İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmenin süresi hakkında itirazlar yönünden; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme bir devre tatil kullanım sözleşmesi oluğu düşünüldüğünde, bu sözleşmenin sonsuz süreli olması hayatın olağan akışına da açıkça aykırı olduğunu, zira devre tatil ilişkisi sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesi de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "iktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur." hiç bir sözleşme sonsuz süreli olarak akdedilemeyeceğini, bu durum anayasanın eşitlik ilkesine ve Türk Borçlar Kanununda...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/388 ESAS - 2021/878 KARAR DAVA KONUSU : Devremülk sözleşmesinden dönme ve bedel iadesi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/09/2019 tarihli ve 7710206607 numaralı sözleşme ile davalı şirket ile 2+1 daire şeklinde devremülk hususunda anlaşma yaptıklarını müvekkilinin 3.000,00 TL peşin ve 11.900,00 TL kredi kartlarından olmak üzere firmaya ödeme yaptığını, ancak daha sonra Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 7. Maddesi uyarınca cayma hakkını kullandığını ve Eskişehir 1....
Mahkemece, tesis davacı tarafından görülerek sözleşme imzalandığı, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde bulunmadığı, davaya konu devre tatilin davacının kullanımı için hazır tutulduğu, davalının sözleşme gereğince edimlerine 2014/15311-19287 Yerine getirdiği, sözleşmenin yapılmasından yaklaşık 7 yıl sonra davanın açılmasının haklı ve hukuki nedenlere dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 2013/22593-2014/3736 E.K. sayılı ilamıyla onanmış bu kez davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca açılmış ayıplı mal iddiası ile sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemi ile ilgilidir. Devre tatil sözleşmeleri BK.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmelerdir. Bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmelerdir....
Mahkemece, cayma bedelinin sözleşme hükmüne konulduğu ve davacının bunu bilerek ve kabul ederek imzaladığı, Ahde vefa ilkesi gereği sözleşmenin bağlayıcılığı söz konusu olduğu, davacının hür iradesiyle imzaladığı sözleşmeden pişman olarak dava açmış olduğu ve iradeyi sakatlayan hukuken korunacak bir durum tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Her ne kadar; Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre mülk satış vaadi sözleşmesinde cayma hakkı ve yükümlülükleri düzenlenmiş ise de; Devre tatil sözleşmesinin tüketici ile karşı taraf arasında imzalanmasından itibaren tüketici on gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahiptir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Ve 2013/16905 K. ) yapılan bu sözleşme davalının işyerinde ve müvekkilimin sağlıklı ve dikkatli karar verebilmesini engelleyici kalabalık ve gürültülü bir ortamda yapıldığını, yani mukayese gücünün azaltılması yönünde yapılmış çabalar sonucunda müvekkilimin hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalandığını, sözleşmede hukuka ve ahlaka aykırı ve yok hükmünde olan birçok genel işlem şartı da yer aldığını, kaldı ki müvekkilim zaten devre tatil hakkını hiç kullanmamıştır. bu süreçte de sözleşme askıda olup henüz bir hizmet ifası olmadığından cayma hakkını kullanma süresi de başlamadığını, bu sebepledir ki müvekkilim cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshedip davalı şirkete yapmış olduğu ödemelerin iadesini istemektedir. söz konusu sözleşme davalının işyerinde imzalandığını, bu sözleşme kapıdan satış sözleşmesi niteliğinde olduğundan doğacak ihtilaflarla ilgili olarak da tkhk ve devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri yönetmeliği hükümleri uygulanacağını, dava dilekçemizde de belirttiğimiz...
Devre mülk ten bir devre mülk satın almak için 28.6.2003 tarihinde sözleşme imzalandığını, daha sonra iki haftalıktatil hakkı ve peşin ödemeli içeren yeni bir sözleşme yapıldığını, davalılara 15.000 YTL senet verilip, ayrıca 960,00 YTL peşin verildiğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca başlangıcının 1.6.2004 tarihi olmasına rağmen 2004 döneminde tatil hakkını kullanamadığını, yapılan ikinci sözleşmede iki haftalık tatil belirlenmesine rağmen, sözleşmenin konusuna 1 haftalık hakkın yazılmış olduğunu, ayrıca interval İnternational şirketi ile yaptığı görüşmede bu sisteme kaydedilmediğini, bedelin ödenmesine rağmen davalıların üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, davalıların devre mülk tapularını vermediğini, devre tatil sertifikası gönderdiklerini, devre tatil sözleşmesi olarak yorumlanması durumunda ise, cayma hakkı ile ilgili ibarelerin yer almadığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 685.00 YTL aidat borcu bulunmadığının tespiti ile sözleşmenin feshi ile bu güne kadar...
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 12.10.1997 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil Sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin, 125 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2014 tarih ve ....01.7098078 numaralı devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 17.432,62 Euro nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 17.432,62 Euro nun yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın KABULÜNE; 28/05/2014 tarih MLDV. 01.7098078 sözleşme numaralı kira sözleşmesi başlıklı tarafları ... ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici ve Yalova 3....