Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; 1- )Davalı idare vekilinin sunduğu beyan dilekçesinde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları yapıldığı ve tapuya tescil edildiği bildirildiği ve taşınmaza ait tapu kaydında buna dair şerh olduğu anlaşılmakla; idarenin el attığı alan değişebileceğinden, taşınmazda yenileme çalışmaları yapılıp yapılmadığı ve yenileme çalışmaları kesinleşmiş ise yenileme sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirilip, yeniden keşif yapılarak tespit edilen yeni yüzölçümüne göre el atılan alana ilişkin koordinatları gösterir ek rapor alınması, yenileme çalışmalarında el atılan bölümün yola terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi ve davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında oluşan tereddütün giderilmesi gerektiğinden, sair istinaf itirazları incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 madde ve bendi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

Devlet Ormanının 1940 yılında yapılıp kesinleşen tahdit içinde olduğu, ancak 19 nolu kadastro komisyonunca 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığı ve bu işlemin kesinleştiği, 2. madde ile çıkan yerlerin tapu sahiplerine döneceği, çekişmeli taşınmazın hiçbir zaman orman olmadığı, itiraz edilmediğinden orman sınırları içinde kaldığı, kaldı ki, Hazinenin orman iddia ve davalarında taraf olamayacağı, dava ehliyeti bulunmadığı" gerekçeleri ile Hazine tarafından açılan davanın reddine, kadastro komisyon kararının onanmasına dair verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek 11.1.1979 tarihinde kesinleşmiştir. Ne varki; bu kararda kadastro tespit tarihinden sonra Orman Bakanlığının 8.5.1978 günlü oluru ile 19 nolu orman kadastro komisyonunca 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan 2. madde çalışmaları iptal edildiğinden, iptal işleminin dikkate alınmamıştır. Bundan sonra 1840 ada 8 parsel, 1840 ada 65 ve dava dışı parsellere ayrılmıştır....

    Etap Kentsel Dönüşüm alanı içerisinde kaldığı anlaşıldığından, mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın değerinin, bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tesbit edilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasa'nın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6.maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu Gürdere Köyü, 102 ada 39 parsel sayılı 67.849,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, 4753 sayılı yasa uyarınca oluşan tapu kaydına dayanarak, tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Ancak; 1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; fen bilirkişisi raporunda el atılan alan 223,00 m² yüzölçümlü 14 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 16,21 m² olarak tespit edilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu 229,31 m² yüzölçümlü 398 ada 11 parsel olarak tapuya tescil edildiği belirtilerek, taşınmazın yeni durumuna göre fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, 16,21 m² üzerinden tazminat ve ecrimisil hesaplamalarının yapıldığı anlaşılmakla, fen bilirkişisinden yeni tapu kaydına göre, infaza da mütealik olacak şekilde fiilen el atılan alana ilişkin ek rapor alınıp sonucuna karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı denetime esas olacak şekilde ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmeden karar verilmesi, 3-Kabule göre de; a) Taşınmazın bedeline hükmedilen alanının davacıların hisseleri oranında tescili yerine yazılı şekilde tescil hükmü kurulması...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ...... Köyü çalışma alanında bulunan 938 parsel sayılı 12600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ......, ...... ve ....... adına tespit ve tescil edilmiş, 21.08.1981 tarihinde yapılan satış ile davalı .....'e, 11.12.2002 tarihindeki satış ile de davalı ......'e intikal etmiştir. Davacı ..., adına tescil edilen 1757 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalıya ait 938 parsel sayılı taşınmaz içerisinde mükerrer olarak kaydedildiği iddiasına dayanarak ayrı ayrı tapu iptal ve tescil davası ile el atmanın önlenmesi davası açmıştır....

            Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ile -2- 2009/4939-8078 2/B haritasına dayalı olarak yöntemince yapılan uygulama ve araştırma sonucu taşınmazın (B) ile işaretlenen bölümünün tahdit içinde kaldığı belirlenerek, bu bölümün tapu kaydının iptaline karar verildiğinden orman yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi istemi yönünden bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi istemi yönünden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 12/05/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin (Şehir Kadastro Mahkemesi sıfatıyla) 17.11.1980 gün 1977/240-1980/855 sayılı kararıyla reddedilmiştir. 1313 ada 3 parsel güncelleştirme sonucu 813  ada 3 parsel numarasını almış olup  12.172 m2 yüzölçümlü olarak ... mirasçıları olan davalılar adlarına tapuda kayıtlıdır.. Davacı ... Yönetimi, 813 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan kesimlerinin tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalı kişilerin elatmaları bulunmadığından elatmanın önlenmesi isteminin reddine,  dava konusu taşınmazın fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (B) ile işaretlenen kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş,  hüküm davalı gerçek kişiler   tarafından temyiz edilmiştir.....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı tapu kaydına, miras payına ve kadastro öncesi sebebe dayanarak genel kadastro sonucu davalılar adına oluşan tapu kaydının iptal ve tescili isteği ile dava açmıştır. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0.90.-YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 6.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmasından, 3) Değerlendirme tarihi olan 2011 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden getirtilmesinden, 4) Bilirkişi kurulunca incelenen ve değer biçmeye esas alınan emsal taşınmazların, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosunun, Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesinden, 5) Dava konusu 19 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ait tapu iptal tescil istemine ilişkin ......

                    UYAP Entegrasyonu