WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. .. ile davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, itirazın  iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.   Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın asıl alacak yönünden   kabulüne, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalı  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 5510 sayılı Yasanın 56. maddesi kapsamında yersiz ödenen aylıklar için  başlattığı icra takibine, davalının itirazı ile takibin durması üzerine, itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı ödenmesi istemi ile dava açmıştır....

      Noterliğinin 06.03.2013 tarih ve 01720 yevmiye numaralı ihtarname keşide ederek maaş ve diğer kanuni alacaklarının ödenmemesi sebebiyle İş Kanununun 24/2-e maddesi uyarınca iş akdini haklı sebeple feshettiğini bildirdiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmayınca 01.04.2013 tarihinde maaş alacakları için istanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9755 E.sayılı dosyası ile kıdem tazminatı alacağı için ise İstanbul 1. İcra 2013/9756 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,maaş alacakları için başlatılan icra takibine işverence kısmi ödeme yapılarak bakiye kalan kısmına itiraz edildiği ve kıdem tazminatı alacağına ilişkin dosyanın tamamına itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ve takibin devamına, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2011/1155 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, taraflar arasındaki ihtilaf yargılamayı gerektirdiğinden davacının %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, vekalet ücretinin tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali ile yüzde 40 icra inkar tazminatı istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, alacak likit bulunmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

          Davacı vekili, davalının 2013 yılına ilişkin yer altı kaynak suyu kullanım bedelini ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, arazilerini su kuyusundan suladığını, sulama yaptığı kuyunun ruhsatlı olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının beyanları, ÇKS ve tapu kayıtları benimsenerek davalının davaya konu taşınmazlarda tarım yaptığı ve birliğe ait su ile araziyi suladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması zorunludur....

            Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatifin ödenmeyen bir kısım alacaklarıyla ilgili olarak takip başlatıldığı, davacının itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, bu dava sonucunda 16.05.2006 tarihinde verilen karar ile davacı aleyhine 12.299,21 TL yönünden itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedildiği, davacının, bu bedeli ihraç tehdidi nedeniyle 11.12.2007 tarihinde dosyanın yargıtayda bulunduğu süre içinde ödendiği, dosyanın bozulmasından sonra yapılan yargılama sırasında kooperatifçe %40 icra inkar tazminatından feragat edilmesi nedeniyle bu hususun karara bağlanmadığı ve verilen kararın kesinleştiği, buna göre davacıdan icra inkar tazminatı talebinin mümkün bulunmadığı, davacının, yanılgıyla %40 icra inkar tazminatı miktarı olan 12.995,21 TL'yi ödediği, bu bedeli geri istemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve 2014/33095-35856 belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir....

                Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davalı tarafın kabul beyanı nazara alınarak itirazın iptaline karar verilmesi gerekmiş ancak davalı borca itirazında haksız ve kötüniyetli olmadığından %40 icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davacının %40 icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyizi, müvekkili aleyhine hükmedilen maktu vekalet ücretine yöneliktir. Dava, 3.087.37.-TL alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı vekilinin %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine dair hüküm oluşturulmuştur. Hüküm fıkrasının 1.bendinde davanın kısmen kabulüne denmesinin sebebi icra inkar tazminat talebinin reddedilmesi nedeniyledir....

                  Davalı vekili, davaya konu icra takibinde takipten önceki döneme ilişkin işletilen faiz oranının belli olmadığını, temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, icra dairesinin yetkisiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların asıl alacağa itirazlarının olmayıp, sadece faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz edilen faiz ve fer’ilerin bilirkişi raporuyla tespit edildiği, bu açıdan itirazın kısmen haklı olması nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüyle itirazın 7.509 TL üzerinden iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davanın 4.263,68 TL'lik kısmının kabul edilmesine rağmen, tüm yargılama giderleri ve harçların davalı tarafa yükletilmesi ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesi doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün 1 nolu bendinde yer alan "....davalı aleyhine kabul edilen asıl alacak bedeli 4.263,68 TL'nin % 40 'ı oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine" ifadesinin çıkarılarak yerine "....alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına" ifadesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan ".... bakiye 239,00 TL'nin davalıdan...

                      UYAP Entegrasyonu