Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iptali istemine ilişkindir. Davacı sunduğu dilekçesinde; davalı taraf ile iki adet devremülk sözleşmesi imzaladığını, senetler düzenlendiğini, bedellerin tamamen ödenmesine rağmen taşınmazların teslim edilmediğini belirterek eldeki davayı açmıştır. Dosya içerisine alınan sözleşmelerin incelenmesinden; 02.02.2014 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin taraflarının Kevser Yıldırım ve Sayez Turizm İnş. Müh. Müş. Sağ. Ve Eğitim Hizm. Paz. San. Tic....
-TL ödediğini, sözleşme konusu taşınmazın inşasının sözleşmede belirtilen tarihler içerisinde tamamlanmadığını, defalarca sözleşmeden caymak istediğini davalıya bildirdiğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını belirterek 22.05.2015 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 16.000,00.-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile 22/05/2015 tarih ve İD103344 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 16.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında 22.05.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı şirket ile yapılan sözleşme uyarınca devremülk sözleşmesinin iptalinin ve verilen senetlerin iadesini talep ve dava etmiştir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, uyuşmazlığın devremülk sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....
TERMAL SAĞLIK MERKEZİ” isimli tesiste yer alan ve aşağıda ayrıntıları belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir....
ne ileri sürülebilecek defi'lerin doğrudan bankaya karşı da ileri sürülebilecek olması hususları birlikte değerlendirildiğinde karşı taraf bankanın bu davadaki haksızlığının açık olduğunu, bu hususlar yerel mahkemenin kararını ve gerekçesini doğru kıldığını, tahsil amaçlı bankaya teslim edilen senetlerin kötü niyetle takip konusu edildiğini, tip devremülk sözleşmesine göre bankanın sadece tahsile aracı kurum olduğunu, alacağın temliki hükümlerinin tanıdığı hak yanında, senetlerin tahsil amaçlı/cirosu ile devredilmiş olması karşısında cirantaya (Nom Mühendislik A.Ş.) karşı ileri sürülebilecek her türlü defi/iddianın da yine bankaya karşı da ileri sürülebileceğini, karşı taraf bankanın bu senetlerin tüketici senedi olduğunu baştan itibaren bildiğini, bankanın kullandırdığı kredi miktarı ve alınan senetlerin sayısı ve niteliği itibariyle bankanın tüketici senedi olduğundan habersiz olmasının olanaksız olduğunu, tahsil amaçlı bankada bulunan senetlerin dava dışı şirketin aciz haline düşmesi...
Dosya kapsamından, uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemi olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 3. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. 4....
İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yazılarında bina inşaatının 2014 yılı sonu itibari ile %70 seviyelerinde bulunduğu, iskan belgesinin ise henüz bulunmadığının bildirildiği, bu nedenlerle davacının devre mülk kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağının henüz doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile davalı şirket arasında 14.02.2012 düzenleme tarihli ‘Devremülk Satış Sözleşmesi’ ve 22.02.2013 düzenleme tarihli ‘Devremülk Kiralama Sözleşmesi’ akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 22.02.2013 düzenleme tarihli devremülk kiralama sözleşmesinin ‘C’ maddesinde sözleşmenin başlangıç tarihinin, davaya konu arsa üzerinde inşa edilen binanın bitirilerek işletmeye açıldığı tarih olduğu ve yine aynı sözleşmenin ‘D’ maddesinde devremülk satış sözleşmesinin H/1-D maddesinde de ifade edildiği üzere, devremülk kiralama sözleşmesinin keşide tarihinden binanın inşasının bitirilerek işletmeye alınacağı yani sözleşmenin başlangıç tarihine...
Cilt no 10, sayfa no 926, 990 parsel sayılı taşınmazın 48 bağımsız nolu B 4 bloktaki 5/18 hissenin ve 16 bağımsız nolu B1 bloktaki 7/36 hissesinin, ... ili ... ilçesi ... Mah.cilt no 5, sayfa no 452, 892 parsel sayılı taşınmazın 3 bağımsız nolu B Blok zemin kat girişindeki 1/36 hissesinin tapu kayıtlarının iptaliyle davalı adına tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ile davalı adına kayıt ve tesciline ilişkindir. Taraflar arasında 11.06.2010 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapunun 12.03.2012 tarihinde davacıya verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/03/2015 tarih İD 501304 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.03.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 06/02/2010 tarihinde 06566 no'lu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 6.700 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk satış sözleşmesinin iptalini, 6.700-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, 06/02/2010 tarih ve 23551 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 6.700,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 06.02.2010 tarihli 06566 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....