Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ECRİMİSİLİMAR PARSELİNE EL ATMANIN ÖNLENMESİYIKIM4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 728 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 18 ] 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 5 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, maliki olduğu 900 ada 15 parsel sayılı taşınmazı 28.05.2007 tarihinde satın aldığını, ancak davalıların taşınmaza sera inşa etmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı İ..., taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğunu, cam seranın imar uyugulamasından önce babası ve kardeşi F... tarafından inşa edilip, kendisinin de bedeli karşılığında seraları kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay bozma ilâmının hatalı yorumlandığını, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ecrimisil hesabının yanlış yapıldığını, davalı hukuksal semere elde ettiğinden intifadan men koşulunun aranmaması gerektiğini belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin el atmanın önlenmesi talebine ilişkin temyiz itirazına gelince; a....

      haberdar olduğunu, Mustafa Sekin mirasçıları ve Halef Şanlı ile işbirliği yaptığını, çelişkili haksız ve kötü niyetli talepte bulunduğunu, asıl dava ve birleşen davalılarının yazılı satış sözleşmesinde alıcı taraf olan Süleyman Balkan'ın taşınmazın ilk maliki muris Mustafa Sekin'in mirasçılarına karşı açılan zilliyetliğe dayalı sebepsiz zenginleşme davasının İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/147 Esas sayılı dosyasında yargılama konusu yapıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, konutun ise davalılar tarafından inşa edildiğini haksız işgalin bulunmadığını, hükmün açık ve net olmadığını, kabulü anlama gelmemek kaydıyla yasal mevzuat gereğince arsa üzerindeki davalılarca yapılan binanın haksız yapı olduğu, inşaat daha ortaya çıkmadan haksız el atmanın önlenmesi davası açılabileceğini, inşaat tamamlandıktan sonra haksız el atmanın önlenmesi davası yerine 4721 sayılı TMKnın haksız inşaat hükümleri uygulanması gerektiğini, el atmanın...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995. maddesi, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722. maddesi 3. Değerlendirme Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 inci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Davalı tarafın iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

          El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi ve “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

              Görüleceği üzere, malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi, bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s. TMK'nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur....

              Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

              UYAP Entegrasyonu