WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada davacı yüklenici, davalı taşeronun bedeli ödenmesine rağmen ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/430 Değişik sayılı dosyasında tespit ettirilen işleri eksik yaptığı, eksik bırakılan bu işlerin uyarıya rağmen tamamlanmaması üzerine dava dışı 3. kişiye tamamlattırdıklarını ileri sürerek eksik bırakılan dolayısıyla yüklenicinin taşerona borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş, harca esas değer olarak 31.137,84 TL gösterilmiştir. Birleşen... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/298 Esas sayılı dava dosyasında, davacı taşeron, davalı yükleniciden kalan bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptâli ve takibin devamını istemiştir....

    İş sahibince teslim edilen işteki eksik ve kusurların tesbit ettirilmesinden sonra, işe devam ederek eksik ve kusurları giderdiğini ispat yükü bunu ileri süren yükleniciye aittir. Eser sözleşmelerinde eksik , sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Ayıplı eser ise, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan ya da olmaması gereken bazı bozukluk ve özellikleri taşıyan eserdir. Eksik işin varlığı halinde zaman aşımı süresi içinde giderim bedeli talep edilebilir. Ayıp halinde niteliğine göre ihbarı halinde sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte olup somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK'nın 360. maddesi gereğince ayıbın ağırlık ve niteliğine göre eserin reddi ve ödenen bedeli geri isteme, bedel indirimi ve onarımı isteme ya da onarım bedeli isteme hakları kullanılabilir....

      Davalı inşaatın teslime hazır hale getirildiğini, işi teslim almayan sahibinin eksik ve ayıplı imalât yapıldığı iddiasının çelişkili olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ayıplı imalâtların giderim bedeli olarak 3.950,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Ruhsat alma yükümlülüğü eser sözleşmelerinde aksine hüküm olmadıkça sahibine ait olduğundan belediyeye ödenen cezadan davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, davacının talepleri arasında yer alan fesih talebi dışında kalan cezai şart ve ayıp giderim bedeli müspet zarar kapsamında olup sözleşmeyi fesheden, akdî ilişki ayaktaymış gibi ona bağlı taleplerde bulunamaz. Davacı tarafından sözleşme dava dilekçesi ile feshedilmiş bulunduğundan, davacının istemlerinden eksik ve ayıp giderim bedelinin de tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Sözleşmede bedeli götürü olarak---- belirlenmiştir. Bu durumda, davacı/yüklenicinin bakiye bedeli alacağının miktarını hesaplamak için yapılması gereken şudur: sözleşmede götürü olarak kararlaştırılmış olan bedeli tutarı olan---- "davalı/ sahibinin davacı/yükleniciye yapmış olduğu ödemelerin tutarı" ile "--- ayıplı ve eksik işlerin giderim bedeli tutarı" düşülmelidir. Bu işlemler neticesinde bulunacak tutar, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan talebe hak kazanmış olduğu bakiye bedeli olacaktır..." şeklinde rapor düzenlenmiştir....

          Taraflar arasındaki eser sözleşmesi ile davalı yüklenici, davacı sahibine ait Manisa ili S.. ilçesi ..ada 9 parsel bulunan taşınmaza ruhsata ve projesine uygun zemin +1 kat bina yapıp teslim etme işini 112.500,00 TL bedelle üstlenmiştir. Sözleşmede bedel götürü olarak belirlenmiş olup sözleşme üzerine şerh edildiği üzere davacının 85.000,00 TL ve 26.10.2010 tarihinde banka havalesi ile 2.000,00 TL olmak üzere toplam 87.000,00 TL ödeme yaptığı ihtilafsızdır. Davacı yüklenicinin işi eksik bıraktığı, davalı sahibinin de bedelini tamamen ödenmediği ve ödenen bedelin 87,000.00 TL olduğu anlaşılmaktadır. İşin götürü bedeli 112,500,00 TL olup ödeme tutarı 87.000,00 TL'nın mahsubu ile ödenmeyen kısım 25.500,00 TL olduğundan bedelini tamamen ödemeyen sahibinin daha düşük miktardaki eksik işlerin tamamlanması bedelini talep etmesi mümkün olmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....

            Davada, 165.000,00 TL sözleşmede kararlaştırılan bedeli, 73.500,00 TL sözleşme dışı yapılan ilave kat bedeli, 12.270,00 TL sözleşme dışı yapılan 2 adet pergule bedeli, 44.948,00 TL sözleşme kapsamındaki ve sözleşme dışındaki işlerin KDV'si olmak üzere toplam 294.728,00 TL alacaktan 1.000,00 TL'nin ödendiği kalan bedelin ödenmediği ileri sürülerek şimdilik 100.000,00 TL alacağın işin teslim edildiği 2008 yılı Mayıs ayını takip eden 01.06.2008 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili istenmiştir....

              Asıl davada sahibi kooperatifin eksik ve kusurlu işler bulunduğu savunması mahsup itirazı niteliğinde olup ilk itiraz olarak ya da karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmadığı gibi, sahibi birleşen davasında eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin yüklenici alacağından mahsup edildikten sonra eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin yüklenici alacağından fazla çıkması halinde bu miktarın yükleniciden tahsilini birleşen davada davalıdan talep etmiştir. Asıl davada yüklenicinin sahibinden istemekte haklı olduğu ödenmeyen toplam 887.000,00 TL bedelinden eksik ve kusurlu işlerin giderimi için gerekli olan 511.050,00 TL mahsup edildikten sonra yüklenicinin ödenmeyen bedeli alacağı 375.950,00 TL kalmaktadır....

                Davacı sahibinin eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedelinin tahsilini isteyebilmesi için bedelinin tamamını ödemesi gerekir. Aksi durumda ödenmeyen bedelinin eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinden düşülerek sonuca varılması zorunludur. Davacı vekili bedelinden 2.000,00 TL’yi ödemediğini dava dilekçesinde açıkladığına göre, bu miktarın bilirkişiler tarafından belirlenen eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinden düşülerek davacı alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı sahibi tarafından ödenmeyen bedeli 2.000,00 TL düşülmeksizin yazılı şekilde karar oluşturulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında, asıl davada davaya konu eksik işler bedelinin 16.500,00 TL olarak belirlendiği, ancak bu belirlenen eksik işler içerisinde çatı bedeli de mevcut olduğu, çatı ve çatı katındaki eksikler için kesinleşen mahkeme kararı mevcut olduğu, bu nedenle yeniden incelenemeyeceği, çatı bedeli düştükten sonra eksik işler bedelinin 14.280,00 TL olduğu, her iki davalının bu bedeli davacıya ödemekle sorumlu oldukları, davacının tapu harcını kendisinin ödediğine dair bir belgeyi dosyaya sunamadığı, davacının 2008 yılından beri dairelerini fiilen de kullandığı, bu nedenle davacının cezai şart açısından talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın 14.280,00 TL üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin talep açısından reddine, karşı davada ise faydalı ve zaruri olarak yapılan işler bedeli 9.700,00 TL olduğu, davalı-karşı davacı tarafından yapıldığı gerekçesiyle 9.700,00 TL açısından kabulüne fazlaya ilişkin talep açısından reddine karar verilmiştir....

                    Somut olayda, davacılar tarafından eksik bedeli ve değer kaybı talebiyle dava ikame edilmiş ve harca esas değer 1.000TL olarak belirlenmiş 13.07.2015 tarihinde ise ıslah yapılmıştır. Ancak dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde dava değeri her bir davacı yönünden ayrı ayrı gösterilmemiştir. Mahkemece, yukarıda anılan madde uyarınca davacının talebi açıklattırılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. 2- Davacılar, dava konusu taşınmazdaki eksiklikler nedeniyle eksik bedeli ve bu eksikliklerden kaynaklı nefaset farkı talep etmiştir. Mahkemece eksik bedeline hükmedilerek davacılar tatmin edildiği halde eksik nedeniyle nefaset farkı verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacılar tarafından yargılama sırasında ıslah yapılmış olmasına karşın mahkemece hükmedilen tutara ıslah nazara alınmaksızın dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiştir. 4- Dava konusu taşınmaza iskan ruhsatının alınması taşınmazdaki eksikliklerin tamamlanması ile mümkün olabilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu