Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kira borcu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup dosya Yargıtay 6. Hukuk Dairesince eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağının tahsili, birleşen davada ise kira borcu olmadığının tespiti istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi -K A R A R- Dosya içerisindeki belgeler ile ileri sürülüş itibariyle dava, dava, eksik gün bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen prim borcu nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 22. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali, davacının sigortalılık sürelerinin tespiti, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı tarihin tespiti, hak ettiği aylıkların yasal faiziyle tahsili, davacının Kuruma prim borcu olmadığının tespiti, sigortalı sayılmayan dönemler için ödediği ... primlerinin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir....

          Her ne kadar gerekçeli kararda, sanığın savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli, kesin, somut delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de; eşinin borcu nedeniyle haczedilen malların sanığa yediemin olarak teslim edildiği, daha sonra işlem yapmak üzere 05.04.2011 tarihinde haciz mahalline gelindiğinde adresten taşındıkları ve hacizli malların olmadığının tespit edildiği, ayrıca haczedilen malların süresinde satışının istenip istenmediğinin dosya içeriğinden anlaşılamadığı, sanığın savunmasında, haciz tarihinden sonra adresten taşındıklarını, eşyaları kaçırmadığını beyan ettiği gözetilerek, suça konu malların mevcut olup olmadığının tespiti ve hacizli mallar hakkında süresinde satış talebi olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            KARAR Davacı, davalının kendisi hakkında açıtığı Yazıhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/105 İsas sayılı davasını kazanıp, bu kararı icra takibine koyduğunu, daha sonra davalının imzasını taşıyan belge ile bu dosya borcunu ödediğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının, davacı hakkında açtığı ecrimisil dosyasını kazandıktan sonra, bu kararı takibe koyduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup; davacı, davalının imzasını taşıyan belge ile dosya borcunu ödediğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti talepli bu davayı açmıştır. Ancak yapılan yargılama sonucunda, bu belgenin sahte olarak düzenlendiği anlaşılmış ve davanın reddine karar verilmiştir....

              Tüm bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; dava dilekçesinde, davacı tarafça belirsiz alacak niteliğindeki ecrimisil alacağının talep edilmiş olduğu ve İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı raporda dairelerin kullanılabilecek durumda olmadığı belirtilerek yalnızca dükkanlara ilişkin ecrimisil hesabı yapıldığı ve davalı tarafından dava konusu taşınmaza yapılan masrafların ecrimisil bedelinden yüksek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, oysa ki; dairelere ilişkin hesap yapılmaması, davalının yaptığını iddia ettiği masrafların ispatlanamadığının savunulması, raporda yapılan hesaplamanın usulüne uygun olmadığı noktalarında davacılar vekilince itiraz edildiği ve ayrıca tüm bu hususların davacılar vekili tarafından istinaf sebebi yapıldığı açıktır....

                K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının 1.11.1997-30.07.2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olmadığının ve bu döneme ilişkin prim borcu bulunmadığının tespiti ile aksi yöndeki Kurum İşleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davacının 1.11.1997 tescil tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olmadığının ve bu döneme ait prim borcu bulunmadığının tespitine aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir....

                  Bu durumda, arsa niteliğine uygun olarak kira gelirine ilişkin emsal kira sözleşmeleri sorulup yada taraflarca sunulacak emsal kira sözleşmeleri dikkate alınarak bu sözleşmelere göre ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekmektedir. 2- Dosyanın denetime daha elverişli hale getirilmesi için, dava konusu taşınmazın ve emsal taşınmazın dava tarihi itibariyle; imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından ayrı ayrı istenilmesi gerekmektedir....

                  Hukuk Dairesi 13.10.2020 tarih ve 2018/13744 Esas, 2020/6083 Karar sayılı ilamında; taraflar arasında asıl uyuşmazlığın, 16.11.2009 tarihinden sonra, davacının ecrimisil talebinin haklı olup-olmadığı konusunda toplandığı açıklanmıştır. 3. Kararda, Mahkemece davalı vekilinin isimlerini bildirdiği tanıkların dinlenilerek, dava konusu yerde davacının kullanabileceği/kullanmaya elverişli yerler olup olmadığının tespiti, bu yerlerin tespiti halinde, ne amaçla boş bırakıldığının ve davacının kullanımına hazır vaziyette olup-olmadığının, yine dava konusu yerin tamamen davalının hakimiyetinde olup-olmadığı hususlarının tespit edilmesi, sonrasında ise bu hususların dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. B....

                    UYAP Entegrasyonu