WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece, takip dosyasının işlemden kaldırılmasına yönelik müdürlük işleminin iptali istemine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Düzeltme, 10 uncu maddeye göre ilan olunur. İlan tarihinden itibaren otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması amacıyla sulh hukuk mahkemesine dava açılmadığı takdirde yapılan düzeltme kesinleşir”. Hükmü yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.9.2006 tarihinde ilan edilen 4999 sayılı yasanın 4 .maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca yapılan fenni hataların düzeltilmesi işlemi bulunmakta olup davacı kişi 30 günlük yasal süre içinde 11.10.2006 tarihinde düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle temyize konu davayı açmıştır. Bu durumda dava görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı halde mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup istek olmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. SONUÇ ....

      Ltd.Şti'nin" borcunun teminatı olarak konulmuş olması karşısında , davacının açık rızası alınmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının korunamayacağına (TMK. md. 2), davacının ipoteğin kaldırılması talebinin reddedilmesinde bu sebeple bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile davalıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.05.2013 (Pzt.)...

        DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.06.2012 gün ve... sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki düzeltme işlemine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili; ... Davutpaşa mevkiinde müvekkiline ait 112 ve 615 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/236 Esas sayılı dosyasında mahkemenin 02.08.2006 tarihli ara kararı üzerine 138 parselin bulunduğu hattaki 56 ve 57 OTS'lerde 1988 yılında 40 nolu orman kadastro komisyonunca hatalı yapılan aplikasyonun düzeltilmesi maksadıyla 19 nolu orman kadastro komisyonunca 56 ve 57 OTS’ler ile sınırlı olarak 4999 Sayılı Yasa uyarınca düzeltme işlemi yapıldığı, ancak bu düzeltme işleminin ilk orman tahdidine aykırı olduğu, düzeltme işleminin ortadan kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, ... 1....

            Mahallesinde kain 191 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin kaldırılması, ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "çekişmesiz yargı" işi kabul edilmiştir (md. 382/2-b-13). Velayete ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK md. 316/1-ç). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK md. 320/1 ). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için niteliğinin buna uygun düşmesi gerekir. Velayete ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerli olduğu gibi, davayı kabul de sonuç doğurmaz....

                Davacının yoksulluk nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Eldeki davada, davacı düzeltme işlemi ile taşınmazının yüzölçümü miktarırnın azaldığını belirterek bu azalma nedeniyle işlemin usulsüzlüğünü ileri sürerek iptal isteğinde bulunmuştur. Hal böyle olunca da, dava yukarıda açıklandığı şekli ile doğrudan 41.madde kapsamında düzeltme işlemin iptali niteliğindedir. Düzeltme işlemi ile davacı taşınmazında 200 metrekarelik azalma olduğu belirtilerek, bu nedenle istem tapu iptali tescil davası şeklinde değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar bozulmalıdır....

                    Maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; düzeltme işleminin iptaline tescil işleminin reddine dair verilen 23.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, Kadastro Müdürlüğünün 27.12.2007 tarihli işlemi ile 3402 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca davalıya ait taşınmazda düzeltme yaptığını, yapılan bu düzeltme işleminin Hazinenin aleyhine olduğunu ileri sürerek işlemin iptali ile davacı taşınmazı yüzölçümünde meydana gelen artış miktarı kadar kısmın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, işlemin iptaline karar verilmiş, tescil isteği ise bu davada görülemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu