Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir" hükmüne amir olduğu, yapılan keşif ve ibraz edilen bilirkişi raporlarının incelenmesinde dava konusu taşınmaz lehine geçit hakkı kurulabilecek 3 alternatif yol belirlendiği, geçit 2 olarak yol olan fen bilirkişisi Mehmet KİPER'in 17/02/2021 tarihli raporunda 1....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleştirilen davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... Mirasçıları vekili ve davalı ... ile birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava geçit hakkında dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava geçit hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekili, davacının 389 parsel sayılı taşınmazı lehine, davalılardan ...'...

    Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kısmen kabulüne, geçit hakkı kurulması davasının da kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu" , ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı " ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kat irtifakı kurulu taşınmazda paydaşlar arası olarak ortak alana elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı kurulması istemine ilişkin olup, mahkemece geçit istemi reddedilmiş, elatmanın önlenmesi kabul edilmiştir. Hükmü davalı sadece ortak alana elatmanın önlenmesi ve kal yönünden temyiz ettiğinden temyiz konusu ve temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

        Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

        Somut olayda, davacının ve davalının verdiği tüm dilekçelerde TMK 747. Maddesinde açıklanan daimi geçit hakkı tesisine dair bir talep bulunmadığı halde, HMK'nın 26. maddesine aykırı şekilde mahkemece geçit hükmü kurulması doğru bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, davacının talepleri doğrultusunda olumlu veya olumsuz bir karar vermek olmalıdır. Kabule göre de, el atmanın önlenmesi ve kal talepleri yönünden BEDAŞ davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmalıdır. Hal böyle olunca, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece Mahkemesince verilen kararın yukarıda belirtilen gerekçelerle ve esaslı deliller toplanmadan ve delil değerlendirmesi hiç yapılmadan verilmiş olması nedeniyle HMK'nın 353/1- a/4 ve 6. bendi gereğince kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Geçit Hakkı, Suya Ve Taşınmaz Payına Elatmanın Önlenmesi K A R A R Dava, geçit hakkı tesisi ve suya vaki elatmanın önlenmesi sitemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile geçit hakkı tesisine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit irtifakı kurulurken aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğü bozulmamalıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olaya gelince; davacı taraf dava konusu taşınmazının yola çıkışının bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmaz aleyhine geçit irtifakı kurulmasını talep etmiştir. Yapılan keşif sonucu davalılara ait taşınmazdan geçen geçit irtifakının daha uygun olduğu belirtilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu