İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/674 E sayılı derdest dosyası sebebiyle davanın derdestliğe dayalı olarak reddinin gerektiği ileri sürülmüş ise de, anılan dosyada 04/08/2015 tarihli kapak hesabı ve buna binaen gönderilen muhtıraya karşı şikayet yoluna başvurulduğu, eldeki davada ise 24/10/2017 tarihli dosya kapak hesabına karşı şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmış, bu haliyle derdestliğin söz konu olmadığı tespit edilmiş, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2097/3978 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, takip sonrası için yılık %10,00 faiz istendiği halde aylık %10,00 faiz üzerinden hesaplama yapıldığı gibi, yapılan ödemelerin tamamının da mahsup edilmediğini ileri sürerek 21.07.2020 tarihli kapak hesabının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin ve aylık %10,00 faiz oranının kesinleştiğini, dosya içeriğinde olan 30.12.2006 tarihli sözleşmede senetlerin gününde ödenmemesi halinde aylık %10,00 nakdi faiz uygulanacağının kararlaştırıldığını, yapılan ödemelerin kapak hesabına yansıtıldığını, şikayetin süresinde olmadığını savunarak davanın reddine |karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Türkiye İş Bankası vekili tarafından borçlu ... aleyhine 09/02/2015 tarihinde takip yapıldığı, icra emrinin ...' a 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, satış aşamasından sonra sıra cetveli düzenlendiği, Bakırköy 17.İcra Müdürlüğünün 2015/6276 sayılı dosyasından 18.02.2016 tarihinde 100. madde malumatı sorulduğu, 25.02.2016 tarihinde Bakırköy 17.İcra Müdürlüğünce 9.871,24 TL (faiz ve masraf hariç) bildirilmiş olduğu, böylece ilgili icra dosyasından dosya kapak hesabının istendiği ve bu suretle sıra cetveli düzenlendiği gerekçesiyle bu yöndeki şikayetin reddine, kapak hesabına ilişkin şikayetin ise Bakırköy 17.İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Hukuk Mahkemesine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetveline şikayet mahiyetindedir....
Mahkemece hesap bilirkişisinden rapor aldırılmış, bilirkişi 21/12/2018 tarihi itibariyle borçlunun 61.150,08 TL borcu olduğunun bildirilmi ise de, davalı alacaklı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edildiği, Yargıtay içtihatları uyarınca itirazın iptali nedeniyle yeni oluşan alacak kalemleri borçluya tebliğ edilmediği takdirde dosya kapak hesabı dışında bırakılması gerektiği raporda ise ilam vekalet ücretinin dosya hesabına dahil edildiği ayrıca raporda çeşitli alacak kalemlerine yönelik icra dosyasındaki alacak kalemleri ile farklılıklar bulunduğu bu farklılıkların neden kaynaklandığının belirtilmediği, faiz hesabı ve tahsil harcına ilişkin de ayrıntılı rapor alınmadığı anlaşılmakla, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, mahkemece yeni bir bilirkişiden davalı alacaklı vekilinin itirazları doğrultusunda rapor alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi...
İş Mahkemesinin 29/03/2023 tarih ve 2019/813 Esas 2023/168 Karar sayılı ilamına dayalı olarak davacı borçlu hakkında ilk olarak Kayseri Genel İcra Dairesinin 2023/27455 Esas sayılı dosyasında 26/04/2023 tarihinde takibe başlandığı, takipte asıl alacak ile işlemiş faizin talep edildiği, icra müdürlüğünce 23/05/2023 tarihinde yapılan dosya kapak hesabına göre bakiye borcun 1.153.857,90 tl olarak tespit edildiği, borçlu tarafından icra dosyasına bu miktarın yatırıldığı, daha sonra icra müdürlüğünce 24/05/2023 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında alacak miktarının 873.059,00 tl tespit edilmesi ve borçlunun dosyaya 1.153.857,90 tl yatırması nedeniyle 280.798,90 tl fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, yine icra müdürlüğü tarafından fazla ödendiği tespit edilen bu miktarın borçlunun hesabına iade edilmesinden sonra 24/05/2023 tarihinde dosya borcunun ödenmesi nedeniyle dosyanın infazen kapatılmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından borçluya iadesine karar verilen 280.798,00...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/124 Esas ve 2016/194 Karar sayılı, 25.03.2016 tarihli kararı (Ek.1) uyarınca takibin 280.611,76 TL üzerinden devamına karar verildiğini, bunun üzerine taraflarınca temyiz yoluna başvurulmuşsa da Yargıtay’ın onama kararı neticesinde takip tutarı ödenmek durumunda kalındığını, bu kapsamda ödeme yapılması için icra müdürlüğünden kapak hesabı yapılması talep edilmiş, müdürlük tarafından yapılan hesap uyarınca 545.683,00 TL ödenmiş ve dosya kapatıldığını, ancak müvekkili şirketin banka hesapları kontrol edildiğinde işbu dosya kapsamında, müdürlük kapak hesabı uyarınca ödeme yapılmış olmasına rağmen 101.191,64 TL’lik haciz konulduğunu, dosyanın uyap üzerinden kontrolü neticesinde, müdürlük tarafından 19.07.2018 tarihinde alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda yeni bir kapak hesabı yapıldığı, bu kapak hesabı doğrultusunda müvekkil şirket hesaplarına haciz konulduğunu, oysaki işbu kapak hesabı işlemiş faiz yönünden hatalı ve fahiş olduğunu bu nedenlerle öncelikle...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince borçluların başvurusu şikayet olarak nitelendirilmiş ise de; borçlular vekilinin duruşmada kapak hesabına itirazlarının olmadığı ve bilirkişi hesabı talep etmedikleri yönündeki açık beyanı da dikkate alındığında, dosya borcunun ödenmiş olması sebebi ile icra müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine takibin iptaline karar verilmeyerek alacaklı talebi üzerine kapak hesabı hazırlanmış olması ve kapak hesabının yapılamayacağına ilişkin başvurusu, takip konusu alacağın tamamının takipten önce alacaklıya ödendiğine yönelik İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20/10/2015 gün ve 2014/518 Esas 2015/397 Karar sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/879 Esas sayılı dosya borcunun kapatılıp kapatılmadığı konusunda bilgi verilerek, kapatılmış ise dosya kapak hesabına ilişkin belge örneğinin gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine aykırı olduğunu; 17/12/2018 tarihli icra dosya kapak hesabının hatalı olduğunu; alacaklının USD cinsinden alacağını Türk Lirasına çevirerek talepte bulunarak seçimlik hakkını bu şekilde kullanmış olduğunu iddia ederek 24/12/20148 tarihli dosya kapak hesabının iptaline karar verilmesini; haksız ve yasaya aykırı konulan hacizler nedeniyle % 9,10 oranında harç ödemiş oldukları için fazla ödenen paraların işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erzincan İcra Dairesinin 2019/5288 Esas sayılı dosyasında iki adet kapak hesabı bulunduğunu, 13/12/2019 tarihli kapak hesabı ile 25/12/2019 tarihli kapak hesabında tüm kalemlerin farklı olduğunu, kapak hesapları birbiri ile çelişkili olduğu için dosyanın bilirkişiye sevki gerektiğini, takip açılışında ödemiş oldukları 633,82- TL 'nin 583,02- TL'sini borca eklenmediğini, bu nedenle 20/01/2020 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; 25/12/2019 tarihli kapak hesabında herhangi bir hata bulunmadığını, müvekkili şirketler aleyhine başlatılan icra takibine süresi içerisinde itiraz edilmiş olup, bahse konu takibin faiz yönünden durdurulduğunu, dosya kapsamında toplamda 145.072,48- TL tahsilat yapıldığını, yapılan işlemde hata bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....