Şti. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/07/2006 tarihinde yapılan ...Petya Tatil Sitesi 328 ada 1 parsel sayılı devre mülk malikleri genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptali, ... Tatil Sitesinin 2005-2006 yılında yapılamayan olağan site genel kurul toplantısı için KMK'nın 33. maddesi gereğince hakimin müdahalesi istenilmiş, mahkemece; alınan kararların hukuka uygun olmadığı, yönetici ve denetçi tayininin usulüne uygun şekilde yapılmadığı, yönetim planı ile Medeni Kanuna ve amir hükümlerine aykırı olarak kararlar alındığı gerekçesiyle davacı ...'ün davasının kabulü ile davalı .......
Turizm İşletmeleri AŞ. ile 1.1.1998 Tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince 30 yıl boyunca ... Tatil Köyünde, her yılın 29. ve 30. haftalarında H ... no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduğunu, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı ... Turizm ve Otelcilik A.Ş.’ne ve daha sonra da ... Örme San. ve Tic. A.Ş.’ne devredildiğini, 2004 yılında tatil hakkını kullanmak üzere tesise gittiklerinde içeri alınmadığını ve hiç bir açıklama yapılmadığını ileri sürerek, devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin sağlanmasına , muarazının giderilmesine, fazla hakları saklı kalarak oluşan 3.000 TL....
K A R A R Davacı, davalı ile 29.06.2014 tarihli ... 1073 nolu devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını, ... 1. Noterliği nin 25.07.2014 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirketler ise davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığını, davacının tatil hakkını kullandığından kapıdan satışın bulunmadığı savunarak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 24.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Pafta, 424 ada, 23, 24, 25, 26, 27 parselleri" adresinde yer alan "..." isimli tesiste, sözleşmede belirlenen dönemlerde tatil hakkının kullanılması oluşturduğunu, sözleşme kapsamında tatil kullanım bedelini ödediğini, sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde tatil hakkını kullanamadığı için davalı şirket ile görüştüğünü ve devre tatil hakkını devretmek istediğini belirttiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından kendisine sözleşmeye konu tatil kullanım hakkının kullanılacağı dairenin metrekaresinin devredilmeye uygun olmadığı bu nedenle yeni bir sözleşme ile metrekaresinin artırılması gerektiğinin söylendiğini, bu doğrultuda davalı ...'...
15.11.2002 tarihinde davacı tarafından ödendiği ve davacının sözleşme gereğince devre tatil hakkından yararlandığı dosyadaki bilgi vi belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Tur.İnş.Tar.San.Tic.Aş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme, devre mülk sözleşmesi olarak nitelendirilip, resmi şekilde yapılmadığı gerekçesi ile sözleşmenin geçersiz olduğu değerlendirilerek sonuca gidilmiştir. Oysa ki taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalandığı 13/06/2003 tarihinden yürürlükte olan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, ön bilgilendirme formu ile cayma formunun verilmesinin devre tatil sözleşmelerinin geçerlilik şartı olarak öngörülmediğini , devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesinin yeterli olduğunu, davacının devre tatil hakkını kullandığını ve cayma hakkının sona erdiğini, devre tatil sözleşmesi uyarınca her sene 1 Ocak -28 Şubat tarihleri arasında ödemesi gereken aidatlardan sorumlu olduğunu, aidatların ödenmesi için hakkında icra takibi başlatılmasından sonra cayma kullanmak istemesinin açıkça dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Davanın kabulüne, Taraflar arasında düzenlenen 27/02/2016 tarih AÖ01- 0967 sözleşme nolu Yalova Termal Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile, Bu sözleşme sebebiyle davalıya verildiği anlaşılan 11.950,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" kararı verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Taraflar arasında akdedilen sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, akdedilen sözleşme bir karma sözleşme olduğunu, sahibine ayni hak da tanıyan bir devre tatil sözleşmesi olduğu, -Davacının sözleşmedeki haklarını fiilen kullanma olanağı bulunup bulunmadığını tespit etmek için birtakım varsayımlara olmadığını, sözleşme hükümlerine bakmak gerektiğini, -Sözleşmenin 5....