Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk dairesinin 02/06/2016 tarihli 2015/8972 esas 2016/14234 karar sayılı ilamınında bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin geçersizliğinin tespitine, sözleşme yönünden yapılan ödemelerin iadesi ve sözleşmeye aykırı tapu devri nedeniyle ödenmek zorunda kalınan ait tutarlarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir. Davalıların istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 28/01/2016 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/882 ESAS, 2021/190 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davada; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile 22/11/2015 tarihinde sözleşme yaptığını,sözleşmeye ilişkin şu ana kadar hiçbir hizmet almadığını, devre tatil mülkiyet tapu tahsisi yapıldığını ancak tatil mapmaya hazır bir tesisin bulunmadığını, davalı firmaya 21/08/2017 tarihinde Tüketici Koruma Derneğinden ihtarname çekerek cayma hakkını kullandığını ve ödediği...

Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadası'nda bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 21.06.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve tatil hakkını kullandığını savunmuştur. Davacı ise, konaklama belgesi olarak imzalanan belgenin tüm tatilcilere promosyon amaçlı olarak kullandırılan tatile ilişkin olduğunu, bu kullanımın sözleşmeye bağlı kullanım olmadığını bildirmiştir. Gerçekten de, sözleşmede kullanım dönemi 25. Hafta olarak yazılı olduğu halde, konaklama belgesindeki kullanım 01.09.2007-09.09.2007 dönemine aittir....

    İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle; Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. KABUL VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

    Grubu A.Ş. arasında imzalanan devre-mülk satış sözleşmesinin ve tapu devir işleminin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; iflas idaresine karşı açılan sözleşmenin ve tapu devir işleminin iptali davasının iflas idaresine girecek alacak ve tazminat niteliğinde olmadığı, her ne kadar bedel talep edilmiş ise de esas talebin iptal işlemi olduğu, görevli mahkemenin temel ilişkideki uyuşmazlığın niteliğine ve esas talebe göre belirlenmesi gerektiği, davacı ile davalılardan ... Grubu Sağlık İnşaat Turizm A.Ş. arasında yapılan tatil amaçlı devre-mülk sözleşmesinde, davacının tüketici, davalının ise tüketici işleminin tarafı olmasından dolayı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır....

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin, C bölgesi 516 nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin, devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....

        Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri, RCI olarak adlandırılan ve bünyesinde müvekkil şirket tarafından satışı yapılan iş bu dava konusu tesis niteliklerini haiz on binlerce tesis barındıran değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırıldığını, davacı ile imzalanan sözleşmede yazılı hafta nitelik olarak belirlendiğini, belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüt bulunmadığını, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağı yazmadığını, sözleşmede belirtilen tesis ve davacının tatil yapma imkanına sahip olduğu başkaca tesisler davacının tatil yapabilmesi için halihazırda faal ve kullanıma elverişli olduğunu, müvekkilin taahhüdü tapu devri yapmak ve sözleşmede belirtilen niteliklerde bir tatil hizmeti sunduğunu, hukuka aykırı ve haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan...

        DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşme İptali, Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 22/09/2013 tarihinde davalı şirketten 30 günlük tatil kullanma maksadıyla ailesi için iki adet devre mülk satın aldığını, sözleşme üzerinde 5 yıl önce teslim edileceği belirtilmiş iken halen bu devre mülkün inşaatın bitirilmediğini, akabinde araştırma yaptıklarında şirketin çalışmalarının durdurularak buradan elde ettiği gelirle BURJ AL BABAS isimli bir başka projeye başlandığını , davalı şirket tarafından aldatıldıklarını beyan ederek sözleşmenin feshi ile davalı şirkete ödemiş oldukları 46.000,00 TL miktarın dava tarihinden itibaren tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Taraflar arasında 27.6.2002 tarihli devre tatil sözleşmesinin düzenlendiği, davacının 30.1.2004 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığı ve bu tarihten sonra davalıya hiçbir ödeme yapmadığı, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı sözleşmenin iptali talepli bu davayı açmıştır. Davalı sağlayıcı, cayma bildirimi belgesini sözleşme tarihinde davacıya vermiştir. Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları hakkında yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresi on gündür. Bu süre hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacaktır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamamıştır ve sözleşme bu süre içerisinde askıdadır. Davacının cayma bildirimi süresindedir. Mahkemece, davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde sözleşmenin benimsendiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

          KARAR Davacı, davalı ile 0devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....

            UYAP Entegrasyonu