Şti olduğunu, bu nedenle öncelikle yanlış tarafa açıldığından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddini, davacıya 23/05/2016 tarihinde yapılan muayene sonucunda implant tedavisi önerildiğini, davacının bunu düşünerek daha sonra kabul ettiğini, kendisine 6 implant 12 porselen diş yapıldığını, ilerleyen dönemde implantların düştüğünü, bunun üzerine hastanın mağdur olmaması için düşen implantların yerine yenilerinin yapıldığını ancak bunların da düştüğünü, daha sonra yetkili hekimlerce hastaya farklı marka implant yapılması önerildiğini, üstelik bu farklı marka için ücret de talep edilmediğini, ancak davalının bu teklifi reddettiğini, implantların düşmesinin davalı firma hekimlerinin kusuru olmadığını beyan ederek, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "HMK madde 150/5 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına," kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı taraf istinaf etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, hatalı diş tedavisi nedeniyle açılmış olup, maddi ve manevi zararların tahsili istenmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı vekili, ...’ın 13.09.2010 tarihinde yanında anne ve babası da olduğu halde ...Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'ne gittiğini, ...’a gerekli tüm bilgiler tam olarak verilmeden sedasyon yöntemi kullanılacağının ve ameliyatın 1 saat süreceği ve uyanınca taburcu edileceği söylenerek ameliyata alındığını, ameliyatın hastanede görevli davalı doktor ... tarafından yapıldığını, doktorun ameliyatın başarılı geçtiğini ve yarım saat sonra uyanacağını söylediğini, narkozla uyutma işleminin diğer davalı ... tarafından yapıldığını, sonrasında hastanede bir panik halinin oluştuğu ve bu halin yaklaşık 3 saat sürdüğünü, ...’ın ateşinin yükseldiği ve kasılmalarının başladığı, nefes almakta...
50.000,00-TL maddi tazminat ve 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmedilecek tazminata ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, diş tedavisi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 16.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasten yaralama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Davacı vekilinin maddi tazminat yönünden istinaf taleplerinin incelenmesinde; davacı vekilince dava dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin sebebi kırılan dişin tedavisi ile yüzde ki sabit izin giderimi için yapılacak tıbbi müdahalelerin bedeli olarak gösterilmiştir. Bu sebeple istinaf dilekçesinde ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı maddi tazminat taleplerinin hesaplanması gerektiği yönünde ki iddiası yersizdir....
Davalının davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesine gerekçe oluşturacak şekilde davacıya ait müşterilerin fotoğrafını çektiği anlaşıldığından maddi tazminat talebi yerinde bulunmamıştır. Yine maddi tazminat talebinin gerekçesi olan tabela sökme olayının, sökülen tabelanın davacıyla ilgili olduğunun anlaşılması, davalının çalışanlarının davalıya ait iş yerinden ayrılmasının davacının ayartması ile ilgili olduğunun ispatlanmaması karşısında davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, bu davaların ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. Yine her ne kadar davacı davalı olarak tüzel veya gerçek kişiliği olmayan ... ve Diş Sağlığı Merkezini, davalı karşı davacı da davacı olarak .... Diş Sağlığı Merkezini taraf olarak göstermiş ise de; belirtildiği gibi taraf sıfatı olmadığından lehine veya aleyhine hüküm kurulmamış, taraf olarak da gösterilmemiştir...." şeklinde karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; diş tedavisi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; (diş tedavisi) eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
nedeniyle de manevi tazminatın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesine göre yalnızca diş doktorlarının diş polikliniği açabileceği, bu kuralın emredici olduğu, davacının dayandığı 26.08.2009 tarihli adi yazılı sözleşme hükümlerinin bu kurala aykırı olduğu, bu nedeniyle hüküm ifade etmeyeceği, ancak davacının bu sözleşmeye dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talepte bulunabileceği, sözleşmede belirtilen makine ve cihazların bir kısmına alacaklıları tarafından konulan hacizler neticesinde elkonduğu da anlaşıldığından davacının, davalı şirketin işlettiği diş polikliniğine aldığı malzemelerin toplam bedelinden davacınını kişisel borçları nedeniyle haczedilen malzemelerin ve cihazların bedelinin düşümünden sonra kalan miktarı isteyebileceği, manevi tazminat isteminin dayanakları açıklanmadığı gibi koşullarının yararına oluştuğunu ispata yarayacak delilerin de sunulmadığı gerekçesiyle;...