"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil ve el atmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Yelliburun köyünde bulunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 23.05.2008 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) işaretli 8388,06 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA TARİHİ : 11.07.2013 KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkilinin taşınmazına komşu parselde bulunan inşaatın taşkın olduğunu belirterek el atmanın önlenmesi ve kal talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, evin değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu belirterek savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. III....
Tescil yolsuz ancak askıdadır. Konut üzerinde hak sahibi olan eş ile işlem yapan kişi tapu siciline güven ilkesinden yararlanamaz. Bu kişi iyi niyetli olsa dahi adına yapılan tescil ile hak iktisap edemez. Zira TMK m. 194 işlem hayatını koruma amacı güden bir hüküm olmadığından, iyi niyetin korunmasına da gerek yoktur. Davacı tarafından davalı aleyhine eldeki dava açılarak el atmanın önlenmesi talep edilmiş ise de, davacı adına bulunan tapu kaydı, Bakırköy 3. Aile Mahkemesinin 2013/751 sayılı kararı ile bağımsız bölüm aile konutu olduğundan iptaline karar verilmiştir. El atmanın önlenmesi istemi yönünden davacı dava açmakta, yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı baştan beri haklı değildir. Bu sebeple davalı yargılama giderinden sorumlu tutulmamalıdır. Hükmün bozulması gerektiğinden Sayın çoğunluğun onama kararına iştirak edememekteyiz....
El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale iadesi ve ecrimisilin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale iadesi ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerine konulan konteynırların kaldırılması nedeniyle, elatmanın önlenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve taşınmazın eski hale iade masraflarının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile düzenlenen Beyoğlu 20.Noterliğinin 09.08.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince 4724 ada 2 parseldeki A1 nolu dükkanın ve bu dükkana isabet eden arsa payının satışı hususunda anlaştıklarını, satış bedelini ödemesine rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, dava dışı yüklenici ile tapu tahsis belgesi olan arsa üzerinde inşaat yapılması için sözleşme düzenlendiğini, çekişme konusu bölümün yükleniciye düştüğünü, ancak yüklenicinin binayı ruhsatsız ve kaçak olarak inşa ettiği gibi yarım bıraktığını, edimini yerine getirmeyen yüklenicinin tapuya da hak kazanmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında da dükkanın yükleniciye verilmesi gereken dükkan olduğunun tespiti ile el atmanın önlenmesini istemiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; karşı dava temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava bakımından el atmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; karşı dava ise usulden reddedilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....
Davalı tarafın el atmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir el atma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız el atmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlı olup, davalıların haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve el atmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. -...- 2016/7989 - 2018/2538 SONUÇ: ...)...
ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazı davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın 2004 yılından beri kullandıklarını, daha önce davalılar aleyhine ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/75 E sayılı dosyası üzerinden açtığı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalıların dayandıkları harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalıların çekişmeli taşınmaza el atmalarının önlenmesine ve 1.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir....