Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve orman niteliğinde bulunan taşınmazın, tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. 1) Davalının tapu iptali tescil davası yönünden temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün ONANMASINA, 2) Davalının, elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazları bakımından; dava konusu taşınmazların, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine...

    ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın (A1) ve (A2) ile işaretli bölümlerinin kesinleşen orman sınırı içinde; diğer bölümlerinin ise orman sınırı dışında ( 2/B alanında) kaldığı, Orman Yönetiminin, taşınmazın 625 m2'sinin orman sınırı içinde kaldığı yönündeki iddiasının doğru olmadığı, davalının sanık konumunda bulunduğu sulh ceza mahkemesinin 2000/1157 sayılı dosyasında da taşınmazın bir bölümünün ormana tecavüzlü olduğunun belirlendiği, ancak, tapulu olması nedeniyle beraat kararı verildiği saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı ...'...

      Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve çekişmeli taşınmazın 02/09/2004 tarihli ... bilirkişi ......tarafından hazırlanan raporda kırmızı renkli 7699 m2 yüzölçümlü yer olduğu, taşınmazın uzman bilirkişi tarafından yöntemince uygulanan eski tarihli resmi belgelerde orman sayılmayan yerler kapsamında bulunduğu, fiilen de orman olmadığı, davacının tutunduğu Aralık 1964 tarih 50 numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı, orman içi açıklık olup olmadığı, tapu miktarında meydana gelen değişiklik, davalının hayvan otlatmak suretiyle sürdürdüğü zilyedliğin iktisaba elverişli olup olmadığı gibi konuların Hazinenin bu davada taraf olmaması nedeniyle tartışma konusu yapılmadığı ve bu konuların ancak ileride yapılacak arazi kadastrosu sırasında veya Hazinenin mülkiyet uyuşmazlığı yaratmak suretiyle açacağı davada tartışılabileceği gözönünde bulundurularak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre...

        Yönetiminin elatmasının önlenmesine, (B) işaretli 55 m2 bölüme yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22.05.2007 tarihinde ilan edilen ve kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/11/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Yönetimi vekili ise; 669 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemleriyle karşı dava açmıştır. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 3116 tahdidi içinde olduğu, aplikasyonun doğru yapıldığı, koruma makisi niteliğinde bulunduğu, eylemli Devlet Ormanı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; bir aylık askı süresi içinde açılan aplikasyon ve orman kadastro çalışmasına itiraz, karşı dava ise tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 1859.03 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman tahdidi içinde , taşınmazın diğer bölümünün ise orman tahditi dışında kalan yerlerden olduğu belirlenerek, (A) bölümüne ilişkin tapu iptal tescil davasının kabulüne,çekişmeli parselin (A) ile gösterilen 1859.03 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, Hazinenin taşınmaza el attığı ispatlanamadığından, el atmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı ... ile davalı Hazinenin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden Orman Yönetiminden alınmasına, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 28/02/2006 günü...

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 1991 yılında 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasa gereğince orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1982 yılında yapılıp kesinleşmiştir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra 1985 yılında 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosunu tamamlama ve 2/B madde uygulaması yapılıp, 17.04.1986 günü ilan edilerek kesinleşmiştir. 1987 yılında 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, bu çalışmada 25.01.1989 günü ilan edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 1966 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz 169 parsel numarası ile tespit görmüştür. Orman Yönetiminin itirazı üzerine ... Tapulama Mahkemesinin 1966/289-1967/49 sayılı kararı ile tespit iptal edilerek orman niteliği ile tespit dışı bırakılmıştır....

                  Köyü, ... mevkii, 553 parsel sayılı 2800,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı ... adına tarla vasfıyla kayıtlı olduğunu, yörede 64 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 2007 yılında 6831 Sayılı Yasa gereği Orman Kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını, çekişmeli taşınmazın bir kısmının 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı ... adına tarla vasfıyla kayıtlı olan taşınmazın, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan kısmının tapusunun iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescilini ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve ... merkez, ... köyü, ... mevkii, Cilt: 3, Sayfa:553,Cinsi:tarla olan 2800,00 m² yüzölçümündeki davalı ... adına tarla vasfıyla kayıtlı 553 parsel sayılı taşınmazın ... bilirkişisi ......

                    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdit hattı içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılarak tapusnun iptaline karar verilmiştir. Dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil ile birlikte elatmanın da önlenmesi istendiğine göre, tapu iptali ve tescil yönünden talep kabul edilmekle, mülkiyet kararın kesinleşmesiyle birlikte Hazineye geçmiş olacağından, orman olarak tescilli taşınmazı davalının kullanmaya devam etmesi sonucu ortaya çıkar ki bu çelişkili durum kabul edilemez. Ayrıca, bu konuda tekrar dava açmaya gerek de yoktur. Bu nedenle, davacı ......

                      UYAP Entegrasyonu