"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı idarenin yemek pişirme, dağıtım, bulaşık ve malzemeli temizlik hizmetleri işlerini, imzaladığı 25.12.2007 tarihli sözleşme ile yerine getirdiğini, sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde asgari ücrete uygulanan artış oranında artış uygulanması gerektiğini ileri sürerek, sözleşmenin 15.2 ve 15.3 maddelerinin iptaline, asgari ücrete uygulanan artış oranında artış uygulanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyanın incelenmesinde; dava dışı alacaklı ..... tarafından mirasçılar aleyhine açılan murisin bakımından kaynaklanan alacak davası sonucunda hükmedilen bedele ilişkin icra takibi başlatıldığı, davacının miras payından fazla ödeme yaptığı, bu sırada alacaklı ..... ile davalılar........arasında 27/12/2012 tarihli ibra belgesi imzalandığı, bu belgeye göre alacaklının takipten vazgeçtiğini, alacağının bulunmadığını beyan ettiği, mahkemece de bu belgenin davalıları sorumluktan kurtardığı belirtilmiştir. Her ne kadar; davalılar ile dava dışı alacaklı arasında ibra belgesi imzalanmış ise de irade beyanlarının karşılıklı taleplere ilişkin olduğu, söz konusu belgenin icra dosyasına ibraz edilmediği, müteselsil borçluların bu tür belgeyle payından fazla ödeme yapan davacının durumunu ağırlaştıramayacağı, alacaklının fazla ödeme alması nedeniyle ibranın sonuçları yönünden davacının olumsuz etkilenmeyeceği belirlenmektedir....
Uyuşmazlık ve hüküm boşanan eşler arasındaki katkı payından kaynaklanan alacak davasına ilişkin olup, ... Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ... 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 8.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının arsa sahibi olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yaptırdığı inşaattan arsa sahibine düşen 4. kat sağ cephe daireyi davalının vekili yüklenici aracılığı ile tapuda pay devri yapılmak suretiyle satın aldığını, inşaatın tamamlanmadığını, projeye aykırı olduğunu, taşınmazın fiilen ve hukuken teslimi mümkün olmadığını ileri sürerek daire bedeli 20.000.000.000 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı davacıyı tanımadığını, tapuda payı olan 40/210 hisse dışında kalan hisselerin müteahhitce satıldığını, kendi payından satım olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olaya gelince, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil hesaplama yönteminin usulüne uygun olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....
Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşılıklı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı- karşı davalı ile süresi içinde davalı- karşı davacı vekillerince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasında imzalanan Narenciye Alım-Satım Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde, satıcının satımdan doğan teslim ve mülkiyetin nakli borcunu ifa edemediğini, hasarın satıcıya ait olduğunu, asıl zarara uğrayanın müvekkili olduğunu savunarak aleyhlerine açılan davanın reddi ile 418.920.000 TL alacağın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir....
Ancak, yasal düzenleme yapılmadığından yasada doğan boşluğun nasıl doldurulacağını belirleyen, 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile yenilen dönemde kira parasının taraflarca anlaşma olmadığı takdirde hakim tarafından ekonomi esaslarına, hak ve nesafet kurallarına göre takdir edileceği hükme bağlanmıştır. 6570 sayılı yasaya tabii yerlerde kira parasının belirlenmesinin kamu düzeniyle ilgisi kabul edilerek kira parasını belirleme yetkisinin taraflardan birine yahut üçüncü kişilere veya hakem tarafından tayinine olanak kalmamıştır. Kira parasının her yıl belirli oranda artırılacağına dair sözleşmede kararlaştırılan artış koşulu, tarafların her yıl bu şartı uygulamış olmaları ya da kira tespit davası açmayarak hakimin sözleşmeye el atmasına ve doğan kira boşluğunun doldurulmasına neden olmamaları halinde, kira parasının tahsili için açılan davada tarafları bağlar....
Kira sözleşmesi devam ederken bu kez taraflar arasında düzenlenen 19/10/2012 tarihli ek protokol ile 01/08/2012-30/07/2013 tarihleri arasındaki kira dönemi için aylık kira bedelinin net 1700 TL olarak belirlenmiş ve sonraki kira dönemlerinde sözleşmenin yenilenmesi halinde %10 artış şartının uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Bu durumda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle 19/10/2012 tarihli ek protokolde tarafların belirledikleri kira bedelinin emsal ve rayice uygun olup olmadığının belirlenmesinden sonra, eğer emsal ve rayice uygun ise, izleyen dönemler endeks tatbik edilmek suretiyle kira tespiti yapılması, eğer uygun değil ise, tespiti istenilen dönemin hak ve nesafet dönemi olduğu kabul edilerek, buna göre kira tespiti cihetine gidilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Somut olayda; davacı tarafın sunduğu deliller yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirildiğinde; mahkemenin de tespitinde olduğu üzere davacı vekilinin 10.000,00- TL harçlandırılmış dava değeri üzerinden boşanma ile sona eren mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payından oluşan alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemli dava açtığı ve bu kapsamda davalının banka hesaplarına, üzerine kayıtlı araçlara ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiği görülmüş olup, davacı tarafın üzerine tedbir konulabilecek herhangi bir değer bildirmediği bu nedenle somut olayda tedbir yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirmesinin bu aşamada yapılmasının mümkün bulunmadığı anlaşıldığından mahkemesince de bu husus gözetilerek davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, katkı payından dolayı alacak istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 06/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....