Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece mahallinde keşif yapılarak davalının kanal açmak suretiyle suya elatma eylemini kendi nam ve hesabına yapıp yapmadığı tespit edilmeli, davalının kendi nam ve hesabına elatma eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması durumunda, davanın esası incelenmeli, davalının elatma eylemini dava dışı ... köyünün nam ve hesabına yaptığının anlaşılması durumunda ise şimdiki gibi davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmelidir. Değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kamulaştırmasız Elatma Nedeniyle Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2015/661 ESAS, 2019/595 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız Elatma Nedeniyle Elatmanın önlenmesi, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı T4 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Kabule göre de; elatmanın önlenmesi davalarında elatılan yerin ve ne şekilde elatıldığının taşınmaz başında yapılacak keşifte belirlenmesi keşfi izlemeye yeterli bilirkişi raporu alınması ve saptanan elatma ve elatma şeklinin hazırlanan bilirkişi raporu ve krokiye göre giderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapılmadan taşınmazın tamamına elatma varmışcasına hüküm kurulması yanlıştır. SONUÇ: Yukarıda yazılan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine 10.4.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak elatma isteği yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, dava dilekçesinde gösterilen dava değerine davalı tarafça itiraz edilmediği ve keşiften sonra belirlenen değer üzerinden mahkemece harç ikmali yaptırılmadığı halde, bozma ilamına uyulmakla, taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu ilkesi gözardı edilerek, bozmadan sonra elatma isteği yönünden harç tamamlatılmak suretiyle davalı taraf yararına harcı tamamlanan değer üzerinden fazla vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 5....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/795 Esas sayılı dosya ile kamulaştırmasız elatma nedeni ile tazminat davası açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kamulaştırmasız elatma nedeni ile tazminat davasına ilişkin dosyanın celp edilerek incelenmesi ve kesinleşmiş ise bu dava tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmemesi gerekirken; gerekçede açıkladığı üzere elatma tarihinden sonraki bir döneme karşılık gelen 13.12.1998 tarihinden başlanarak dava tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 15.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Somut olayda; bozulan ilk hükmün davacılar tarafından temyiz edilmediği gözetildiğinde, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözardı edilerek; ecrimisil hesabının ilk karardaki 25.05.2008 tarihinden başlatılarak kamulaştırmasız elatma dava tarihi olan 21.01.2011 tarihine kadar yapılması gerekirken, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, kamulaştırmasız elatma dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Davalı vekilinin sair temyiz itirazının yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle reddine; diğer temyiz itirazının ise (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.02.2012 tarih ve 2011/81 Esas, 2012/67 Karar sayılı kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ilamında, alacaklılar lehine tazminatla birlikte hükmedilen, vekalet ücreti ve yargı gideri alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Takibin kesinleşmesi üzerine, borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile gayrimenkulleri üzerine haciz konulması için müzekkereler yazılmıştır. Borçlu vekili vasıtasıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 5999 sayılı Yasa ile Değişik Geçici 6. maddesinin son fıkrası ve bu madde hükmünü genişleten 6111 sayılı yasanın Geçici 2. maddesi gereğince tazminat alacağının ve ferilerinin tahsili amacıyla idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinden, tüm haciz işlemlerinin iptali ile alacaklıya ödeme yapılmaması ve yapılan ödemelerin iadesi talep edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.02.2012 tarih ve 2010/454 Esas 2012/83 Karar sayılı kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ilamında, alacaklılar lehine tazminatla birlikte hükmedilen, vekalet ücreti ve yargı gideri alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Takibin kesinleşmesi üzerine, borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile gayrimenkulleri üzerine haciz konulması için müzekkereler yazılmıştır. Borçlu vekili vasıtasıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 5999 sayılı Yasa ile Değişik Geçici 6. maddesinin son fıkrası ve bu madde hükmünü genişleten 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi gereğince tazminat alacağının ve ferilerinin tahsili amacıyla idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinden, tüm haciz işlemlerinin iptali ile alacaklıya ödeme yapılmaması ve yapılan ödemelerin iadesi talep edilmiştir....

                  İrtifak hakkı sahibinin hakkın kullanımına elatma olduğu zaman bunun giderilmesini isteme olanağı da vardır. İrtifak hakkı ile ilgili bu kısa açıklamadan sonra somut olaya gelince; Dava konusu 890 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği hükümlerine göre emniyet sahasını ihlal eder ve irtifak hakkına elatma oluşturucak şekilde inşaa edildiği ileri sürülmüştür. Dava konusu taşınmaz 445 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşmuş ve tapuda davalılar adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde de TEK lehine 288,88 m2 irtifak hakkı mevcuttur. Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmış, bilirkişi raporlarına göre de davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taşınmaz başında irtifak hakkının dayanağı olan ve dosya içerisinde bulunan irtifak hakkının kapsamını gösterir krokiler uygulanmamış, bilirkişilerce tam bir ölçeklendirme ile taşkınlık saptanmamış, sadece taşkın kısım işaretlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu