiniyetinin kanıtlanamaması nedeniyle reddine, davacı-karşı davalının elatmanın önlenmesi ve kal talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine, 20.84 m2 taşkın olan bahçe duvarı 67,68 m2 ile taşkın betonarma evin kal'ine, davacı tarafından depo edilen 20.896.80.TL asgari levazım bedelinin davalıya ödenmesine, birleşen davanının ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı, maliki olduğu 347 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından taşkın yapılan bina nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. 26.01.2010 tarihli bilirkişi raporunda binanın kal'inin fahiş zarar doğruacağı belirtilmiştir. Davacı 28.04.2010 tarihli celsede 26.01.2010 tarihli bilirkişi raporuyla belirlenen binanın asgari levazım bedeli olan 20.896.80TL'yi depo etmek suretiyle binanın kendisine bırakılmasını istemiştir. Davacı bu bedeli 11.05.2010 tarihinde depo etmiş olup mahkemece bedelin davalıya ödenmesine karar verildiği halde ayrıca kal kararı verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 362. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesiyle değişik 1/a bendinde de "Miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş; anılan 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı 2018 yılı itibarıyla 47.530,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır. Somut olayda, davalı ... yönünden, dava konusu edilen elatmanın önlenmesi ve kal değeri ile yargılama giderinin 2018 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.07.2010 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozmaya ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının, 84 ve 85 parsel sayılı taşınmazlara yaptığı yapıların yola taşkın olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve yolun eski hale getirilmesini istemiştir. Davalı, 84 parsel sayılı taşınmaza yaptığı evin köy yoluna taşkın olduğunu ancak bilinçli olarak taşkın inşaat yapmadığını savunmuştur....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil; karşı davada temliken tescil isteminden dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.03.2018 gün ve 2015/10069 Esas, 2018/1914 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil; karşı dava taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.07.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal birleşen dava ile taşkın inşaat nedeni ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 15.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle temyiz edenin sıfatına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olaya gelince; 13 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen ve bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen binanın imar uygulaması sonucunda komşu 12 sayılı parsele taşkın hale geldiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri gereğince söz konusu binanın taşkın kısmının yıkımına karar verilebilmesi için yapı bedelinin ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmek üzere elatmanın önlenmesi ve kal isteyen birleştirilen davacılar adına depo ettirilmesi gerekir. Elatmanın önlenmesi ve kal isteyenler bu bedeli ödemedikleri takdirde taşkın inşaat sahipleri taşkın yapıyı ömrünü dolduruncaya kadar kullanmaya devam edebilir. Bununla birlikte elatmanın önlenmesi ve kal isteyen davacıların bu bedeli ödemeyi kabul etmeleri halinde de yapının taşkın kısmının yıkımına karar verilebilmesi için ayrıca yapının üzerinde bulunduğu 13 sayılı parselin tüm maliklerinin davada davalı olarak yer almaları gerekir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıların bayisi tarafından yapılan taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal talebi yanında davalılara ait binanın tecavüzlü kısmının ifrazı ile bedeli karşılığında davalılar adına tescilini de istemiştir. Belediye Başkanlığından alınan cevabi yazıya göre, 37 ada 77 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmiş olan binanın, 37 ada 78 sayılı parsele taşkın bulunan 38,05 m2 lik kısmının bu parselden ifraz edilerek davalıların taşınmaz ile tevhidinde 3194 sayılı İmar Kanunun hükümlerine göre herhangi bir sakınca bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacının talebi doğrultusunda 37 ada 78 sayılı parsele taşkın bulunan 38,05 m2 lik bölümünün bu parselden ifrazı ve davalıların taşınmazı ile tevhit edilmek suretiyle tescili yönünde hüküm kurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08/05/2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 01/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı vekili; davalı tarafından ... ili, ... ilçesi, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2007 ve 30.05.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne tazminat, tapu iptali ve tescil isteminin reddine dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....