-TL asıl alacak, 15.528,56.-TL gecikme faizi olarak ödenmeyen aidat ve gider payından doğan alacak için takip yapıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ibraz edilen 03/11/2014 tarihli ek raporda da kat mülkiyeti kanununun 20 ve 22. maddeleri uyarınca, gider ve avans borcu ile gecikme tazminatından kiracı (veya başka suretle yararlanan) ile birlikte kat maliki olan davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalının 63.870,52.-TL asıl alacak, 44.428,92.-TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 108.229,44.-TL borcu olduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak .... İcra Müdürlüğünün 2012/18000 E. sayılı icra takibindeki 63.870,52.-TL asıl alacak ve 15.528,56.-TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 79.399,08.-TL için itirazın iptali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, katkı payından kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,18.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın vefat etmesi üzerine mirasçılarının aracın devrini üzerlerine yaptırarak muavazalı şekilde üçüncü bir kişiye devir ve temlik ettiklerini, amaçlarının davacının 1/2 hissesini elde etmeyi engellemek olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile 1/2 hissesini davacı adına tesciline mümkün olmadığı takdirde ortaklıktan doğan hakkının yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve .....plakalı aracın rayiç bedelinin 1/2'sinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini telep etmiş olup Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan ve ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25.01.2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Ne varki, sözleşmenin 8. maddesinde "asgari ücrette artış meydana gelmesi halinde asgari ücret farkı ile bu farktan doğan ve yüklenici firma tarafından karşılanması gereken SSK primleri ile işsizlik sigortası primleri, yüklenici firmanın hastane temizliğinde çalıştırdığı sigortalı işçi sayısı esas alınarak hesaplanır ve firmaya ödenir. Yüklenici firma tarafından karşılanması gereken SSK primleri Hazine tarafından karşılanıyor ise ödenmez" ve şartnamenin 12. maddesinde "4325 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 72. ve 73. maddeleri uyarınca prime esas kazançları üzerinden tahakkuk ettirilecek primlerin işveren hissesi Hazinece karşılanması halinde, çalıştırdıkları işçi sayısı dikkate alınarak buna tekabül eden SSK işveren payı kadar tahakkuk evrakı üzerinden kesinti yapılarak ödeme yapılacaktır" hükmü getirilmiştir....
Bankasının 1211 sayılı Kanuna göre kurulmuş kendine özgü statüye sahip bir anonim şirket olduğunu, şirketin lojmanlarının kamu konutu olmasının söz konusu edilemeyeceğini, kamu konutu dahi olsa davalının hesap verme yükümlülüğü bulunduğunu bildirerek açtıkları belirsiz alacak davası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00.-TL'nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece 01/09/2011 tarihinden önceki dönemde ... Bankası tarafından lojman olarak kullanılan konutlar için, davacı yanın yönetim giderlerine katılma payından aktarma talep edebilecekleri bir miktar olmadığı gibi, konut teslim tutanaklarında ve satış şartnamesinde yeni kat maliklerinin "01/09/2011 tarihine kadar ve bankaca yönetilen döneme ait olan yönetim giderlerine katılım payından taraflarına herhangi bir aktarma talep etmeyeceklerini" taahhüt etmiş olmaları nedeniyle; 01/09/2011 tarihinden önceki döneme ilişkin 103.865,05....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında temyize konu 105 ada 149 parsel sayılı 4419,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle elbirliği ile mülkiyet halinde ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın miras payından feragat eden ... dışında kalan ... mirasçıları adına ve payları belirtilerek tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2019/302 ESAS - 2021/378 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK KARAR : Serik 2....
Ortak hesabın taraflarından her biri bankadan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktardan diğer hak sahibine karşı borçlu durumuna girer ....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar ( Değer Artış Payından Doğan Alacak) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf; reddedilen kısım yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olaya gelince; davacının ... davalısının ......... ...... İşletmeciliği olan ecrimisil istekli ...... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/706E – 2003/183K sayılı emsal nitelikli kararı ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verildiği, dosya içeriğinde kararın kesinleşme şerhinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; anılan dava dosyasının getirtilerek kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, kesinleşmiş ise aleyhe bozma yasağı da dikkate alınarak davada tespit edilen ecrimisil değerlerine ÜFE artış oranının yansıtılması suretiyle sonuca gidilmesi, kesinleşmemiş ise sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi, doğru değildir....