Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
İstinaf Sebepleri Tebligat Kanunu md.21/2'ye göre yapılan tebligatın yanlış adrese gönderilmiş olup usulüne uygun olmadığı ve takip dosyasındaki satışa hazırlık ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulması gerektiği ileri sürülmüştür. C....
-TL ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına 06/07/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Taşınmazda İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İpotek tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu (TMK.194 md.) vasfının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.11.2009 (Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminatın Kaldırılması, Yoksulluk Nafakasının Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * anlaşmalı boşanma sonucu Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca hüküm altına alınan maddi tazminatın toptan ödenmesine ( TMK. md. 176) karar verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 0.11.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3402 sy'nın 41.md.si uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sınır ve yözülçümünün düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığ'na GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlunun üçüncü kişiden olan alacağı üzerine haciz koyulduğunu, icra müdürlüğü tarafından şikayet olunana ait icra dosyasıyla şikayetçiye ait icra dosyası arasında garameten paylaştırma yapıldığını ancak bu işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, kendilerine ait ihtiyati haczin daha önce kesin hacze dönüştüğünü öne sürerek şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın haczinin daha önce kesin hacze dönüştüğü ve icra müdürlüğü işleminin İİK Md.268’e uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır (md. 78/4). Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı ancak ödeme emri tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5). Anılan sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5)....
Bu nedenle davalı bankanın hükmü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır (HUMK md. 427/1). Bu sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalının temyiz talebinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2013 (Salı)...
Aynı kanunun "Hak düşürücü süre" başlıklı 319.maddesinde ise; "Dava hakkının, evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl "ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl"…) geçmekle düşeceğine dair düzenlemenin “…ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 27.12.2012 tarihli ve 2012/35 Esas, 2012/203 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararı, 12/7/2013 tarihli 28705 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; İptal Kararı Resmi Gazete’de yayımlandığı 12/7/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra yani 13.01.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, 01.12.2015 tarihinde açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında artık her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmiş olmasına dair hak düşürücü süre sözkonusu değildir....