WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan delillerden davacıların paydaş olmadığı taşınmaz hakkında davalı tarafça açılan el atmanın önlenmesi ve ecri misil talepli dava nedeniyle görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur....

    Davalı Hazine, 3402 sayılı Yasa'nın 17. maddesinin son fıkrasında il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmazlar hakkında imar ve ihya yolu ile kazanımın yasaklandığını, yasanın aradığı sürenin dolmadığını, davacının dava konusu taşınmaz için ecri-misil ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına arsa vasfı ile tescilinin yapıldığı tarihe kadar davacı tarafından eklemeli zilyetlik ile nizasız fasılasız malik sıfatı ile ekonomik amacına uygun şekilde kullanıldığı, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne çekişmeli 8961 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/11/2022 tarih ve 2019/267 Esas, 2022/323 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Aydın ili, Koçarlı ilçesi, Güdüşlü Mahallesi, 542 parsel sayılı taşınmazda 3/32 ve 9/32 payların sahibi olduğunu, dava konusu taşınmazda paydaş olmayan davalının haksız olarak el attığını ve 20 yıldır zeytin ürünlerini topladığını ileri sürerek davalının haksız el atmasının önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yıllık 2.500,00 TL'den 5 yıl için 12.500,00 TL ecri misil miktarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Buna göre talep edilen ecri misil miktarı ile birlikte dava değeri 9.170,00 TL olarak tespit edildiğinden, dava tarihindeki görev sınırına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25 ve 26.) maddeleri gereğince Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecri misil istemine ilişkindir. Davacılar, paydaşı olduklar... parsel sayılı taşınmazın... dekarlık kısmına komşu...parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının, haksız şekilde müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve geriye dönük olarak 5 yıllık ecrimisil bedelinin tahsilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere mülkiyet hakkı Anayasanın 35. maddesi ile koruma altına alınmış bu husus TMK'nın 683 maddesinde ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir'' şeklinde düzenlenmiştir....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanıkların zilyetliğinde bulunan dava konusu yerin, Antalya Kadastro Mahkemesi'nin onanarak kesinleşen 01.10.1990 gün ve 1989/135 Esas ve 1990/636 Karar sayılı ilâmı ile orman vasfından çıkartılarak hazine adına tapuya tesciline hükmedilmiş olması ve sanıkların da hazineye ecri misil ödeyerek dava konusu yerde tarım yaptıklarının anlaşılması karşısında, sanıkların suç kasıtları olmadığından atılı suçtan beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir....

            Kontratın sona ermesinden bir ay evvel taraflar yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları sürece kontrat yenilenmiş kabul edilir” şartı vardır.Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. 2886 sayılı kanunun 75/3 fıkrasında "kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir.Aksi halde ecri misil alınır." hükmüne yer verilmiştir.Davalı belediyece davalıya 2.2.2011 tarihli yazı ihtarı ile “1.2.2010 başlangıç tarihli ve 31.1.2011 bitiş tarihli sözleşmeye konu kiralanan yerin yeniden ihale edileceğinden bahisle 31.1.2011 tarihinde kiralanın tahliye edilmesi" ihtar edilmiştir. Yapılan bu ihtar sözleşmenin 19. maddesine göre sözleşme bitim tarihinden bir ay öncesini kapsamadığından sözleşme 31.01.2011 tarihinden itibaren aynı şartlarda bir yıl süre ile uzamıştır. Öte yandan ihtarda kiralananın 31.1.2011 tarihinde tahliye edilmesi istenmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketle davacı arasında 09/06/2006 tarihli düzenleme şeklinde gayri menkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının inşaatı süresinde tamamlayıp teslim edemediğini, iskan ruhsatını alamadığını, bu sözleşmenin 10.3 maddesi uyarınca davalının davacıya 59 adet daire için ecri misil cezai şart borcu bulunduğunu ileri sürerek, ıslah dahil 153.652,80 TL nin kira dönemlerine ilişkin her ayın sonundan itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığın, inşaatın süresinde tamamlanıp tutanaklarla teslim edildiğini, davacının ihtara rağmen davalıya teslimi gereken 57 adet daireyi zamamında teslim etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ecri misil istemine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2....

                  Yine mahkemece karşı davanın kabulüne karar verildiği halde , karşı davaya konu ecri misil bedelinin asıl davada talep edilebilecek alacak miktarından da düşülerek mükerrer ödemeye sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup 6100 Sayılı HMK'nin 353/1- a.6. maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı vekili ve Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2- Sivas 2....

                  UYAP Entegrasyonu