Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 19 uncu maddesinden, disiplin suçu niteliğindeki fiil ve hallerin işlenildiğinin soruşturmaya yetkili amirlerce öğrenildiği tarihten itibaren maddede belirlenen sürelerde disiplin soruşturmasına başlanılacağı, nihayetinde disiplin cezasının iki yıl içinde verilmesi gerektiği belirtilerek, disiplin cezasının verilmesinden önceki aşamalarda, soruşturmanın daha çabuk yapılması sağlanarak, disiplin suçunu işlemiş olan kişiye daha etkin ve çabuk ceza verilmesi amaçlanmıştır. Yukarıda adı geçen yönetmelik maddesi ile soruşturmaya başlamak için öngörülen süreler, idarenin işleyişini yönlendiren ve hızlandıran nitelikte olup, bu sürelere uyulmamış olması, bu konuda görevli olanların kişisel sorumluluğu ile ilgili olduğundan, disiplin suçu işleyen kişiye ceza verilmemesi sonucunu doğurmaz....
İdare Mahkemesi tarafından 06.12.2017 tarihli ve 2017/1136 Esas, 2017/3249 Karar sayılı kararıyla müvekkilinin POMEM öğrencisi olamayacağına dair dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, idarenin hukuka aykırı işlem tesis etmesi sonucunda, müvekkilinin emsallerinin göreve başladığı tarih ile yürütmeyi durdurma kararı sonucunda göreve başladığı tarih arasında yoksun kaldığı maaş, yan ödeme ve diğer maddi haklarının hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiğini, davalı idareye 21.12.2017 tarihinde 5.000,00 TL manevi tazminat ile yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi talebiyle yaptıkları başvuruya cevap verilmediğini, bunun üzerine maddi ve manevi tazminat konulu tam yargı davası açtıklarını, ihbar olunanın görev yaptığı Ankara 16. İdare Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2018/531 Esas, 2018/158 Karar sayılı kararı ile manevi tazminat taleplerinin kabul edildiğini, ancak maddi tazminat taleplerinin reddedildiğini, kararı istinaf ettiklerini ancak Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4....
Mahkemece, davacılara verilen disiplin cezalarının hatalı olduğunun karar yerinde belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden hüküm kurulması isabetli olmamıştır.", gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında verilen disiplin cezalarının şekil şartları ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu açıklanarak, "İş Yeri Disiplin Kurulu'nun 10.02.2020 tarihli kararı ile davacı T1 hakkında "Konu 24" ile verilen üç(3) gün yevmiye kesme disiplin cezasının ve yer değişikliği disiplin cezasının HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNUN TESPİTİNE", şeklinde karar verilmiştir....
Mahkemece, davacılara verilen disiplin cezalarının hatalı olduğunun karar yerinde belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden hüküm kurulması isabetli olmamıştır.", gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında verilen disiplin cezalarının şekil şartları ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu açıklanarak, "İş Yeri Disiplin Kurulu'nun 10.02.2020 tarihli kararı ile davacı T1 hakkında "Konu 24" ile verilen üç(3) gün yevmiye kesme disiplin cezasının ve yer değişikliği disiplin cezasının HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNUN TESPİTİNE", şeklinde karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 09.05.2017 tarihli ve 2016/21 E., 2017/22 K. sayılı kararı ile; “…DAVA : Davacı asıl ve birleşen davaya ilişkin dava dilekçelerinde özetle; Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 2012/570 esas 2014/120 karar sayılı tapu iptali ve tescil konulu davada, mahkemece yapılan keşif ile dava konusu taşınmazın değeri 14.036,20 TL olarak belirlendiği halde, mahkemece değer üzerinden harcın tamamlatılmadığını, bu nedenle dava değeri itibariyle karar düzeltme hakkının ortadan kalktığını, mahkeme kararı hatalı olmasına rağmen Yargıtay 16. Hukuk Dairesince onandığını belirterek maddi ve manevi zararının giderilmesini talep etmiştir. CEVAP: Cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığı, sorumluluk şartlarının oluşmadığı beyan edilmiştir. GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem : Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığında Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaparken disiplin cezası aldığı gerekçesiyle … günlü işlemle mühendis olarak atanan davacı tarafından, atama işlemine dayanak alınan disiplin cezasının, …. İdare Mahkemesince iptal edildiğinden bahisle, … günlü personel hareket onayının iptali ve yeniden genel sekreter yardımcılığı kadrosuna atanması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü, E…. sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …....
Ağır Ceza Mahkemesinde görevi kötüye kullanma suçu nedeni ile verilen cezanın Yargıtay ilgili dairesi tarafından bozulması neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, verilen karar nedeni ile aynı baroda serbest avukat olan davacının da başkanlığını yaptığı baro disiplin kurulu tarafından davalı hakkında meslekten bir yıl çıkarılmasına karar verildiğini, davalının verilen disiplin cezası nedeni ile kendisini ve disiplin kurulu üyelerini savcılığa şikayet ederek baro disiplin kurulunun ilgili ceza dosyasını getirterek incelediğini beyan ettiği ancak dosyanın getirtilmediğini, bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğini ayrıca davalının siyaseten başka bir grubun üyesi olması nedeni ile kararın da siyasi saikle verildiğini yani görevin kötüye kullanıldığını iddia ettiğini, bu ithamlar nedeni ile davacının elem ve acı duyduğunu, kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek davalıdan 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Üye Disiplin Yönergesinin 7.maddesi gereğince hak mahrumiyeti yaptırımı gerektiren fiiller ve hallerin var olup olmadığı tartışılmadan ve kararda hangi halin var olduğu gösterilmeden; var ise hak mahrumiyetini gerektirir hal bu kez de tekerrüre esas alına yaptırım kararlarının açıkça belirtilmesi ve kararda gösterilmesi gerekirken; doğrudan tekerrür hali gerekçe gösterilerek ve eylemin “HAK MAHRUMİYETİ” yaptırımını gerektirip gerektirmediği tartışılmaksızın bir üst ceza tayinin yapılması disiplin yönergesine ve sıralı cezalar düzenine, tekerrür hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden, davanın kabulü ile, ... haysiyet kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline, karar vermek gerekmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden; davacı vekili duruşmada feragat beyanında bulunmuştur. Dava dosyasında davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin dahi bulunduğu anlaşılmaktadır....
Disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası iş yerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçinin kusurlu bulunması zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez (Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16). Hukukumuzda açık bir düzenleme bulunmadığı için, iş mahkemesince işverenin verdiği disiplin cezasının iptali ve işvereni bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi mümkün değildir....
Disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi için sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez (Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16) Hukukumuzda açık bir düzenleme bulunmadığı için, iş mahkemesince işverenin verdiği disiplin cezasının iptali ve işvereni bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi mümkün değildir....