WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince: Davalı arsa sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü ile davalı yüklenici ... arasında 14.10.2010 tarihli, 33727 yevmiyeli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş; davacı ise 27.03.2012 tarihli, 2592 yevmiyeli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle zemin üstü, 1. normal kat, 2 No’lu bağımsız bölümü temlik almıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/09/2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat talebinin davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

      düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

        Davalı bu satış vaadi sözleşmesinde taraf olmadığına ve sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükler ile sözleşmeye ilişkin talep hakkının da sözleşmenin taraflarına ait bulunmasına göre, anılan 20.12.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak davacının davalı ...'a karşı talep hakkının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle davacının 20.12.1999 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat isteğinin davalıya husumet düşmediğinden diğer bir diyişle pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.350,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İlçesi, 262 ada 11 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapılması için, yüklenicinin arsa sahipleri ile yaptığı 20.04.2004 günlü 2915 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye düşen 5 numaralı bağımsız bölümün satışına dair davalı yüklenici ile ... Noterliğinin 02.06.2005 gün ve 4628 yevmiye sayısı ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptığını, satış bedelinin 70.000,00TL olduğunu, bu bedelin 65.000,00TL'sinin ödendiğini, bakiye bedelin ise bağımsız bölümün teslim edildiğinde ödeneceği hususunda anlaşıldığını, davalı arsa sahiplerinin mülkiyetinde bulunan dava konusu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, 22.06.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de 2. kademede tazminat istemiştir....

            Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 18.10.2005 tarih 2005/7682 Esas 9159 K. sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuştur. bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, satış vaadi sözleşmesine konu olan 48 m2 lik kısmın ifrazının olanaklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Anılan sözleşme 10.12.1962 tarihinde tapuya şerh edilmiş olup, sözleşmeye konu olan davacı tarafından depo olunarak kullanıldığından bir başka deyişle davacı fiilen zilyet bulunduğundan zamanaşımından da sözedilemez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır....

              Noterliğince düzenlenen 16/05/2011 tarih ve 4368 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ile davacının hissesi olan 5446,50 m²'lik yeri çok düşük bir bedel olan 10.000 TL'ye satmak üzere gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini yaptığını, bu taşınmazın satıldığı tarihteki değerinin en az 50.000 TL olduğu halde satış bedeli aldığını belirttiği halde bu günü kadar da satış bedelini davacıya ödemediğini, davacının cahilliğinin istismar ederek bu işlemin yapıldığını, bu durumları Bayram Ali Olgun'un da bildiği halde bu işlemi yaptığını, bu nedenler gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini, her iki davanın birleştirilmesini mahkememizden talep edildiği görülmüştür....

              Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; eski malikler ... ve ... ile davalının eşi ... arasında ... 3.Noterliğince düzenlenen 16 Haziran 2010 gün ve 12995 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirlenen değer, 23/09/2011 tarihinde yapılan şufalı payların satışındaki değere esas olamaz.Tanıkların beyanları satış vaadi sözleşmesine ilişkin olup, muvazaa iddiası yönünden görgüye dayalı değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.02.2011 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, yüklenicinin temlikine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Dava konusu taşınmazların ortalama satış bedellerinin 260.000,00 TL civarı olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde 22 adet bağımsız bölümün satış değerinin 2.000.000 olduğunu, bir dairenin satış bedelinin 90.000,00 TL'ye karşılık geldiğini, 15. Hem satış bedelinin düşüklüğü hem de satış vaadine konu taşınmazların kat, blok, konum gibi bilgilerinin hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiş olması sözleşmenin ''gerçek satış amacı ile yapılmadığını'' gösterdiğini, 16. Davalı ...'un gerçekte bir adet dairenin satış vaadi için banka havalesi ile 220.000,00 TL ödediğini ileri sürerek Bornova 6. Noterliğinde 09.05.2014 tarihinde tanzim edilen 7006 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve tapuya konulan 27.10.2014 tarihli ve 18476 yevmiye numaralı şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, 1....

                    UYAP Entegrasyonu