Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

düşünülmemesi, 3)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım...

    Ancak; 1)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Taşınmazın niteliği, konumu, yüzölçümü ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelikleri dikkate alındığında; değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 3)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde davacının, davalıya site aidatı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; kat mülkiyetli anataşınmazda bağımsız bölüm maliki davacının, davalı yönetime aidat borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olup, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmesi ve davanın, anılan Yasanın Ek 1. maddesi hükmü uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece yukarıda sözü edilen yasa hükümleri dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava ve ıslah dilekçesinde adlarına eğitim ve öğretim borcu olarak tahakkuk ettirilen 72.051,09 liradan talep edildiği kadar borçlu olmadıklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava dilekçesinde davacı ...'nun adına tahakkuk ettirilen borcun 35.000 YTL.'lik kısmından borçlu olmadığının tespiti istenilmiş, mahkemece de 34.754,62 YTL. borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

          Asıl dava, eksik prim borcu olmadığının tespiti, aksi yöndeki Kurum işleminin iptali, ihtirazi kayıtla ödenenen prim, gecikme zammı ve faiz toplamı 371.745,36 TL'nin ödeme tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan faiziyle birlikte iadesi; birleşen davalar ise, Kurumun başka borç tahakkuk yazısı sebebiyle borçlu olmadığının tespiti, yine sonrasında ihtirazi kayıtla ödenen prim, gecikme zammı ve faiz toplamı 4.834.112,47 TL'nin ödeme tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan faiziyle birlikte iadesi; ödeme sonrasında Kuruma yapılan itirazı reddeden prim itiraz komisyonu kararının iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.11.2016 tarihli, 2014/2071 Esas ve 2016/1317 Karar sayılı kararı, SGK kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, davacının, davalı kurum nezdinde 9.424,36 TL SGDP borcunun dayanağı olan belgelerde davacıya atfedilen imzaların davacıya ait olmadığının tespiti talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava konusu 9.424,36 TL SGDP borcuna ilişkin davalı kurum kayıtlarının iptali ile davacının davalı kuruma 9.424,36 TL SGDP borcu bulunmadığının tespitine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Davacının, davalı kurum nezdinde 9.424,36 TL SGDP borcunun dayanağı olan belgelerde davacıya atfedilen imzaların davacıya ait olmadığının tespiti talebinin reddine, Dava konusu 9.424,36 TL SGDP borcuna ilişkin davalı kurum kayıtlarının iptali ile davacının davalı kuruma 9.424,36 TL SGDP borcu bulunmadığının tespitine, karar vermiştir....

              Mahallesinde bulunan evin kira bedelini (3.840,84 TL) ecrimisil hesabına dahil eden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.Öte yandan, davalılar 11.000,00 TL asıl alacak ile birlikte 11.012,03 TL'nin tahsili için icra takibinde bulunmuş, davacı ise bu miktar için borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Bilirkişi raporu ile davalıların payına düşen ecrimisil bedelinin 6.922,04 TL olduğu hesaplanmıştır. O halde, davacının sorumluluğu bu miktarı kapsadığından aradaki fark olan 4.077,96 TL için borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekirken, yanılgı sonucu davacının payına isabet eden 6.922,04 TL için davanın kabulü de doğru bulunmamıştır....

                Hukuk Dairesi içtihatlarına göre, arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede bulunan boş arsa niteliğindeki taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, arsa niteliğine uygun olarak kira gelirine ilişkin emsal kira sözleşmeleri re'sen Belediye, Mal Müdürlüğü vs. kurumlardan sorulup yada taraflarca sunulacak emsal kira sözleşmeleri dikkate alınarak sonucuna göre, emsal kira sözleşmelerinin bulunması halinde bu sözleşmelere göre ecrimisil bedelinin belirlenmesi, taşınmazın bulunduğu bölgede emsal kira sözleşmesi bulunamaması halinde ise ecrimisil talebi yönünden davanın reddedilmesi, dava konusu taşınmazın tarla olarak kabul edilmesi halinde ise; her yıl tek ürün yerine yıllara göre tarım müdürlüğünden tarım verileri alınarak tespit edilecek münavebe sistemine göre hesaplama yapılması gerekmektedir....

                Dava, kiracı tarafından açılan kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dilekçesinde; Davacının dava konusu taşınmazı 25/04/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 1 yıl süreli olarak ve aylık 650 TL bedelle kiraladığını, davacının 7 Haziran 2013 tarihinde evi boşalttığını, davacının dava konusu taşınmazı davalının, tehditleri ve olumsuz davranışları nedeniyle tahliye etmek zorunda kaldığını, davalının, davacıyı tehdit ettiğini, İstanbul Anadolu 39. Sulh Ceza 2013/1990 esas- 2014/30 karar sayılı dosyası ile karar verildiğini, ayrıca İstanbul Anadolu 34. Sulh Ceza Mahkemesi 2013/1117 esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini için İstanbul Anadolu 28....

                  Kabule göre de; 3- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında daha önce DSİ lehine kurulan irtifak hakkı nedeniyle bu taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğü oran ve miktarı belirlenerek tespit edilen taşınmaz bedelinden düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4- Davacı tarafın ecrimisil talebi de bulunduğundan bu talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle HMK’nın 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- HMK.nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca Keşan 2....

                  UYAP Entegrasyonu