Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. vekili; müvekkili şirketin bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını bu sebeple müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalılar Dorya Mobilya Ltd. Şti. ve diğer davalılar vekili; müvekkili şirketin bayilik sözleşmesinin kendisine sağladığı hakları ve yetkileri kullanmak suretiyle faaliyetlerine devam ettiğini, bu faaliyetlerin hiçbir şekilde davacının marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilleri ... ve ...'in davalı şirketin yetkilileri oduğunu ancak sözleşmenin tarafı olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Elatmanın Önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir....

    Dava dilekçesinde, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle davacı firmanın markasını taşıdığı iddia edilen tabelanın davacının rızası hilafına davalı tarafça kullanılması şeklinde oluşturulan sataşmanın önlenmesi talebi de bulunmaktadır. Yerel mahkemenin gerekçesinde belirtildiğinin aksine duruşma tutanaklarında, sataşmanın önlenmesine ilişkin bir talebin mevcut olmadığı yolunda herhangi bir beyan bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle davacı vekilinin 4.11.2003 tarihli oturumdaki beyanı da dava dilekçesindeki talepleri doğrular niteliktedir. HUMK.’nun 76.maddesi uyarınca olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görevdir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ve davacının sataşmanın önlenmesi hakkındaki talebi üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 27.10.1999 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve Bayilik Protokolü imzalandığını, davalı ...'un da bayilik sözleşmesini 50.000 USD ile sınırlı olmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme süresinin 10 yıl olmasına rağmen davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle 17.06.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini belirterek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı şirketin haksız feshi nedeniyle bayilik sözleşmesinin 19. maddesi uyarınca cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin, bayilik protokolünün 9. maddesindeki cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin ve sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararın 1.000-TL'sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında LPG Bayilik Sözleşmesi ile Ariyet ve Emanet Sözleşmesi imzalandığını, davalıya ariyet verilen malzemelerin sözleşme bitiminde geri teslim edilmemesi veya eksik teslim veya malzemeye gelecek zararlardan dolayı 150.000 TL teminat mektubu verildiğini, müvekkilinin bayilik sözleşmesini 12.11.2012 tarihli ihtarname ile feshettiğini, aynı ihtarname içeriğinde ariyet konusu tüm malzemelerin teslim alınmasının talep edildiğini ancak davalının haksız yere teminat mektubunu, nakde çevireceğini şifahi olarak bildirdiğini ileri sürerek, müvekkilinin 150.000 TL bedelli teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığının tesbitine, teminat mektubunun iadesine, teslim edilen demirbaşların akaryakıt istasyonundan teslim alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          alacağının tahsiline, satış vaadi sözleşmesinin feshine, satış bedelinin % 10'u oranında 170.437,60 TL tazminata hükmedilmesine, taşınmazların eski haline getirilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

            Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'nın 1/2 pay sahibi olduğu 9712 parsel sayılı taşınmazın davalı paydaş ... tarafından diğer davalı ...'e kiralandığını, kira ilişkisinin geçerli olmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, kira bedellerinin ödendiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... tarafından yapılan kira ilişkisinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Noterliğinin 88988 yevmiye numaralı ihtarname ile bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle bayiye ariyet olarak bırakılan menkul malların zamanında ve eksiksiz olarak müvekkili şirkete teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirket tarafından bayilik sözleşmesine istinaden davalı şirkete gönderilen ariyeten verilen malların derhal sağlam ve kullanılabilir vaziyette teslim edilmesi hususunun bildirilmesine rağmen mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan teslim ve tesellüm belgesi ile teslim aldığı malzemeleri müvekkili şirkete teslim etmediğini ileri sürerek, davaya konu ariyetleri istinaden ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile ariyetlerin müvekkili şirkete veya 3....

                  Ltd Şti' ne verdiği bayilik sebebi ile adı geçen bayi aracılığı ile kullanmış, bu amaçla taraflar arasında 27.11.2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak bayilik sözleşmesi davalı şirket tarafından sonlandırılmış, fakat taşınmaz davacı şirkete teslim edilmeyerek, taşınmazın yeni maliki Kütük Mermer San ve Tic. A.Ş.ile istasyonun kullanımı için 01/09/2013 günlü kira sözleşmesi imzalanmış ve kira sözleşmesine istinaden taşınmaz 3.kişi aracılığı ile kullanılmaya devam edilmiştir. Davacı şirket intifadan kaynaklanan hakkını kullanmak istemektedir. Ancak taşınmaz davalının yani malikle imzaladığı kira sözleşmesine istinaden 3.kişiye teslim edilmiştir. Taşınmazın malikinin değişmesi intifa hakkını sona erdirmez. Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı sona erdirilmediği sürece hak sahibinin bu hakkını kullanmak istemesi hakkın özünden kaynaklanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu