Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen ... ... 11228 parsel, ... ... 14900 parsel ve ... ... 6394 parsel sayılı taşınmazın, bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmasından, 2-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi...

    uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekli bulunan davalar sonucu kadastro mahkemelerinden verilen ...” hüküm ve kararlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden... ve arkadaşları vekili Avukat ... Hacıbebekoğlu geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar vekili, tapu kaydına dayanarak kadastro sonucu oluşan 59, 62 ve 63 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu başka parsele gittiği anlaşılmış olup, şuyulandırma evrakı ile şuyulandırma sonucu oluşan ve davacının hissedar olduğu taşınmazın tapu kaydı, ölçekli krokileri ve imar durumları ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip, mahallinde yapılacak keşifte bu kayıtlar zemine uygulanmak suretiyle el atmanın bulunup bulunmadığı tesbit edilerek, bu taşınmazda el atmanın söz konusu olmadığının tespiti halinde davanın reddine,el atma var ise, davacı tarafın taşınmazdaki payının nerede bulunduğu açıkça kendisinden sorulup, işaret ettirilerek gerektiğinde tanıklar da dinlenerek bu konuda düzenlenmiş özel parselasyon haritası veya varsa fiili kullanım haritasının taraflardan temin edilip zemine uygulanmak suretiyle davacıya ait payın bulunduğu yer tespit edilmesi, ayrıca tapudaki diğer hissedarların adına davetiye çıkartılarak fiili kullanım ve özel parselasyon hususlarında beyanları alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken...

          aykırı bulunarak iptal edilmiştir....

            Maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen Geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda; dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığ belirlenerek 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atılması durumunda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 292 ada 13 parsel sayılı 1.266,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar Mehmet ve ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak miras payları oranında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava konusu 607 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kararın kesinleşmesinden sonra, önce ifraz görmesi, akabinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluşması nedeniyle ... Kadastro Müdürlüğünün 04.06.2014 gün ve 4287 sayılı yazısı gereğince hükmün infaza elverişli bulunmadığı anlaşılmış olup, kararın infaz edilememesi hali kamu düzenine ilişkin olduğundan hükmün infazı sağlanmalıdır. HMK'nun 305.maddesindeki "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir." hükmü gözetildiğinde, kararın tavzihi gerekir. Açıklanan nedenle; oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip fen bilirkişisinden ek rapor alınmak suretiyle hükmün infazının sağlanması için ... 3....

                  Bu itibarla; şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parselin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları ve yeni oluşan parsele davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı araştırılıp, imar planındaki ayrılma amacı da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Hukuk Dairesi Başkanın hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilan edilmiştir. 36 numaralı orman kadastro komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilan edilmiştir. Hazine tarafından 19.01.2000 tarihli dilekçeyle ... Köyü 2152 sayılı parsele davalı ... ...’ın el atmasının önlenmesi ve kal istemiyle açılan davanın ... Asliye 6. Hukuk Mahkemesinin 2000/183 esasına kayıt edildiği, 12.06.2000 ... ve 2000/183-740 sayılı karar ile davanın, temyiz incelemesi yapılan ... Asliye 3....

                      UYAP Entegrasyonu