Noterliğinin ... yevmiye numaralı 18/01/2006 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi de eklenerek ilgili kuruma başvuru yapıldığını ve bu başvuruda 4706 sayılı Kanun gereğince ve rayiç bedel üzerinden söz konusu yerlerin satılması hususunda gereğinin yapılmasının talep edildiğini, 4706 sayılı Kanuna istinaden yasal sürecin tamamlanmasına uygun şekil ve sürelerde davacı şirket tarafından tüm edimler yerine getirilirken davalı ve diğer hak sahipleri imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden kendilerine verilecek olan daireden daha fazlasını almak gayesiyle gerçek olmayan iddialar ile kötü niyetli olarak davacı şirketin edimlerinin yerine getirilmediğinden bahisle söz konusu 18/01/2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ... Noterliğinin ... yevmiye numaralı 23/10/2012 tarihli ihtarnamesi ile feshettiklerini, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin sebepsiz zenginleşme nitelemesi bulunmaktadır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Dosya kapsamından, dava dayanağı 04.08.1955 gün ve 685 sayılı Şereflikoçhisar Noterliğince düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazlardaki hisselerin satış bedelinin 2.000 TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. .../... -2- 2012/11300 2012/10951 Yargıtay H.G.K.'...
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706.m.)olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değer hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu 1030 ada, 98 parseldeki 15/1050 arsa paylı C 1 Blok 2....
yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2013 tarihinde verilen dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ...'ın temyizi üzerine 19.03.2015 temyiz isteminin reddine dair verilen 29.01.2016 tarihli ek kararın tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında yapılan 11.03.2002 gün ve 8986 yevmiye sayılı ... 3. Noterliğinin düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......
Noterliğinin 27.12.2004 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile murisi adına kayıtlı bulunan ... Köyü 168 parselde yer alan taşınmazdaki her türlü hak ve hissesinin tamamını müvekkilinin murisi ...’ya satmayı vaad ettiğini, müvekkilinin murisinin 25.02.2007 tarihinde vefat ettiğini, geriye kalan mirasçılar ile birlikte yapılan 03.06.2008 tarihli miras taksim sözleşmesine göre; davaya konu yerin müvekkiline kaldığını, davalının söz konusu yerde 33/1232 miras hissesine sahip bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise ıslahen 12.179,74 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap dilekçesi ile cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında davayı kabul etmediğini savunmuştur....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...
Tapu Kanunu'nun ve Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükmü uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca; siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3.kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece ayni nitelik kazanmaz....