Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmelerinin tecrübe - muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK m.249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan / teslimden imtina ettiğinin usulüne uygun ispat vasıtaları ile ispat edilememiş olması, davacı tüketici yönünden tecrübe ve muayene şartının gerçekleşmediği ve davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını yasal usule uygun kullandığı, davacının yargılama sırasında sunduğu dilekçeyle hükme konu edilen...
beklenemeyeceğini göstermekte olduğunu,15/02/2020 tarihte tesise gelerek derhal tahsisi yapılmasını talep etmiş olduğunu, davacının kabul ve taahhüt ettiği 2013 yılından buyana 7 yıldır uyduğu devre tatil sözleşmesi'ne ve dönerli sistemle dönüşümlü kullanım planlamasına aykırı davranmış olduğunu, kısaca davacnın zaten olmayan bir hakkı kullanamadığı için zarar gördüğü iddiasında bulunup bunları yaparken 2 yılık aidat borcunu ödemediğini, 2019- 2020 yılları aidat borçları ödenmeden tahsis talebi sözleşmeye aykırı bulunduğu, davacının taşınmazı devre mülk değil; sözleşme ile devre tatil'e tahsisli olup davacının 1/35 pay sahibi olduğu taşınmazın; ek/2 tapu senedi ve tapu siciline göre devre mülk olmadığı davacı taşınmazın satın aldığı 1/35 hissesini devre tatil hakkı maksatlı yönetiminin planlamasına uyun ve dönüşümlü kullanmayı belirlenmiş aidatı ödemeyi devre tatil sözleşmesinin 7 ve 8C maddeleri ile kabul ve taahhüt ettiğini, hal böyleyken davacının şimdi bu iddiaları kanuna, yönetmeliğe...
KARAR Davacı, davalılarla 12.8.2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tanıtımlarda belirtilen şartları taşımadığını anlayınca 16.8.2010 tarihinde cayma bildiriminde bulunduğunu ileri sürerek, yapılan sözleşmenin feshine, sözleşme nedeniyle ... olduğu 9.684 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesin istemiştir. Davalılar duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemişler, cevap da vermemişlerdir. Mahkemece, erken açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalılar arasında yapılan 12.8.2010 tarihli devre tatil sözleşmesinin 11. Maddesinde " devre tatil sahibi sözleşmenin her iki tarafça imzalanmasından itibaren 10 gün içinde hiç bir sebep göstermeksizin cayma hakkını kullanarak sözleşmeden dönebilir" düzenlemesi getirilmiştir. Davacı, 16.8.2010 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını davalılara bildirmiştir....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 20/04/2014 tarihli İD 02008 nolu 16.500,00 TL bedelli Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, 4.320 TL bedeli ödediğini ve 36 adet senet imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek sözleşmenin iptalini, yaptığı ödemenin iadesini ve senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalılar, duruşmada davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 20/04/2014 tarihli... Ltd. ŞTİ....
Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında imzalanan 17/01/2015 tarih ve İD205082 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Sözleşmeye bağlı olarak davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, 50,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 17.01.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği 50 TL nin davalıdan tahsili ve sözleşme sebebiyle düzenlenen senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı tatiline çok kısa süre kaldığında davalı ... şirketinin kendisin telefonla arayarak tatilhakkının kullandırılmayacağını bildirdiğini, bu nedenle tatil yapamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , Sorgun Tatil Köyünde bulunan E.70-72 nolu dairelerde 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 34. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin 2009/6370-2010/421 önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsiline, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 2000 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi...
da beyan ettiklerini, devre mülkü geri almayarak ve satışına engel olan firma ile ilgili almış olduğu devre mülkün davalı şirkete ödemiş olduğu 11.750,00 TL bedel ve zorunlu gider olan 600,00 TL'nin ödeme gününden itibaren avans faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın tahsiline ilişkin davada İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi ve Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 3....
GEREKÇE : Dava, davalı ile yapılan devre mülk sözleşmesine istinaden kararlaştırılan tüm ödemelerin davacılar tarafından yapılmasına rağmen devre mülkün teslim edilmemesi nedeniyle yapılan ödemelerin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Öncelikle, itirazın iptali davası, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir eda davasıdır. İtirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin başlatıldığı yer mahkemesine ait olup takibe yönelik yetki itirazının varlığı halinde bunun öncelikle halli gerekir. Devre mülk satış sözleşmelerinin feshi halinde feshin doğal sonucu olarak davacı adına tapuda kayıtlı bulunan devre mülkün tapu kaydının da iptali ve davalı şirket adına yeniden tapuya kayıt ve tescili gerekeceğinden, kesin yetki kuralı gereğince, yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer itibariyle davayı görmeye Beypazarı Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesidir....
K A R A R Davacı, 21/08/2010 tarihinde davalıdan satın aldığı devre tatil satış sözleşmesinden 28/08/2010 tarihinde caydığını, ancak 08/09/2010 tarihinde ihtarname gönderdiğini belirterek sözleşmenin iptali ile kendisini borç altına sokan kıymetli kağıtların ve kambiyo senetlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....