WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava elatmanın önlenmesi davası olarak tasnif edilmiş, davanın kabulü ile 1160 ada, 9 parselde kayıtlı taşınmazın üzerine davalıların yaptığı kaçak inşaat bölümlerinin haksız olması nedeniyle inşaatın kaçak bölümlerinin yıktırılmasına karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki imara aykırılık, idare ve idari yargıyı ilgilendirir. Mahkemece davalıya ait binanın davacı taşınmazına bir tecavüzünün bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, tecavüz varsa müdahalenin men’ine karar verilmeli, komşuluk hukuku kapsamında bir zarar mevcut ise bu zararın tespiti ve giderimi yönünde araştırma yapılmalıyken idareyi ve idari yargıyı ilgilendiren hususlarda hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de davalı 8 parselin tapu kaydının dosya arasına alınarak malikinin saptanması, bir tecavüz var ise hangi davalı tarafından yapıldığının tespit edilerek o davalı aleyhine hüküm tesis edilmesi gerekmekteyken mütecavizin kim olduğu tespit edilmeden karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalının 14.6.2002 tarihinden itibaren kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak taşınmazın kendilerine tahsis edildiğini, haksız işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, " öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği bakımından dava değeri belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması" gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir....

      SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişiler vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/05/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişiler dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından elatmanın önlenmesi istemine; davalı Hazine tarafından esasa yönelik temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın, tapu kaydının iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır....

            Davalıların davalı diğer taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere elatma haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davası fiilen elatana karşı açılır. Somut olayda ise, mahkemece hangi davalının, hangi taşınmazı kullandığı tespit edilmeden tüm davalıların bütün parseller bakımından elatmanın önlenmesi ve belirlenen ecrimisilden müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları doğru değildir. Hâl böyle olunca; mahallinde yeniden uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak hangi davalının hangi taşınmazı kullandığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek davalıların tasarruf ettikleri taşınmazlar bakımından sorumlu tutulmaları, belirlenen müdahale durumuna göre bilirkişiden usûlüne uygun ecrimisil hesabı yapılması, bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor alınması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 12.12.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil, 19.01.2012 tarihli dilekçe ile karşı davada temliken tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davada elatmanın önlenmesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına ecrimisil yönünden reddine, karşı davada temliken tescil talebinin reddine, tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 20.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

                SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalının tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalının elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ıslah ettiği dilekçesinde 3063 ada 5 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, davalıların hiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın ev yapmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, " haksız eylem nitelikli elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı ...'...

                    Mahkemece, dava konusunun usul ve imara aykırı yapıdan kaynaklanan değer düşüklüğüne ilişkin olması nedeniyle idari yargıda tam yargı davasının konusunu oluşturacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683'deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu