Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4200 doların faizi ile davalıdan tahsiline , sözleşmenin feshine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ile davalının imzaladığı 12.7.2002 tarihli devre tatil sözleşmesinde, 99 yıllık devre tatil kira 2010/3706/16477 bedelinin 100 dolarının peşin ve bakiye bedelin 4100 dolar bedelli senetlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı, davacının 2003 yılının temmuz ayında indirimli olarak sözleşme bedeli olarak 3780 dolar ödediğini savunmuştur....

    Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....

      davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 7. Ve 8. Maddeleri gereğince süresi içerisinde cayma hakkını kullanmadığını, ayrıca sözleşmenin varlığı halinde davacının sözleşme şartlarına uyup uymadığınnı ispata muhtaç olup tapu kayıtlarının celbinin gerektiğini ve alacak likit olmadığı için yargılama gerekmekte olup inkar tazminatı da istenemeyeceğini belirterek davanın reddi ile davacının haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi 28/02/2019 tarih, 2017/244 Esas, 2019/187 Karar sayılı "Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 8....

      Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş, yapılan incelemelerde davaya konu devre tatil sözleşmesine konu tesisin bitirilemediği anlaşılmış bu haliyle muayene ve tecrübe şartının dahi gerçekleşmediği açıktır. İncelenen tapu kaydında Afyonkarahisar îhsaniye ilçesi, Yaylabağı 108 ada 142 parselde A blok 2. Kat 42 nolu bağımsız bölümün 1/35 i daha önce davalı şirkete aitken 700 TL satış bedeli ile T1 adına kayıt ve tescil edilmştir. Davacı vekiline 23/03/2021 tarihli tensip tutanağı ile devre tatil sözleşmesi ve ödeme belgelerini sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği davacı vekilinin ödeme belgelerini sunmadığı anlaşılmakla davaya bu haliyle karar vermek gerekmiştir....

      Maddesi olmak üzere emredici kanun maddelerine aykırı olarak adi yazılı şekilde akdedilmiş olan davaya konu EAVP13, 31783179AA ve 3178- 3179AAA numaralı sözleşmelerin iptali ile müvekkil tarafından ödenmiş olan 76.357 TL'nin organik bağ içerisinde bulunduğu Yargıtay kararı ile de sabit olan davalılar tarafından dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen müvekkile ödenmesi, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı Kuşadası vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

      Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin Mudurnu ilçesinde yapacağı termal projesinden devre mülk satın aldığını, imzalanan sözleşmede davalının vaatlerini yerine getirmediği, müvekkilinin ise sözleşme ile borçlandığı 8.000,00TL 'yi ödenmesine rağmen davalının edimlerini yerine getirmediğini, tapusunu alamadığını, davalı şirket bağımsız bölümleri 26 ayrı kişiye hisselendirilerek Kat Mülkiyeti Kanununun devre mülk kullanımına ilişkin hükümlerine aykırı olarak bir kişinin kullanımının 15 günün altına düşürdüğünü, devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim sürelerine (f.10) uymadığını beyanla, akdedilen sözleşmenin iptaline, sözleşme karşılığında müvekkilince ödenen bedellerin hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada cayma hakkının süresinde kullanılmadığı ve tesisin kullanıma hazır olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 31.5.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını,tesisin kullanıma hazır olduğunu savunmuştur....

        KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ......

          UYAP Entegrasyonu