(Yargıtay 6.HD’nin 2022/4621 Esas ve 2022/5352 Karar sayılı kararı) Somut olayda davalı-karşı davacı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı işlerin kendileri tarafından tamirat,sıvama-boyama ve tüm işlerin yapılmak suretiyle giderildiğinin ileri sürülerek bu iddianın ispatı için tanık dinletilmek istendiği ve eksik ve ayıplı işler için yapıldığı belirtilen fatura ve makbuzların sunulduğu halde, Mahkemece tanıkların dinlenmediği, sunulan makbuz ve faturaların davalı-karşı davacı yüklenicinin ticari defter ve kayıtlarında yer alıp almadığının bilirkişiler tarafından incelenmediği gibi bilirkişiler tarafından yerinde inceleme yapılarak dosyadaki bilgi ve belgelere dayalı olarak düzenlenen kök ve ek raporlarda götürü bedelli sözleşmede fiziki orana göre hesaplama yapılmadığı, işin ne zaman teslim edildiği, yüklenici tarafından sözleşmede belirtilen ödeme şekline uygun olarak ödemelerin yapılıp yapılmadığı, ödemelerin sözleşmede belirtilen sürelerden sonra yapılıp yapılmadığı denetime ve hüküm...
Şirketinden mal ve hizmet satın aldığını, davacının eksik bıraktığı ve dava dışı ... Şirketi tarafından yerine getirilen iş bedelinin 10.620,00 TL olduğunu, davacının ihtarname ile kendilerinden istediği 27.000,00 TL'nin ......
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, az yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ilk bozma ilamında da belirtildiği şekilde sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği ancak bedeli ödenmemiş olan ilave işler ve ek imalâtların bulunup bulunmadığı, varsa nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit ettirildikten sonra bedellerinin Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21 ve 22. maddesine göre denetime elverişli ve gerekçeli olarak hesaplattırılması ve bulunacak miktarın hüküm altına alınmasıdır. Bu hususlar gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
ın eksik ve kusurlu işler bedeline ilişkin talebi hakkında bir hüküm kurulmadığı gibi, 1.140,00 TL tutarındaki eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilinin isteyebileceği kabul edilerek, yüklenicinin davasında bu miktarın ödenmesi koşuluyla birlikte ifaya karar verildiği halde, davada vekille temsil olunan ... lehine vekalet ücreti verilmediği, o halde eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili için karşı davacı tarafından açılan davada mahkemece ayrıca bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek karşı davada davalı yararına; asıl davada davalı ... ile birleşen davada davalı ... aleyhine yüklenici davacı şirket tarafından açılan davalarda, eksik ve kusurlu işler bedelini ödemeyen yüklenici şirketin tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı, mahkemece birlikte ifaya karar verilmiş bulunmasına göre davalı arsa sahiplerinin aleyhlerinde dava açılmasına sebebiyet vermedikleri, bu durumda arsa sahiplerinin yüklenici tarafından açılan davalarda yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağının...
Taraflar arasında sözleşme gereğince davalı yüklenici işi yaparak 22/02/2013 tarihli tutanakla ve tutanakta yazan eksik ve ayıplarla davacı iş sahibine teslim etmiştir. Daha sonra yüklenici anılan eksik ve ayıpları giderdiğini belirterek 26/08/2013 tarihli faturayı iş sahibine göndermiş, iş sahibi de anılan faturayı ticari defterlerine kaydetmiştir. Davacı iş sahibi söz konusu eksiklerin davalı yüklenici tarafından giderilmediğinden bahisle fiyat farkı adı altında ihtilafa konu faturayı düzenlemiş, davalı yüklenici ise faturayı kabul etmeyerek iade etmiştir. Davacı iş sahibi anılan eksiklerin davalı yüklenici tarafından giderilmediğini ispat edememiştir. İspat külfeti üzerinde olan davacı iş sahibi eksik ve ayıpların davalı yüklenici tarafından giderilmediğini ispatlayamadığından bu nedenle düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturası bedelinin hak ediş faturasından mahsubunu talep edemez. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur....
Yapılan bu açıklamalar, kanun hükümleri ve Yargıtay kararları ışığında somut olayda; mahkemece davalı yanca, davacının sözleşme gereğince üstlendiği edimini gereği gibi yerine getirmediği, eksik ve ayıplı işlerin süresi içerisinde davacıya ihbar edildiği halde, davacı yanca eksik ve ayıplı işlerin giderilmemesi üzerine bu işlerin dava dışı yüklenicilere yaptırıldığı yönündeki iddiaları gereğince, öncelikle davalının işin eksik ve ayıplı ifa edildiği yolundaki savunması ile ilgili delillerin toplanıp, ayıp ihbarının makul sürede yapılıp yapılmadığı üzerinde de durularak, ayıp ihbarının süresinde yapılmış olması halinde mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılması suretiyle toplanan delillerin değerlendirilmesi, varsa öncelikle eksik ve ayıplı işlerin bedelinin hesaplanması, eksik ve ayıplı işler bedeli ve yapılan ödemeler düşüldükten sonra davacının alacağının kalması halinde davacı alacağına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik incelemeye...
Davalı yanca cevap dilekçesinin süresinde verilmediği, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde işin eksik ya da ayıplı yapıldığına yönelik bir iddiada bulunulmadığı gözetildiğinde mahkemece bu yönde bir inceleme yaptırılmaması usul ve yasaya uygun olmuştur. Dosyada bulunan 22/02/2021 ve 07/09/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; malların teslim alınması sırasında herhangi bir hasar olduğunun görülmediği, keşif mahallindeki adreste inceleme sonucunda davaya konu mobilyalara rastlanmadığı ve adreste başka bir kiracı olduğu, dosya içerisindeki 2 adet faturadan yapılan işler toplam bedelinin 55.477,70 TL olduğunun anlaşıldığı, dava tarihinden önce iş bedelinin 34.242,00 TL'lik kısmının ödendiği, bakiye iş bedelinin 21.235,70 TL olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir....
Şti. tarafından delil tespiti talebinde bulunduğu ve 03/10/2017 tarihli rapor tanzim edildiği, mahallinde keşif yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmek üzere dosyanın mali müşavir, nitelikli hesap uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 26/06/2018 tarihli rapor ile 25/06/2019 tarihli ek raporun ve 09/06/2021 tarihli 2. ek raporun alındığı, eksik işin sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri ifade ettiği, eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmadığı, eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümlerin uygulanmayacağı, ayıbın ise imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunması olduğu, şayet imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla...
Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işlerin bedeli, teslim tarihine bu işlerin ikmal edilebileceği sürenin ilavesiyle bulunan tarihteki rayiç bedellerle talep edilebilir. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır....
Bilirkişice, davaya ve takibe konu fatura bedelinin yapılan işe göre kadri maruf bulunduğundan bu yönlere ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Takibe konu alacak faturaya dayalı olup alacak likit ve belirlenebilir olduğundan ve mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davalının itirazında haksız olduğu belirlendiğinden şartları oluşmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....