Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulü ile 2.500,00 TL'nin 25.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve %40 icra inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı itirazın iptaliyle birlikte, alacağın tahsilini de istemiştir. Mahkemece 2500.00 TL’nin 25.11.2005 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte takip alacağı olan 2500.00 TL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Oysa İİK.nun 67 md.ne göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçimi ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından ayrıdır. İtirazın iptali davasında hakim, itirazın iptali ile % 40’dan ... olmamak üzere (istek varsa) inkar tazminatına hükmedecektir. Alacak davasında ise alacağın ve yine istem varsa faizin tahsiline hüküm kurulacaktır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı banka ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 8 ada 97 parsel sayılı taşınmazın ölünceye kadar bakma akti ile davalı tarafından kendisine temlik edildiğini, sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil istekli açılan iki ayrı davanın da reddedildiğini ve kararların kesinleştiğini, taşınmazın teslimi aksi halde ecrimisil ödenmesi yönünde noter kanalı ile davalıya ihtarname gönderdiği halde sonuç alamadığını, bunun üzerine İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/18079 Esas sayılı dosyasından ecrimisilin tahsiline yönelik takip başlattığını, ancak davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/51 Esas sayılı dosyası ile davalıların taşınmazı işgal ettiklerinin belirlendiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

        İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, geç ödenen kıdem tazminatı nedeniyle oluşan faiz isteminin tahsili için başlatılan icra takibine karşı ileri sürülen itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini, davalının kıdem tazminatını geç ödemesi nedeniyle oluşan faiz kaybının tahsili için başlattığı icra takibine karşı davalının ileri sürdüğü itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            Öncelikle belirtmek gerekir ki; itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türüdür. Bu nedenle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılık esastır. İtirazın iptali davasında ispat edilecek olan, takibe ve itiraza konu alacaktır. İtirazın iptali davasında takibe konu alacak sebebi değiştirilemez. Bu bağlamda da takipte talep edilen döneme ilişkin ecrimisil hesabı yapılması gerekir....

            Dava; kira ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ve davalının kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı takip borçlusunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir eda davasıdır. İtirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan ve genel mahkemelerde görülen bu davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi halinde takibin devamına karar verilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Bu tür davalarda mahkemece karar verilirken, takip talebine konu edilen alacak kalemlerine yönelik olarak karar verilmesi zorunludur....

              Davacı vekilinin alınan beyanında ise yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir. Eldeki dava cari hesap ilişkisi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava sırasında takipteki itirazdan vazgeçilerek takip kesinleştirilmiş ve eldeki uyuşmazlık ortadan kalkmıştır. Ancak, dava açılmasına kimin sebep olduğu yargılama giderinin kime yükletileceği ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Davalının aralarındaki ticari ilişkiyi inkar etmeyişi, sunulan faturalara karşı bir ödeme iddiasında bulunmayışı ve takipteki itirazından vazgeçerek borcu kabul edişi dikkate alınarak davanın açılmasına ve takibin durmasına davalının haksız şekilde sebep olduğu anlaşılmış; yargılama giderleri ile faturaya bağlı olmakla likit olan alacak için şartları gerçekleşen icra inkar tazminatından davalının sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                TL (davalının başka alacağına mahsuben) alındığını, davalıların sözkonusu aracı 01.09.2009 tarihinden itibaren teslim alarak kullanmaya başladıklarını; ancak, bakiye borçlarını ödemediklerini; 23.08.2010 tarihinde ise araç satım bedelinin kalanını ödeyemediklerinden bahisle aracı iade ettiklerini; bu nedenhle, aracın kullanıldığı dönemle ilgili ( 11 aylık) kullanım bedeli ve o dönemde aracın aynından doğan vergi borcunun tahsili için, davalılar aleyhinde icra takibi yaptıklarını; davalıların takibe haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan ..., oğlunun satın aldığı aracın borcunu ödeyemediğini, bu nedenle sadece, aracın trafik borcuna kefilim diye imza attığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... ise, savunmasında; 3500 TL peşin ile davacıdan aldığı aracın, muayenesi ve sigortası yapılmadığından ve vergi borcu bulunduğundan üzerine alamadığını, bir yıl aracı trafiğe çıkartamadığını...

                  UYAP Entegrasyonu