Davacı, davalı ile yaptığı 15.11.1998 tarihli ve 40 yıl süreli devre tatil sözleşmesi gereğince, tatil hakkını 2002 yılına kadar kullandığını, 2002 yılından itibaren davalının edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, ayıplı hizmet vermeye başladığını belirterek, sözleşmenin feshi ve bundan sonraki süreye isabet eden sözleşme bedelinin tahsili talepli bu davayı açmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/A maddesi gereğince, tüketici hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Davacının bu sözleşme gereğince 2002 yılından sonra da tatil hakkını kullanmaya devam ettiği ve yasal süresi içinde ayıplı hizmet nedeniyle ihbarda bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,.... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ..... Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 392 kapı nolu evin 12 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....
uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir" dendiğini, taraflar arasında yapılan Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesinin müvekkili bakımından bir yıldan uzun süre için kurulmuş ve bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınmış olması dolayısıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereğince devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesinde “Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....
A Blok, 108 bağımsız bölüm nolu, 1/52 hisseli tapu kaydının iptali ile DAVALI ADINA TAPU KAYIT VE TESCİLİNE, " karar verilmiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 23.7.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...
San. ve Tic. Ltd. Şti. nin satıcı, davalı ... İnş. Turizm ve Yatırım Tic. A.Ş.'nin sağlayıcı olduğu, 05.05.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşme konusu ... Tatil Kulübünün diğer davalı .... Turizm ve Yatırım A.Ş ne ait olduğunu, sözleşme konusu devre tatili bir kez kullandığını, daha sonraki taleplerinde oyalandığını, tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalılara sözleşmeyi feshettiğini Üsküdar 9. Noterliği'nin 01.10.2012 ve 32073 yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen 6.114-TL nin fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini ve ek olarak 6.000-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... İnş. Turizm ve Yatırım Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 06.03.2013 tarihinde davalı şirketin temsilcileri tarafından tanıtım amacıyla ... 'de bulunan tesislere devre tatil tanıtımı amacıyla götürüldüklerini, hiç niyeti yokken psikolojik baskı yapılarak toplam 11.950 TL'lik devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme noter ya da tapuda imzalanmadığından kapıdan satış hükmünde olduğunu,sözleşme nedeniyle hiçbir şekilde tatil hizmeti almadığını ileri sürerek sözleşmenin feshine toplam 60 adet senedin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, HMK.'...
Tecrübe ve muayene koşullu satışlarda cayma süresinin başlangıç tarihi tüketici lehine getirilmiş bir düzenleme olup; tüketicilerin daha önceden düşünmediği, hazırlıksız bulunduğu bir sırada davet üzerine gitmiş olduğu tesislerde, devre tatil sözleşmeleri imzalamaları halinde tüketicilere tecrübe ve muayene etme imkanı ve sonrasında cayma hakkı tanımıştır.O halde tüketicinin tecrübe ve muayene ettikten sonra cayma hakkının olması karşısında sözleşme imzalandıktan sonra kullanım tarihinin ileri bir tarih olarak karalaştırıldığı durumlarda da sözleşme yine askıda olup tecrübe ve muayene etmeden de tüketicinin evleviyetle sözleşmeden cayma olduğunun kabulü gerekir. Aksi yöndeki kanaat kanunun tüketiciyi korumaya yönelik hükümleriyle bağdaşmaz. Eldeki dava; sözleşmenin düzenlemesinden sonra ancak davacının devre tatil hakkının kullanım tarihinden önce açılmış olup; Somut olayda tüketici 15.02.2011 tarihli ihtarla cayma hakkını kullanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 14.07.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....