olayda kanunda öngörülen yasal sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğinin doğrudan bu disiplin cezasını kaldırma yetkisi olmasada Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen ve şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken disiplin cezasının onanmasına dair verdiği kararın yerinde olmaması nedeniyle, hükümlünün bu karara karşı yaptığı itirazın öncelikle bu usule aykırılık nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekirken esastan inceleme yapılarak verilen ...1.Ağır Ceza Mahkemesinin 13.03.2018 tarihli ve 2018/196 değişik iş sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu durumda, davacının 1702 sayılı Yasanın 20/1 maddesi uyarınca ihtar cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle … Valiliğine karşı açtığı davada; İdare Mahkemesince, dava dosyasının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesi uyarınca tekemmülünün sağlanarak bir karar verilmesi gerekirken, ihtar cezasına karşı açılan davanın esasının incelenemeyeceğinden bahisle dosya tekemmül ettirilmeksizin ilk inceleme aşamasında verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, Anayasanın 129.maddesinde uyarma ve kınama cezalarına ilişkin disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakıldığı, bunların dışındaki disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı hükme bağlanmış,657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 135. maddesinde, "Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir....
Ceza Dairesinin 19/03/2021 tarihli ve 2020/515 Esas, 2021/4610 Karar sayılı ilamında yer alan, “... beraat kararına ilişkin karara dayanarak disiplin cezasının kaldırılması yönünde ceza infaz kurumuna hükümlü tarafından yapılacak başvuru üzerine Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği, disiplin cezasının kaldırılmasına yönelik Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca bir karar verilmeden mahkemesince bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden…” şeklindeki açıklama karşısında, Tutuklu hakkında, disiplin cezasına konu eylemi nedeniyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 25/07/2022 tarihli ve 2022/57514 soruşturma, 2022/29439 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kesinleştiğinin belirtilmesi karşısında, anılan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara dayanarak disiplin cezasının kaldırılması yönünde ceza...
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ortaya çıkabilecek zararların önlenmesi bakımından idarenin disiplin açısından geniş yetkilerle donatıldığı, idarenin disiplin kurallarını uygulamakla kamu düzeninin en iyi şekilde yürütülmesini amaçladığı, öte yandan davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması ve verilen disiplin cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir....
Maddeye egemen olan görüşe göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki, disiplin kurullarını ceza vermek için sadece görüş bildiren bir yer kabul eden ve ceza verme yetkisini merkezdeki atamaya yetkili amire bırakan sistem bırakılmakta ve disiplin kurulları, gösterilen yetki sınırları çerçevesinde disiplin cezası vermede birer karar yeri durumuna getirilmektedir. Böylece 657 sayılı Kanuna göre bugüne kadar uygulamada karşılaşılan, işlerin merkezde toplanması yüzünden disiplin cezalarının geç verilmesinden doğan sakınca giderilecek ve disiplin işleri büyük bir hız kazanmış olacaktır." şeklinde ifade edilen hususlar ile de, bu duruma işaret edilmekte ve işlerin merkezde toplanması yüzünden disiplin cezalarının geç verilmesinden doğan sakınca giderilerek, disiplin işlerine hız kazandırılması hedeflenmektedir....
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, dava konusu disiplin cezası işlemi, Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca tesis edildiği, bu Yönetmelik 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu'nun 10/A maddesine dayanılarak hazırlandığı, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulması istemi henüz karara bağlanmadan, TSE Kuruluş Kanunu'nun 10/A maddesinde yer alan "disiplin" ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, bu durumda; davacıya verilen disiplin cezasının yasal dayanağının Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya konulduğundan, Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği uyarınca verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka...
İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 06/12/2017 tarih ve E:2014/6880, K:2017/6264 sayılı bozma kararına uyularak, davacı ile ilçe milli eğitim müdürü arasında yaşanan olaya ilişkin olarak ilçe milli eğitim müdürünün disiplin amiri sıfatıyla işlem tesis etmesinde; disiplin işlemlerinin en önemli ilkelerinden olan ve disiplin hukukunun bireysel ve kamusal amacının gerçekleştirilmesini etkileyecek ölçüde olayla herhangi bir bağlantısı olmayan, tarafsızlığı konusunda şüphe bulunmayan bir disiplin amirince/kurulunca ceza verilmesi gerekliliğini ifade eden objektiflik ilkesi bakımından, tesis edilen dava konusu disiplin cezası işlemi ile buna karşı yapılan itirazın reddine ilişkin işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 08/04/2016 tarihli ve 2016/934 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin tekrarı, disiplin cezalarının infazı ve kaldırılması" başlıklı 48. maddesindeki "(2) Bir eylemden dolayı verilen disiplin cezası kesinleştikten sonra bu cezanın kaldırılması için gerekli süre içinde yeniden disiplin cezasını gerektiren bir eylemde bulunan hükümlü hakkında, her defasında bir üst ceza uygulanır." şeklindeki amir hüküm uyarınca hükümlü hakkında son disiplin cezasına konu eylemin gerektirdiği "kınama" disiplin cezasının bir üstündeki "bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma" disiplin cezasının uygulanmasının gerektiği gözetilmeden, aleyhe olacak şekilde bir önceki disiplin cezası olan "ziyaretçi kabulünden yoksun bırakılma" cezasının bir üstündeki "hücreye koyma cezası" ile cezalandırılması karşısında, itirazın bu nedenle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde...
Disiplin cezasına konu protokol ile işçi ücretleri ve yemek bedellerinden 14/06/2014 tarihinden itibaren indirim yapılması öngörülmüştür. Bununla birlikte söz konusu eyleme istinaden disiplin cezası ise eylemin üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra olmak üzere 30/09/2016 tarihinde verilmiştir. Sendika disiplin kurulunca, eylem tarihinden itibaren makul süre geçtikten sonra verilen disiplin cezasının hukuka uygun olduğu kabul edilemez....
Öte yandan, davacı tarafından, 6413 sayılı Kanun’a ekli 1 sayılı Cetvel uyarınca, astsubay kıdemli çavuş rütbesinde bulunduğu için en az üsteğmen rütbesinde disiplin amirince hizmet yerini terk etmeme cezasının verilebileceği; ancak, silahlı kuvvetlerden ayırma cezasına dayanak alınan disiplin cezalarından çoğunun yetkisiz amir olan teğmen rütbesindeki amirce verildiği, bu nedenle işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de; davacının disiplin durumuna ilişkin davalı idarece dosyaya sunulan belgenin incelenmesinden, Kanun'da belirlenen usule uygun olarak "binbaşı" rütbesindeki yetkili disiplin amirince, son cezanın verildiği 04/09/2021 tarihinden geriye doğru ve yine 2021 yılı içerisinde toplam 9 hizmet yerini terketmeme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu usule uygun verilen 9 disiplin cezasının toplamda 31,5 ceza puanına tekabül ettiği ve anılan cezalara karşı açılmış bir dava sonucunda iptal edildiklerine ilişkin bir kararın dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla disiplinsizlik...