"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Koruma Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 2828 sayılı Yasa uyarınca koruma kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 01.07.2015 gün, 2015/11578 esas, 2015/14119 karar sayılı ilamıyla; davanın, hakkında koruma kararı alınmış olan çocuğa yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği yönünde bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak dava, hakkında koruma kararı alınan çocuğa yönetilmiş ise de; bozma kararında belirtilen bir diğer husus olan davalının delilleri toplanmamıştır. Mahkemece, hakkında koruma kararı kaldırılan davalı ...'...
Mahkemece verilen tedbir kararı ile takiplerin durdurulmasına karar verildiğine göre bu tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılması gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Mahkeme kararının davacıya 28/07/2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise 02/09/2015 tarihinde mahkeme kaleminde kaydedildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca evlatlık ilişkisinin kaldırılması davalarına adli ara vermede bakılır....
Diğer taraftan, Mahkemece; alacaklının itirazın geçici kaldırılması isteminin kısmen kabul edildiği ve borçlunun da kendisini bir vekille temsil ettirdiği halde borçlu yararına 6100 Sayılı HMK’nun 323. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, bu sürenin mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belgeye rastlanmadığından, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılması için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamamış olup, alacaklının 16/12/2014 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin süresinde olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu itibarla, kararın yukarıda yazılı sebeple davacı yararına bozulması gerekirken, Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/5062 E., 2013/295 K. sayılı kararının birinci bendinde davacının diğer temyiz itirazlarının reddine ilişkin kısmın hataya dayandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin anılan kararının birinci bendinin davacı yönünden kaldırılması ve hükmün yukarıdaki gerekçe ile bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/5062 E., 2013/295 K. sayılı kararının birinci bendinin davacı yönünden kaldırılması ve hükmün yukarıdaki gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ....07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.10.2015 tarih ve 2015/16652 E., 2015/24287 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kurum vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. B....
Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (140) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (25.10) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi. 17.07.2006 pzt KARŞI OY Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre velâyetin kaldırılması davası açıldığı ve dava konusu çocuğun bir temsil kayyımı tarafından temsil edilmeden karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....
Somut olayda; davanın reddine dair icra mahkemesi kararının şikayetçi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13/03/2014 tarih ve 2014/4833 Esas-2014/7301 Karar sayılı kararıyla mahkeme kararının onanmasına karar verildiği, şikayetçinin karar düzeltme isteminin de Dairemizin 28/05/2014 tarih ve 2014/13076 Esas-2014/15382 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği ve mahkeme kararının 28/05/2014 tarihinde kesinleştiği, şikayetçinin (kararın kesinleşmesinden altı yıl sonra) 23/11/2020 tarihinde maddi hata nedeniyle karar düzeltme talebinin kabul edilmesini talep etmesi üzerine mahkemece 08/02/2021 tarihli ek karar ile; istem hakkında Yargıtay ilgili Dairesince karar verileceğinden bahisle talep ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının bu kez mahkemenin ek kararının kaldırılması isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....