Sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği, icra müdürlüğünce itirazın iptali kararı uyarınca dosya kapak hesabı yapıldığı, 02.11.2021 tarihli dosya kapak hesabında 105.715,66 TL bakiye borç hesaplandığı, alacaklının talebi üzerine yeniden dosya kapak hesabı yapıldığı ve 03.11.2021 tarihli dosya kapak hesabında 151.378,82 TL bakiye borç hesaplandığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 31.12.2021 tarihli raporda 03.11.2021 tarihi itibariyle toplam 105.622,49 TL bakiye borç tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun itirazın iptali ilamındaki hükme uygun olarak hazırlandığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....
Davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği ödeme belgesi ve temyiz dilekçesinde, davalının dosya kapak hesabı olan 1.341 TL'yi 19.01.2015 Pazartesi tarihinde icra dosya numarasını da bildirmek suretiyle ... Şubesinden ....İcra Müdürlüğü'nün .... nezdindeki hesabına banka havalesi ile yatırdığını belirtmiştir. Ödeme belgeleri borcu sonlandıran belgelerden olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davalı tarafın temyiz dilekçesine eklediği ödeme dekontu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 05/03/2019 tarihli gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki şikayet, kapak hesabının ilama açıkça aykırılık şikayeti olup, süresiz şikayete tabidir. Mahkememizin 08.11.2016 tarihli 2016- 829 E, 2016- 829 K. Sayılı ilamı ile ödeme nedeni ile konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmamasına karar verilmiş, İstanbul BAM 20 HD. nin 2017- 662 E, 2017- 860 K. Sayılı ilamı ile bozma kararı verilmiş ve açık yargılama devam olunmuştur. Davacının ilama açıkca aykırılık şikayetinin tesbiti için dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdii edilmiş ve 06.12.2018 tarihli denetime elverişli ve karşılaştırmalı ek rapor hükme esas alınmış ve "..Şikayet konu kapak hesabında 14.06.2016 tarih itibari ile dosya borcunun 71.489, 48 TL. olarak hesaplandığı yapılan hesaplamalara göre, dosya borcunun 54.816, 62 TL. olduğu ve buna göre kapak hesabında 16.672, 86 TL. fazla talebin bulunduğu..." tesbit edilmiştir....
Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından dosya borçlusu Şerife Altın hakkında takip yapıldığını, borçlu adına kayıtlı haczi bulunan "Eyüp Alibeyköy 314 ada 15 parsel sayılı" taşınmazı satın aldıklarını, hacizlerin kaldırılması için icra dairesine talepte bulunduklarını, çok yüksek ve fahiş bir hesapla dosya kapak hesabı yapıldığını, haciz ve satış baskısı ile hacizleri kaldırmak için itirazı kayıtla dava ve şikayet hakları saklı kalmak üzere dosya borcunu ödediklerini, nihayetinde haczin kaldırıldığını, yapılan kapak hesabının hatalı olduğunu beyanla; ödenen paranın iadesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/3440 Esas sayılı dosyasından 22/10/2021 tarihinde düzenlenen kapak hesabı ile bu kapak hesabına dayanılarak müvekkili firmaya çıkartılan muhtıranın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Konya 2....
İcra Dairesi'nin 2013/3298 Esas nolu dosyasında ilamlı icra yoluyla ve faize dair alacaklarını saklı tutarak takip başlattıklarını, teminat mektubunun davalı tarafından 03.04.2013 tarihinde davacıya iade edildiğini, anılan takip dosyasında yaptırdıkları kapak hesabına göre takip tarihi olan 15.02.2013 tarihi ile ödeme tarihi olan 03.03.2013 tarihi arasında faiz alacaklarının 37.359,03 TL olarak hesaplandığını, davacı şirketin faize dair alacağını saklı tuttuğu için bu sefer davalı aleyhine davaya esas Ankara 8. İcra Dairesi'nin 2014/12605 Esas nolu dosyasında kapak hesabına göre hesaplanan faiz alacağını tahsil amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tarihinden itibaren faiz işletilerek yeniden hesap yapılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile dosyada yapılan 04/12/2017 tarihli kapak hesabına göre borçlu tarafından dosya borç miktarının dosyaya yatırıldığı ve alacaklı vekilininde dosya kapak hesabının yapıldığı tarihten bu güne kadar dosya kapak hebasına herhangi bir itirazının olmadığı ve dosyanın da 27/12/2017 tarihinde bu dosya kapak hebasına istinaden infaz nedeniyle işlemden kaldırılmış olduğu tespit edilmekle alacaklı vekilinin talebinin reddine karar verildiği, davacının işbu kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda dosya hesabı yaptırılması için işbu davanın 02/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, icra emrinin hatalı tanzim edilmediğini, itirazın iptali davasında verilen kararın kesinleştiğini, borçlunun dosya borcunun tamamının ödendiğine dair hiçbir somut delil sunmadan, icra dosyasının kapak hesabının yanlışlığından bahisle, takibin önce durdurulması sonrada iptalini talep ettiğini, ilamda yazılı tahsilatın, tahsil harcı ödenmediği için kapak hesabında görünmediğini, kapak hesabının çıkarılmasında müvekkilinin herhangi bir müdahalesi olmaması sebebiyle, aleyhe yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek şikayetin reddini istemiştir. III....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....
Bu tür davalarda öncelikle davalı tarafın takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği belirlenmeli, şartlar tahakkuk etmişse davalıya borç miktarını depo etmek için süre verilmeli, süresi içinde depo emri yerine getirilmezse iflas kararı verilmelidir. Bu sebeple öncelikle icra dosyası celp edilmiş, kapak hesabı da yaptırılmıştır. Davalı tarafa gönderilen kambiyo senedine mahsus ödeme emrine itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği belirlenmiştir. Gerekli ilanlar da yaptırıldıktan sonra iflas talebine yönelik itirazlar değerlendirilmiş, Vakıflar Bankasının iflasa itiraz ettiği ancak makul bir gerekçe ileri sürmediği belirlendikten sonra davalı tarafa bir ihtar gönderilmiş, kapak hesabına göre depo emri tebliğ edilmiştir. Davalı taraf depo emrine uymamış, bu durumda iflas kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmuştur....