İlgili Hukuk İİK md.16., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md. 705., 492 sayılı Harçlar Kanunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu md. 143. 3....
(İİK’nın 78/2. md. C.1) Alacaklı, bir yıllık süresi (İİK’nın 78/2. md.) içinde haciz talebinde bulunmaz veya (bir yıl içinde yaptığı) haciz talebini geri alıp da, bu (aynı) bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz ise takip dosyası işlemden kaldırılır. (78/4 md.) Bu halde takip dosyası yalnız işlemden kaldırılır; yoksa icra takibi düşmez. Yani icra takibi derdest kalmakta devam eder. Bu halde yenileme talebinde bulunmak suretiyle aynı takip dosyasında haciz isteyebilir. (78/5 md.) Buna karşılık alacaklı bir yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmuş ise aynı bir yıllık süre içinde (hatta daha sonra) borçlunun mallarının haczedilememiş olması haciz isteme hakkının düşmesini ve dolayısıyla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını gerektirmez....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/56 KARAR NO : 2022/1563 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMLUCA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/101 2020/421 DAVA KONUSU : 3402 SY'nın 41.md.si Uyarınca Yapılan Düzeltme İşleminin Kaldırılması KARAR : Taraflar arasında görülen 3402 SY'nın 41.md.si Uyarınca Yapılan Düzeltme İşleminin Kaldırılması davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelemesi davacı T2 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya İli, Kumluca İlçesi, Salur Mah. 48 parsel sayılı taşınmazın kardeşleriyle birlikte maliki olduğunu, taşınmazın 9600 m² iken yapılan 3402 sayılı kanunun 41. Maddesi düzeltme işlemi ile 9117,65 m²'ye düşürüldüğünü, komşu 49 parselin ise yüzölçümünün arttığını iddia ederek Salur Mah. 49 ve 50 parseller hakkında 3402 sayılı kanunun 41....
Mahkemece davanın genel mahkemelerde görülmesi gereken tapu iptal ve tescil davası niteliğinde bulunduğu ancak yapılan keşif sonucunda çekişmeli bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden bulunduğunun belirlenmesine göre 41. madde kapsamında yapılan düzeltme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesinde "kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme işleminin kesinleştirileceği” hükmü düzenlenmiştir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda 2010/7600 - 9077 sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
BOŞANMAKİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKIVELAYETİN KALDIRILMASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayet hakkının kaldırılması, ana ve babanın çocukları ile kişisel ilişki kurma hakkını da ortadan kaldırmaz. Ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun temel haklarındandır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 93)....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2015 (Çrş.)...
Davanın hukuki yarar yokluğundan (HMK md.114/1,h) usulden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir. Ancak ret hükmü sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK md.438/son) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple hükmün gerekçesinin değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2015(Çarş.)...
İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, ipoteğe ilişkin kazanımda davalı şirketin kötü niyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü, bunu iddia edene düşer (TMK. md. 6). Davacı, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu gösteren bir delil getirememiştir. Bu durum nazara alınmadan davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)...
Oysa Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca boşanma davası açıldığında, hakimin davanın devamı süresince eşlerin barınma ve geçimi için tedbir nafakasını kararın kesinleşme tarihine kadar vermesi gerekirken karar tarihi itibarıyla kaldırılması yanlış olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....