Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

imzalanmasından sonra davalılara devre mülkü satmak istediğini beyan ederek sözleşmeden ayrılmak istediğini ancak davacının her talebinde davalının davacıyı çeşitli bahanelerle aldatarak kabul edilmediğini, davacının söz konusu yeri bir kez dahi kullanmadığını, davacının söz konusu sözleşme bedelini ve 2.000 TL tapu devir masrafı olmak üzere 31.000 TL'yi ödediğini, ödemelere istinaden davacıya 1283 nolu ve 1278 nolu tahsilat makbuzları verilmesinin yanı sıra davalı şirketçe SRR65 ve SRR66 nolu e arşiv fatura düzenlendiğini, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra yani tatil hakkı kullanıldıktan sonra başladığını, yapılan sözleşmelerin şekle aykırılık neticesinde geçersiz olduğunu ve bu nedenle de iptali gerektiğini tüm bu nedenlerle 006473 nolu 28/06/2021 tarihli davalı şirket ile düzenlenen sözleşmenin iptali ile davacıya iadesini, sözleşme gereği davacı tarafından ödenen 31.000 TL'nin fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkeme Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6. Tüketici ve Yalova 3....

    Mahkemece, davacının sözleşmenin iptali davasının kabulü ile, taraflar arasında yapılan 04/08/2013 tarih 118699 sözleşme nolu Devre Tatil Üyelik Sözleşmesinin iptaline, Taraflar arasında yapılan 20/08/2014 tarih İD 26.07-09.08 EK-A sözleşme nolu...... Sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşmelerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile taraflar arasında bu sözleşme nedeni ile yapılan senetlerin iptaline, Davacı tarafından ödenen 15.590,00-TL ile 575 Euro'nun fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, devre tatil sözleşmelerinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve senetlerden borçlu olmadığının tespiti için dava dilekçesi ile davalı ... ve .........hakkında eldeki davayı açmış, yargılama devam ederken 01.04.2016 tarihli dilekçe ile ....davaya dahil etmiş, bu şekilde.....davada taraf haline getirilmiştir. Dahili dava yoluyla, taraf teşkili yapılamaz....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmenin süresi hakkında itirazlar yönünden; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme bir devre tatil kullanım sözleşmesi oluğu düşünüldüğünde, bu sözleşmenin sonsuz süreli olması hayatın olağan akışına da açıkça aykırı olduğunu, zira devre tatil ilişkisi sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesi de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "iktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur." hiç bir sözleşme sonsuz süreli olarak akdedilemeyeceğini, bu durum anayasanın eşitlik ilkesine ve Türk Borçlar Kanununda...

      Mahkemece, cayma bedelinin sözleşme hükmüne konulduğu ve davacının bunu bilerek ve kabul ederek imzaladığı, Ahde vefa ilkesi gereği sözleşmenin bağlayıcılığı söz konusu olduğu, davacının hür iradesiyle imzaladığı sözleşmeden pişman olarak dava açmış olduğu ve iradeyi sakatlayan hukuken korunacak bir durum tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Her ne kadar; Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre mülk satış vaadi sözleşmesinde cayma hakkı ve yükümlülükleri düzenlenmiş ise de; Devre tatil sözleşmesinin tüketici ile karşı taraf arasında imzalanmasından itibaren tüketici on gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahiptir....

        Mahkemece, tesis davacı tarafından görülerek sözleşme imzalandığı, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde bulunmadığı, davaya konu devre tatilin davacının kullanımı için hazır tutulduğu, davalının sözleşme gereğince edimlerine 2014/15311-19287 Yerine getirdiği, sözleşmenin yapılmasından yaklaşık 7 yıl sonra davanın açılmasının haklı ve hukuki nedenlere dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 2013/22593-2014/3736 E.K. sayılı ilamıyla onanmış bu kez davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca açılmış ayıplı mal iddiası ile sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemi ile ilgilidir. Devre tatil sözleşmeleri BK.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmelerdir. Bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmelerdir....

          DELİLLER : Yazılı beyanlar, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında 22/06/2014 tarihli “Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi” başlıklı, sözleşmenin imzalandığı, Ancak, 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir. Devre tatil sözleşmesinde davacının 08 Temmuz - 22 Temmuz dönemi için 2....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı- tüketici T1 ile davalı Royal Termal Hotel arasında kurulan devre tatil sözleşmesinden, davacı tarafından cayılmış olmasına rağmen davacıya ödenmeyen 4.000,00 TL ile 337,25- TL noter masrafının iadesi ve 9.000,00- TL değerindeki senet ve tüketiciyi borç altına sokan diğer belgelerin iptalinin istemi olduğunu, müvekkili T1 ile davalılar kısmında belirtilen Royal Termel Hotel adına hareket eden şirketler arasında 16 Haziran 2017 tarihinde Devre Tatil Sözleşmesi kurulduğunu, sözleşme kurulmadan evvel Royal Termal Hotel' de bulunan oldukça temiz ve bakımlı bir alan ve bir oda müvekkiline gönderildiğini, devre tatil hakkını burada kullanacağı söylendiğini, müvekkiline ayrıca hediye tatil davetinde de bulunulduğunu ve sözleşme yapması halinde kendisinin gösterilen mülkte ücretsiz olarak iki gün ailesi ile birlikte konaklatılacağının söylendiğini, müvekkilininde bunun üzerine sözleşmeyi imzalamaya...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalarına konu sözleşmenin ana başlığının ‘Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi’ olduğunu, davalılar tarafından müvekkiline dayatılan sözleşme içeriğinde ayni hak devrini öngören devre tatil niteliğinde bir sözleşme olduğunu, Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi Devre mülk sözleşmeleri, ve ayni hak tipinde yapılan devre tatil ve ön ödemeli devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması gerektiğinin ancak resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunun, kamuoyunda da bilindiği üzere bu tip sözleşmeler yoluyla birçok vatandaşın mağdur edildiğini, aynı gayrimenkullerin birden çok kişiye satıldığını, öte yandan Royal Doğa şirketi Karaderili Şirketler Grubu bünyesinde bulunan resmiyette farklı kişilerin üzerine bir şirket olduğunu, müvekkiline verilen formda görüleceği üzere ‘Sayın üyemiz artık Karaderili Şirketler Grubu bünyesine katılmış bulunmaktasınız’ şeklinde tanıtım ve tebrik cümlelerin paylaşıldığını, kamuoyunda...

            UYAP Entegrasyonu