Davacı, ödediği bedelin davadışı şirketin güncel ve gerçek değeri üzerinden tahsilini istemiş olup, davadışı şirketteki pay devri geçersiz bulunduğundan, şirket raiç değeri üzerinden pay bedeline hükmedilmesi isabetsiz olmakla birlikte "çoğun içerisinde az da vardır" temel hukuk ilkesine göre, davacı talebi içerisinde ödenen devir bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre tahsili talebi de bulunmaktadır. HMK 33 maddesi gereğince, Türk Hukukunun re'sen uygulayacak olan hakimin bu halde, davacının ödediği pay bedelinin, dava tarihindeki ulaştığı değeri Denkleştirici Adalet kurallarına göre bilirkişiye hesaplattırarak bu bedele hükmedilmek üzere davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1 nolu bozma yönünden kabulü ile açıklanan gerekçeye göre kararın bozulması gerekirken, yazılı şekilde bozma ilamındaki 1 nolu bozma gerekçesi yönünden karar düzeltme isteminin reddine ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım....
-TL ödediğini, sözleşme konusu taşınmazın inşasının sözleşmede belirtilen tarihler içerisinde tamamlanmadığını, defalarca sözleşmeden caymak istediğini davalıya bildirdiğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını belirterek 22.05.2015 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 16.000,00.-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile 22/05/2015 tarih ve İD103344 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 16.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında 22.05.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne, 9450,00 TL sözleşme alacağının temerrüt tarihi olan 13/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİC. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİC. A.Ş.'nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 01.03.2009 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde, davacının sözleşme uyarınca davalıya 285.000,00 TL ödediğini ispatladığı, davalının teslim edimini yerine getirmediği, sözleşmenin haricen tanzim edildiği, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncellenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede alınan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen karar ve gerekçesi, göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı ve davalının istinaf talepleri yerinde görülmemiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Kat 36 nolu bağımsız bölümde ve aynı parsel A Blok 4. Kat 35 nolu bağımsız bölümde davacı adına kayıtlı 1/36'şar hissenin tapusunun iptali ile iptal edilen bu hisselerin davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 04.09.2011 tarihli 3 adet devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapuların farklı tarihlerde davacıya verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı,davacı ile belediye olarak aralarında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle kendilerinin sorumlu tutulamayacağını,ayrıca devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. 2011/3104-12080 Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, davaya konu taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle tapulu bir taşınmaz olması ve satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu,davacının geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya yaptığı ödemeleri haksız iktisap kuralları gereğince davalıdan talep edebileceği,ödenen bedelin ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar denkleştirici adalet kuralına...
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
akdine göre 150 m2 arsanın 8.500 TL'ye davalı tarafından davacıya satıldığı ve tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın dava dışı Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, 12.04.2007 tarihinde ödenen 8.500 TL nın 09.05.2011 dava tarihindeki TÜFE'ye göre güncellemesi ile 11.594 TL olduğu açıklanmıştır.Geçerli bir sebebe dayanılmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerine kayan değerlerin iadesi “Denkleştirici Adalet” düşüncesine dayanmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/12/2013 tarih 13.500,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme kapsamında davacının ödemiş olduğu 5.800,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, sözleşmenin geçersiz olduğu ve denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değerin hüküm altına alınması gerektiği belirtilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değer üzerinden hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, yukarıda ifade edilen kamu kurumlarının güvenilirliği ilkesi nazara alındığında, davacı şirketin, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle, taşınmazdaki hissenin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değeri davalı belediyeden talep edebilecektir. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince; taşınmazdaki payının ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerinin tespiti için bilirkişi görüşüne başvurulması ve ulaşılacak sonuca göre istinaf başvurusunun değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hazırlanmış bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....