Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı (...) ile davalı (...) arasında Havza/Samsun adresli tesiste bulunan 0+1 daire tipi devreye ilişkin 02/03/-09/03 dönemini kapsayan yıldat gideri 950,00 TL yazılı, 18.000,00 TL sözleşme bedelli, 200029 nolu 04/07/2021 tarihli Hattuşa Havza Termal Sağlık Merkezi Devre Tatil Üyelik Sözleşmesi akdedildiği tespit edilmiş olup, bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. Dosya kapsamındaki kayıtlardan anlaşıldığı üzere; davalı şirkete ilgili sözleşmenin feshedildiğine ilişkin davacı tarafından 10/07/2021 tarihli cayma dilekçesinin gönderildiği görülmüştür. (...) Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin Devre Tatil Sözleşmelerine İlişkin Ön Bilgilendirme Formu j maddesinde; "Devre mülk hakkı veren sözleşmelerde “Bu sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkınız bulunmaktadır.” ibaresi mevcuttur....

Arasında devre mülk sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre konusu devre mülkün Yalova ili, Armutlu İlçesi, Tavşantepe Mevkiinde olacağını, Haziran 2016 tarihinde tamamlanıp teslim edileceği, davacının her yaz ayının 2.döneminde 2.katta olan 2+1 dairelerden birini kullanma hakkına sahip olacağı, sağlayıcı taahüdünü yerine getirmezse almış olduğu ödemeyi faiziyle birlikte iade edeceğini belirttiğini, davacının sözleşme uyarınca taahhüdünü 07/05/2014 tarihinde yerine getirip 14.000,00 TL'yi talep edilen banka hesabına havale etmiş olduğunu fakat anılan sözleşme konusu devre mülkün süresinde teslim edilmediği hatta inşaatına dahi başlanmamış olduğunu, bu sebeple davacının davalıya 18/07/2016 tarihinde ihtarname çekmiş olduğunu davalının ise bu ihtarnameye cevap vermediğini, devre mülk süresinde teslim edilmeyip muadil de gösterilmediğinden davacının 1439,00 TL tatil harcaması yapmak zorunda kaldığını belirterek, İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün 2017/4376 esas sayılı dosyasına yapılan...

Mahkemece, davanın Kabulü ile, 15/12/2013 tarih 12848 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 15.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davaya konu 207520 nolu sözleşmede müvekkili şirketin davalıya taahhüdü ettiği devre mülkü kullanıma hazır hale getirdiği, yasal mevzuat ve içtihatlar çerçevisinde sözleşmedeki edimlerini ifa ettiği ve sözleşme kapsamında satın alınan devre mülkün satın alınan malın teslimi davacıya yapıldığı, haksız davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın REDDİNE,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    İlçesinde kain 1 adet devre-mülkün devri hususunda davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı şirket tarafından tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu kaydının iptali ve tesciline karar verilememesi durumunda 9262,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tescil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur....

      Somut olayda, davacı vekili müvekkili davacı ile davalılar arasında ilk olarak 18.05.2014 tarihinde toplam 17.100,00 TL bedelli devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını, müvekkili davacı tarafından 10.260,00 TL'nin davalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin telefonla davalı şirket tarafından aranarak "hediye tatil kazandınız" şeklinde davaya konu tesislere davet edildiğini, davet üzerine tesislere giden müvekkilinin kendisini müthiş bir baskı altında bulduğunu, müvekkilinin psikolojik baskı altında iradesi sakatlanarak sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin hem usule hem de sözleşmenin esasına ilişkin olarak geçersiz olduğunu, davaya konu iş bu sözleşmelerdeki maddelerin haksız şart ve hükümsüz olduğunu, müvekkili ile sözleşme şartlarının kesinlikle 2018/4467-6134 müzakere edilmediğini, sözleşmenin konusu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik...

        Mahkemece, taraflar arasında 16/11/2015 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 47/4 ve 5 maddelerine göre satıcı veya sağlayıcı, sözleşmeyi tüketicinin imzalamayı ve sözleşme tarihi ile sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve 14 gün içinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim ibaresini tüketicinin el yazısı ile yazmasının gerektiği, böyle bir ibarenin yazılı olmadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece, davacının devre tatil sözleşmesinin sözleşmeye konu tesiste imzaladığından cayma hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, "kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır." şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....

            İnşaat …A.Ş arasında imzalanan 1.12.2004 tarihli distrübütörlük sözleşmesinin 2.maddesinde “distrübütör satışa etkili olduğu bölgelerde mal sahiplerinin pazarlamaya sunduğu devre tatil pazarlaması konusunda çalışmaya bu konuda gerekli olan organizasyon, tanıtım, pazarlama ve sözleşme öncesi görüşmelerde açıklama ve aydınlatma yükümlülüğünü özenle ve iyi niyetle yerine getirmeye devre tatil sözleşmelerinin ve sözleşme bedellerini 8.maddede belirtilen süreler içerisinde mal sahibine teslim etmeye yetkili ve yükümlü kılınmıştır. Distrübütör yetkili satıcı sıfatıyla sözleşmeye konan yetkilerini kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken bu sözleşme ve yasa yükümleri ile mal sahibinin ve yetkili kıldığı işletmecinin talimatlarına uymakla yükümlü olup ,aksine davranışının yol açtığı her türlü sorumluluk ya da zarar hiçbir ihtar ve yasal işlem gerekmeksizin distrübütöre ait olacaktır.” hükümleri düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu hükümlerine göre davalı ... İnşaat …A.Ş, davalı ......

              İlçesi, mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki petrokent tatil sitesinde D bölgesi 40 kapı nolu evin devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu