Resort devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve ... 2....
KARAR Davacı, davalı ile 19/06/2014 tarihli 14.500 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 14.500 TL yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini ve ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, öninceleme duruşması sonrasında davayı kabul etmiştir. Mahkemece, Davanın Kabul nedeni ile KABULÜNE, 19/06/2014 tarih ve 3345 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin İPTALİNE, 14.500TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline arar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.06.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, Davanın Kabul nedeni ile KABULÜNE, 19/06/2014 tarih ve 3345 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin İPTALİNE, 14.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.06.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Davacı yanın harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. 22.04.1988 tarihli haricen düzenlenen senette davacıların miras bırakanı A. C. davalıların miras bırakanı A. G.'...
Hisseli Gayrımenkul Satış sözleşmesinin feshine, Davacı tarafça ödenmiş 12.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline, Sözleşme gereği düzenlenmiş 30/06/2014 ödeme tarihli, 2.250,00 TL bedelli senedin davalıdan davacıya iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, yanlar arası sözleşmenin niteliğinin Devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının sözleşme hükümlerine göre alması gereken hizmetten faydalanmaya başlamadığı, bu süreçten önce cayma hakkını usulünce ortaya koyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 16/01/2016 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 500 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 16.01.2016 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Taraflar arasındaki 19.7.1995 tarihli sözleşmede, ilk yıl yapılacak ödeme miktarı belirtilmiş olup, ikinci ve üçüncü yıllara ait ödemelerin nasıl hesaplanacağı açıkça yazılıdır. Ancak davalı satıcı, ikinci ve üçüncü yıllara ilişkin taksit miktarlarının belirleyerek, davacıya ödemesi gereken miktarı ve tarihlerini bildirmemiştir. Nitekim yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da, davalının her yılın sonunda hakedişleri hazırlamadığı ve villaı 36 ayda bitirmediği belirtilerek, 2009/239-7500 davalının hangi yönlerden kusurlu olduğu açıklanmıştır. Şu halde davacı, sözleşmeyi feshetmekte haklıdır. Geçersiz sözleşme nedeniyle herkes verdiğini geri alır kuralı gereğince, ödenen miktarın dava tarihinde ulaşacağı alım gücü denkleştirici adalet kuralı gereğince, (enflasyon, tüketici eşya fiyat endexi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. nazara alınarak) hesaplanmalı ve bu miktarın tahsiline karar verilmelidir....
Denkleştirici adalet, enflasyonun yüksek olduğu ekonomilerde, faizle karşılanamayan zararların giderilmesini sağlamaktadır. Bir nevi munzam zarar tazminidir. Davacının yaptığı ödemelerin 688.277,78 TL olduğu, denkleştirici adalet ilkesine göre bilirkişi tarafından yöntemine uygun hesaplandığı, buna göre ödenen bedelin ıslah tarihi itibarıyla ulaştığı rakamın 1.479.673,50 TL olduğu ve bu miktar üzerinden davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacının, gecikme nedeniyle cezai şart tazminatı talebi ve menfi zarar tazmin talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Davacının müsbet zarar talebinin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca karşılanmış olduğu, bunun dışında gecikme nedeniyle kira alacağı bulunamayacağından kabul edilmemiş, bu çerçevede oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Belediye tahsis kararları Antalya Valiliği İl İdare Kurulu'nun 05.09.2000 tarihli kararı ile dava konusu taşınmazların dava dışı Hazine adına kayıtlı olması gerekçesi ile iptal edilmiş, iptal kararlarının iptali için belediye tarafından Antalya Valiliği aleyhine İdare Mahkemesi'ne dava açılmıştır. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun 706., TBK'nun 237. (BK.'nun 213.), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddesi gereğince hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler, geçerli sözleşmeler gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Geçerli bir sebebe dayanmadan verilen şeylerin iadesi sağlanırken denkleştirici adalet ilkesi esas alınmalıdır.Denkleştirici adalet ilkesi ile ödenen bedelin ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması sağlanmış olur....