SONUÇ: Borçu vekilinin temyiz dilekçesinin vaki feragat nedeniyle REDDİNE, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine , 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, şirket adına kesilmesi gereken faturanın müvekkillerinin murisi adına kesildiğini müvekkillerinin murisinin davacıya şahsı adına borçu bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalıların takibe konu faturadaki malları murisleri ...'ın almadığı yönünde yemin eda ettikleri gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %40'ı oranında davacının tazminata mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davacı vekilnce temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Borçu vekilinin temyiz dilekçesinin vaki feragat nedeniyle REDDİNE, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Borçu vekilinin temyiz dilekçesinin vaki feragat nedeniyle REDDİNE, taraflarca IÎK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle borclu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince cezai şarttan sorumlu olmadığının tespitini istenmiştir. Bu durumda davanın sadece kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik olduğu açıktır. Kira alacağı davası bağımsız olarak açıldığında dava tarihi itibariyle görevli mahkeme kira alacağı miktarına göre tayin edilir. Davacının talebi 112.543,02 TL cezai şarttan borçlu olmadığının tespiti olduğundan davaya bakmak HUMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : BORÇLAR YASASINDAN KAYNAKLANAN Dava, bonodan kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti davası olup temyiz inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan alacaklı tarafından, yediemin alacağından kaynaklı hapis hakkına dayalı olarak, borçu hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinde aracın satıldığını, satış bedelinin, aracın aynından kaynaklanan vergi borçları ödenmeden tamamen şikayet olunana ödendiğini, yediemin ücretinin aracın değerinin %30’unu geçemeyeceğini ileri sürerek, icra dosyasında yapılan pay dağıtımına ve yediemine fazla yapılan ödemeye ilişkin icra memur işleminin iptali ile aracın aynından doğan vergi borcu için pay ayrılmasını istemiştir. Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 123.579,82 YTL. borcun 6.000 YTL'sinden borçlu olmadığının tespiti ve fazla ödemenin istirdadı ıslah dilekçesiyle de istenen borcun 85.332,57 YTL'sinden sorumlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen bir kısım ödeme emirlerinin ve tebliğ alındılarının dosyaya sunulduğu, bu itibarla asıl borçu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı için davacı adına ortak sıfatıyla hissesi oranında ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Hâl böyle olunca, ecrimisil istenilen dönemde davalılar Orhan ve Hüseyin'in dava konusu taşınmazı tasarruf ettiklerinin tespiti halinde ecrimisilden sorumlu tutulmaları, aksi halde bu davalılar bakımından davanın reddedilmesi; 22.9.2005-22.9.2010 tarihleri arasındaki dönem için tespit edilen ecrimisil miktarına ilişkin hesap hatalarının giderilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişiden ek rapor alınması, varılacak sonuç çerçevesinde yukarıda değinilen eksiklikler de dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kabule göre de, davanın konusunun para olması nedeniyle reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir. Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir....