İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/583 ESAS 2022/658 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/47380 Esas sayılı dosyasında Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/394 D.iş Esas 2022/393 D.iş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden takibe başlandığını ve müvekkili şirketin haciz baskısı altında 04/10/2022 tarihinde dosya kapak hesabı miktarı kadar ödemede bulunduğunu, diğer taraftan icra müdürlüğünce anılan ihtiyati haciz kararı kesinleşmeden dosyaya yatırılan miktarın alacaklıya ödenerek dosyanın infazen kaldırılması üzerine taraflarından icra müdürlüğüne başvurularak borcun tamamına karşı itiraz...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve itirazın iptali davasının görüldüğü mahkemece dosya borcu ve ferilerini karşılayacak miktarda ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz kararının takibe başlanıldıktan sonra verilmiş olması sebebiyle ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevinin icra mahkemesi olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı tarafça yatırılan teminat miktarının dosya borcu ve ferilerini karşılayıp karşılamadığının belli olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de, davacı borçlu tarafından 165.000,00 TL teminat bedelinin 07/08/2020 tarihinde yatırılmış olduğu, bu tarih itibariyle düzenlenen kapak hesabına göre yatırılan teminatın o tarihteki dosya borcunu ve ferilerini karşıladığı, davacı tarafça icra mahkemesinden teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasının 03/02/2022...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı taraf, Tuzluca İcra Müdürlüğü'nün 2008/199 Esas sayılı icra dosyasına ilişkin olarak İcra Müdürlüğü tarafından 03/01/2020 tarihli "kapak hesabı yapılması" konulu memur muamelesinin iptali ile müvekkiline ait maaş üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/586 esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması talep edildiğini, takibin devamı ile 24.10.2019 tarihli kapak hesabında ortaya çıkan alacakların haricen tahsil edildiğin, tahsilat sonrası davacı tarafından dosya kapak hesabı talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabına haricen tahsil edilen miktara da yer verildiğini, söz konusu hesabın tamamen icra müdürlüğü marifetiyle hazırlandığını, davacı tarafın 04/11/2019 tarihinde 91.908,49 TL ödeme gerçekleştirildiğini, icra müdürlüğü tarafından hazırlanan kapak hesaplarının herhangi bir hukuki sonuç doğurmadığını, davalı tarafa husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek şikayetin usulden reddini, aksi halde husumetten reddini, şikayet edenin kapak hesaplarının iptalinin reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....
Maddesi; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. " hükmü uyarınca 02/02/2022 tarihli duruşmanın 9 nolu ara kararı gereğince "Davalının ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması talebinin kabulü ile icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak an itibariyle harçları ayrı gösterecek şekilde güncel kapak hesabının mahkememize bildirilmesinin istenilmesine, kapak hesabı uyarınca belirlenen miktar tutarında teminat yatırıldığı takdirde ihtiyati haczin kaldırılmasına" karar verilmiştir. Güncel kapak hesabında borç miktarının 21.359,30- TL olduğu anlaşılmış, davalı T3 22/02/2022 tarihinde T.C. Ziraat Bankası A.Ş....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince duruşma yapılmadan, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verildiğini, dava dilekçesinde yapılan ödemeler ve buna ilişkin işleyen faizler bakımından icranın geriye bırakılması ve dosya kapak hesabı yapılarak geriye bırakılacak miktar üzerinden SGK emekli aylığı üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, ancak mahkemece yetersiz ve eksik bilirkişi incelemesine dayanılarak, bilirkişi raporuna karşı itirazları da dikkate alınmayarak, ayrıca faize itirazları ve neticesinde icranın geri bırakılması talebine yönelik inceleme yapılmadan karar verildiğini, davalı alacaklı tarafından icra dosyasına iki yıl sonra bildirim yapıldığını ve bunun kapak hesabına yansımadığını, ayrıca takip öncesi ödemelerin yargılamanın her safhasında ileri sürülmekle dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple dosya kapak hesabı yapılarak alacaklı tarafça bildirilen ödemelerin kapak hesabında gösterilerek ayrıntılı kapak hesabı yapılmış...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9911 Esas sayılı dosyasında yapılan kapak hesabına göre teminat mektubuyla karşılanmayan 510.000,00 TL alacak yönünden İİK.257/1 vd.maddeleri uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, ara kararın yasaya aykırı olduğunu ve telafisi güç zararlara yol açtığını, öncelikle bu kararın duruşma sırasında tartışılmadan ve taraflarına söz verilmeden önceden hazırlanmış ara kararın zabta geçirilmesi suretiyle verildiğini, İİK 265/1 hükmünde olduğunu, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan 2019/283 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı için hilelere başvurulduğunu, ek ihtiyati haciz kararının İİK'nun 261/3 ve 266.maddelerine ayrı olduğunu, Alacaklı ...'in itirazın iptali davasına konu dosya alacağını temlik ettiğini, ek ihtiyati haciz isteme hakkının bulunmadığını belirterek ara kararla verilen ek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, alacaklı ile müvekkili arasında 23.01.2013 tarihli anlaşma ve makbuz başlıklı belge düzenlenerek alacaklıya 3.200,00 TL tutarlı çek verildiğini ve bu kapsamda alacaklıya o tarihe kadarki tazminat ve nafaka borçlarının ödendiğini, sonrasında da aracına konulan haczin kaldırılması için 5.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek dosya borcunun kaphatılması ve borçlunun aracı üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece, icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabı doğrultusunda 13.08.2015 tarihi itibariyle icra dosya borcunun 7.313,09 TL olduğunun tespitine karar...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/527 Esas 2019/542 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Nafaka alacağının tahsili için hakkında Mersin 4.İcra Müdürlüğünün 2016/5302 (yenilemeden sonra 2019/6610) esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borcun 10.000,00 TL sini Türkiye İş Bankasına ait ATM den T2 hesabına yatırdığını, açıklama kısmına nafaka parası olduğunu yazamadığını, bilmediği ve kolayına gittiğinden açıklama kısmına öğrenim ücretini işaretlediğini, ayrıca oğlu Süleyman Çalışkan'a ve alacaklıya belirli aralıklarla elden para verdiğini, 10.000,00 TL borcu yaklaşık 30.000,00 TL olarak ödediğini, davalıya borcunun bulunmadığını, ödeme dekont ve makbuzlarının getirtilerek borcunun hesaplanmasını istediğini, borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek dosya kapak hesabının yeniden yapılmasına, araç üzerine konulan haczin kaldırılmasına, tedbiren takibin durdurulmasına...
Dava, ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 265. maddesi uyarınca borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, yedi gün içinde itiraz edebilir. İtiraz süresi hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Borçlu vekili 15.09.2009 tarihli dilekçesi ile, ihtiyati hazci öğrendiği tarihin 03.09.2009 tarihi olarak belirtmiş olup, itiraz süresinden sonra yapılmıştır. Mahkemece, ihtiyati hacze süresinden sonra itiraz edildiği gerekçesi ile itirazın reddi- ne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklı Güvence Hesabına geri verilmesine 26.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....