"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2009 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesinden kaynaklanan çekişmenin giderilmesi, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, taşınırların teslim alınması ve ipoteğin kaldırılması davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı .. Petrol Ürün. Paz. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, sözleşme ile kararlaştırılan ekipmanların teslim alınması ve ipoteğin kaldırılması isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ekipmanların teslim alınması isteklerinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
birlikleri ile yapılmış bulunan bayilik sözleşmelerinin 21.03.2014 tarihinden geçerli olmak üzere gözden geçirilerek, BK'nun 138.maddesi gereğince sözleşmelerin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 01/12/2012 tarihinde otogaz bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının faaliyette bulunması için kendisine müvekkili tarafından bir kısım demirbaşların ariyet olarak verildiğini, bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, sözleşme hükümlerine göre davalının kendisine ariyet olarak verilen demirbaşları aynen iade etme yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davalının bu demirbaşları teslim etmediğini, davalının demirbaşları teslim aldığı gibi iade etmesi, aynen iadesi mümkün değilse bedellerini ödemesi gerektiğini, davalının ayrıca bayilik sözleşmesinin 15/b maddesine göre ariyet aldığı demirbaşları müvekkiline iadede geciktiği her gün için 1.000,00 dolar ödemekle mükellef olduğunu ileri sürerek sözleşmenin sona ermiş olması nedeniyle mezkur demirbaşların müvekkiline iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 20.951,03 TL'nin demirbaşların davalıya teslim tarihinden itibaren...
Davacı ile davalı ... ve ... şirketleri arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmamakta olup, davalı ... şirketi ile davacı arasındaki bayilik sözleşmesinin karşılıklı fesih ihtarları ile sona erdiği görülmektedir. Davacı vekili, davalı ... şirketi yönünden, bayilik sözleşmesinin sona erdiği, yani aralarındaki sözleşmesel ilişkinin son bulduğu tarihten sonraki tarihlere tekabül eden dönem için ecrimisil talep etmiştir. Dava dilekçesinde de, davalıların davacı ile herhangi bir şekilde bayilik anlaşması, kira sözleşmesi, işleticilik sözleşmesi vb. anlaşma yapmadan, kullanım hakkı ve izni almadan taşınmazı fiilen kullanıyor oldukları ileri sürülmüş ve davalıların bu yöndeki eylemlerinin haksız işgal teşkil ettiği ifade edilerek, buna istinaden ecrimisil istenmiştir....
halen müvekkile teslim edilmediğini, bayilik sözleşmesinin 25. maddesine göre bayilik ilişkisinin bitmesi halinde bayi elindeki tüpleri teslim etmesinin gerektiğini, teslim etmediği takdirde ......
Şti. vekili; müvekkili şirketin bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını bu sebeple müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalılar Dorya Mobilya Ltd. Şti. ve diğer davalılar vekili; müvekkili şirketin bayilik sözleşmesinin kendisine sağladığı hakları ve yetkileri kullanmak suretiyle faaliyetlerine devam ettiğini, bu faaliyetlerin hiçbir şekilde davacının marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilleri ... ve ...'in davalı şirketin yetkilileri oduğunu ancak sözleşmenin tarafı olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'nın 1/2 pay sahibi olduğu 9712 parsel sayılı taşınmazın davalı paydaş ... tarafından diğer davalı ...'e kiralandığını, kira ilişkisinin geçerli olmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, kira bedellerinin ödendiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... tarafından yapılan kira ilişkisinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bayilik/franchising sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince,davanın franchise sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart taleplerine ilişkin olduğu,uyuşmazlık konusu franchise sözleşmesi ile ilgili Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, talebin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesine dayanan ticari ilişkinin haksız fesihle sonlandırılması olduğı, dava konusunun 5846 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı gerekçeleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71....