Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve hafriyat çalışmaları yapıldığı, bu çalışmalar sırasında çıkarılan taş ve toprağın parselin en güney sınırında yığılarak küçük bir tümsek oluşturulduğu, yine aynı parselin içinde yapılmış kalıntıların ortaya çıkarılması çalışmaları sırasında bir kısım moloz ve toprağın da parselin orta bölümünde yayvan bir yığın olarak yerinde durduğu, el atmanın 1969-1970 yıllarında çok dar bir alanda gerçekleştiği, bu tarihten sonra parsel içinde herhangi bir müdahalenin olmadığı, üzerindeki zeytin ağaçlarından hali hazırda ürün elde edilmeye devam edildiği tespit edilmiş olup dava konusu taşınmazda el atmanın devam etmediği, dava konusu taşınmazda kısmen toprak ve hafriyat yığınları bulunduğu, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından sürekli ve kalıcı olarak fiilen el atılmadığı gibi, dava konusu taşınmazın 08.01.1974 tarihinde tesis kadastrosu ile dava dışı ilk malik Hüseyin Yiğitkaya adına tescil edildiği, davacının 07.12.2005 tarihinde taşınmazı satın aldığı, dosyada mevcut cevabi yazılar...

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iyi niyetli olarak haricen satın aldığı arsa payı üzerine bina inşa ettiğini, diğer tapu maliklerinin muvafakat ettiğini, karar tarihi itibariyle hissedar olduğunu, davalı hakkında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, hükmedilen ecrimisil miktarının yersiz, hukuksuz ve fazla olduğunu, davalı lehine hükmedilen, kal talebi yönünden 15.614,32 TL nispi vekalet ücretinin de eksik hesaplandığını, red edilen ecrimisil yönünden de ayrıca vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabul kısmen reddine, kal talebinin ve davalının temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. 2....

      Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davada tapu iptali ve tescil hükmü kurulmasına rağmen, hüküm fıkrasında “davanın kabulüne” karar verildiği belirtilmemiştir. Öte yandan, tapu iptali ve tescil hükmünün kayıt maliki yönünden verilmesi gerekirken, kayıt maliki olmayan ilk el ... yönünden de tapu iptali ve tescil hükmü kurulması doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil ve el atmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Yelliburun köyünde bulunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 23.05.2008 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) işaretli 8388,06 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale iadesi ve ecrimisilin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale iadesi ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerine konulan konteynırların kaldırılması nedeniyle, elatmanın önlenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve taşınmazın eski hale iade masraflarının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Davalı tarafın el atmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir el atma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız el atmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlı olup, davalıların haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve el atmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. -...- 2016/7989 - 2018/2538 SONUÇ: ...)...

              ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazı davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın 2004 yılından beri kullandıklarını, daha önce davalılar aleyhine ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/75 E sayılı dosyası üzerinden açtığı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalıların dayandıkları harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalıların çekişmeli taşınmaza el atmalarının önlenmesine ve 1.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir....

                Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; karşı dava temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava bakımından el atmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; karşı dava ise usulden reddedilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... ilçesi 530 parsel sayılı 13.900 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Şubat 1952 tarih 318 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak kestanelik niteliği ile ... Çubukçu adına tespit ve tescil edilmiştir. Daha sonra 5264 ve 5265 parsellere ifraz edilmiştir.5265 parsel sayılı 4.507 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kestanelik niteliği ile hükmen ... adına tescil edilmiştir. 568 parsel sayılı 4.600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Şubat 1952 tarih 181 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... B adına tespit ve tescil edilmiş, hükmen ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile düzenlenen Beyoğlu 20.Noterliğinin 09.08.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince 4724 ada 2 parseldeki A1 nolu dükkanın ve bu dükkana isabet eden arsa payının satışı hususunda anlaştıklarını, satış bedelini ödemesine rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, dava dışı yüklenici ile tapu tahsis belgesi olan arsa üzerinde inşaat yapılması için sözleşme düzenlendiğini, çekişme konusu bölümün yükleniciye düştüğünü, ancak yüklenicinin binayı ruhsatsız ve kaçak olarak inşa ettiği gibi yarım bıraktığını, edimini yerine getirmeyen yüklenicinin tapuya da hak kazanmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında da dükkanın yükleniciye verilmesi gereken dükkan olduğunun tespiti ile el atmanın önlenmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu