; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, el atmanın önlenmesi davasının kabulü ile; dava konusu 2443 parsel sayılı taşınmazın 24.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporunda "A" harfi ile gösterilen 8.592,79 m2 yüzölçümlü kısmına ve aynı yer 3876 parsel sayılı taşınmazın, 24.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporunda "A" harfi ile gösterilen 12.380,99 m2 yüzölçümlü kısmına yönelik davalı ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. 3....
Bu nedenle; 1-Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan trafonun hangi tarihte yapıldığı araştırılıp, 4721 sayılı TMK.'dan önce yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanunun yürürlükte olduğu dönemde inşa edildiğinin tespit edilmesi halinde, 743 sayılı TMK.nun 653/son maddesi uyarınca men'i müdahale ve kal kararı verilmesinin mümkün olmayıp, sadece taşınmazın bedelinin istenebileceği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Davacı tarafın, kamulaştırma şerhinin kaldırılması, el atmanın önlenmesi ve kal istemli olarak açılan bu davadan sonra, idarece aynı taşınmazla ilgili olarak 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tesbiti ve tescil istemli olarak dava açıldığı gözetilip, bu konudaki ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/614 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup; davacı kayıt maliki, davalının taşınmazı işgal ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların tacir olmalarından ötürü uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, davacının mülkiyet hakkına dayanarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi uyarınca davalının haksız el atmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istediği gözetilerek işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, intifa hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 794. Maddesi, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 3192 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin son fıkrası 3. Değerlendirme 1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Kişi, çap kapsamındaki yerini her türlü el atmadan ve muarazadan (sataşmadan) uzak olarak, kanunların izin verdiği ölçüde, dilediği gibi tasarrufta bulunmaya yetkilidir. Bu yetki mülkiyet hakkının zorunlu bir sonucudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi ile mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin neler olduğu gösterilmiş olup; anılan maddede: “Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.” ” Hükmü öngörülmüştür. Bu açık hüküm karşısında malikin, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini hukuksal bir nedene dayanmadan bozan üçüncü kişiye karşı, taşkınlığı gidermek, durdurmak, el atmaya son vermek ve önlemek için el atmanın önlenmesi davası açabileceği kuşkusuzdur....
DAVA Davacı dava dilekçesinde; kendisine ait 102 ada 11 parsel sayılı taşınmaza davalının duvar yaptığını ve el attığını belirterek, davalının el atmasının önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesinde, 2014 yılında davacı ile anlaşarak belirledikleri sınıra göre duvar yaptığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. BİRLEŞEN DAVA Davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili, asıl dosyada yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile müvekkiline ait 10 parsel sayılı taşınmaza el atıldığının belirlendiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesini ve yapının kalini talep etmiş, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 2015/426 Esas, 2015/455 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. IV....
Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 21.06.1944 tarihli ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 689. maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir. Davanın konusu davacıların 346 ada 13 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
El atmanın önlenmesi; bilindiği üzere mülkiyet hakkı 2709 s. T.C. Anayasanın 35. maddesi ile koruma altına alınmış, ayrıca bu husus 4721 s. TMK' nun 683. maddesinde; ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir'' şeklinde hüküm altına alınmıştır. Bilindiği gibi malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 s. TMK' nun 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 s....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmazda kat irtifakı kurulu bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 1506 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 1 nolu dairesinin davalı tarafından işgal edildiğini, ihtara rağmen de boşaltılmadığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu dairede kooperatif yönetiminin izniyle oturduğunu, daireye masraf da yaptığını, ayrıca tapu iptali-tescil davası açtığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının ihtara kadar taşınmazda iyiniyetle oturduğu, ihtardan sonra fuzuli şagil konumuna düştüğü gerekçesiyle el atmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....