Mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün gelir getiren, oturmaya elverişli mesken niteliğinde olduğu gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulü ile itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ecrimisil alacağına dayalı olarak başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu bağımsız bölümün mesken niteliğinde olduğu, tarafların dava konusu taşınmazda paydaş oldukları, taşınmazda davalının bizzat oturmak sureti ile tasarrufta bulunduğu, 27.06.2014 tarihli ihtarname içeriği ve takibe konu asıl alacak miktarı birlikte değerlendirildiğinde, talebin 27.06.2009-27.06.2014 tarihleri arasına ilişkin ecrimisil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Karar sayılı ilamı)" İcra inkar tazminatının düzenlenmesinin amacının, borçlunun ödeme emri üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektir. Yüzde yirmilik oran en az tazminat miktarını ifade etmektedir. Mahkemece daha fazla tazminata da hükmedilebilir. İcra inkar tazminatı asıl alacak üzerinden hesaplanır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi de şartlara bağlanmıştır. İcra inkar tazminatının şartları ise şunlardır: 1-Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır. 2-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır. 3-Süresi içerisinde açılmış olan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır. 4-Alacaklı icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır. 5-Borçlunun itirazının haksız olduğu kararı verilmelidir. 6-İtirazın iptali davasında alacak likit olmalıdır. İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti aranmaz. Sadece itiraz etmiş olması yeterlidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, tapuda davalıların murisi...Nihat Baysal adına kayıtlı bağımsız bölümün 2011 Şubat-2012 Aralık dönemine ilişkin aidat bedellerinin ödenmemesi üzerine mirasçılarından bir kısmına karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istenilmiş; mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; itirazın iptali istenen...6....
İcra Müdürlüğünün 2009/25059 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, araç tamiri nedeniyle ödenmeyen 8.727,00 TL tutarındaki fatura bedelinin, işlemiş faizi ile birlikte tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali,takibin devamı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde; davacının alacaklı olduğuna dair kira miktarını ve süresini belirten elinde herhangi bir tespite yönelik ilam bulunmadığını, aralarında herhangi bir kira sözleşmesi olmadığını, davacının da kendisininde bu taşınmazda hissedar olduğunu, kendi payında oturduğunu, davacının da binanın boş olan yerinde oturabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacı tarafça Aybastı İcra Müdürlüğünün 2015/98 Esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına, takibin %20 si oranda icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair verilen karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ecrimisil alacağından kaynaklı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2011/2625 Esas sayılı takip dosyasında 7.707.00.TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/25668 E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 11.600 üzerinden devamına, %20 icra inkâr tazminatı olan 2.320 TL’nin davalıdan tahsiline” karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davacının inkar tazminatına yönelik temyizine gelince; Eldeki dava itirazın iptali davası olup, davanın dayanağı olan icra takibi 15/12/2010 tarihinde başlatılmış, dava da 21/01/2011 tarihinde açılmıştır. Mahkemece alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa davanın açıldığı tarih dikkate alındığında %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmelidir....
Karar, süresi içerisinde, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, inkar tazminatı talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 23.11.2006 tarihli protokole dayalı alacağı için icra takibi yapıldığını,itiraz üzerine itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiş; mahkemece itirazın iptaline, istek yargılamayı gerektiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....