Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi ile tapu iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici ve Yalova 1....
KARAR Davacı, davalı ile devremülk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirtilen tarihte devremülkün teslim edilmediğini, bu nedenle hakkını kullanamadığını, sözleşme uyarınca davalının belirleyeceği başka bir termal tesiste konaklama hakkı da verilmediğini, sözleşmeden dönmek istediğini belirterek davalıya ... olduğu 17.500,00-TL'nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kabulü ile; taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkının kullanıldığının tespiti ile 17.500,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Hal böyle olunca, Mahkemece, davalıdan davaya konu taşınmazın satışı nedeniyle ne kadar para aldığı sorularak tespit edilmeli, davalının kabul ettiği miktar için denkleştirici adalet ilkesine göre tazminat hesabı yapılmalı, ödenen satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken de paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın, döviz kurlarındaki artış, maaş artışları vs gibi ekonomik etkenlerin ortalamalarının alınarak uzman bilirkişi vasıtasıyla hesaplanmalı ve hesaplanan bu miktara hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/620 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalılar ve dava dışı Recep Okuyan arasında akdedilen satış protokolü gereği davalı kooperatife tapuda devir edildiğini, Recep Okuyan'ın taşınmaz bedeli kendisi tarafından ödendiği halde devrin kendisine verilmediğinden bahisle ödenen bedelin iadesi yönünden dava açıldığı ve ilama dayalı satış bedeli iade edildiğinden taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına yeniden tesciline, istem yerinde görülmezse taşınmaz bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; taşınmaz satış bedelinin iade alınması nedeniyle tapu kaydının iptali ile önceki kayıt maliki davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HSK'nın 01/07/2022 tarih 1047 sayılı kararının 16....
Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, davacı ile davalı firme arasında düzenlenen 19/01/2014 Tarih ve 33 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin FESHİNE, Davacı tarafça ödendiği anlaşılan 2.800,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Sözleşme gereği imzalandığı anlaşılan sözleşme ekinde bulunan 41 adet senedin İPTALİ ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.01.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taraflar arasındaki davaya konu ... 18.Noterliğince düzenlenen 25.12.2002 tarihli gayrimenkul satış vadi sözleşmesi geçerli olup, geçerli sözleşmeye dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacaklarda BK'nun 96.maddesine göre dava konusu taşınmazın ifasının imkansız hale geldiği 15.02.2010 tarihindeki rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip bu bedelin hüküm altına alması gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile geçersiz sözleşmeler de esas alınan denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen bedelin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir....
Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ve 07.06.1939 tarih 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir....
Somut olayda dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olup dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Ankara 14. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.'' şeklinde kararlar verilmiş ise de; Yargıtay'ın emsal kararların da sözleşmenin feshi talepli davanın sonucunda taşınmazın devrinin söz konusu olması halinde feshedilen sözleşmenin sonucu olarak da tapunun eski hale getirilmesi gerekecektir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 21/02/2019 tarihli 2018/6789 Esas 2019/2271 Karar sayılı ilamında "devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
tapu kaydına tedbir konulmasını, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tesciline ve teslimini, bu mümkün olmadığı takdirde ödenen 254.500,00 TL bedelin denleştirici adalet prensibi gereğince dava tarihine kadar güncellenmesini ve ortaya çıkan bedelin avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....